2147
--- alıntı ---
bu adam sakatlanana kadar sezonun en iyisi değil miydi? sadece galatasaray'ın değil, belki ligin... şimdi gönderiliyor. sakat olduğu için gönderiliyorsa, neden alındı? sakat olduğu için gönderiliyorsa, gökhan zan neden alındı? sakat olduğu için gönderiliyorsa, neden aylardır pazarlık yapılıyor? birkaç yüz bin avro yüzünden gönderiliyorsa, serdar özkan niye alınıyor? ferdi elmas niye alınıyor? gökhan zan? mehmet batdal? bunlar kötü transferlerdir demiyorum, hepsi de düşük maliyetli ve küçük riskli, mantıklı transferlerdir. ama kewell'ın gitmesi gibi bir mantıksızlık söz konusuyken, hepsinin de lafı edilir. hiçbiri bir kewell etmez çünkü. başa dönelim; bu adam sakatlanana kadar sezonun en iyisi değil miydi?
iyi oynamayı, kötü oynamayı da geçiyorum, her türlü kalması gereken bir adam harry kewell. taraftarın ona duyduğu sevgi yeterli. kulüpler, taraftarların değil mi? ben bu takımda kewell'ı görmek istiyorum. galatasaraylıların %99'u öyle istiyor. ali sami yen'de harry cool diye bağırmak, "galatasaray'ımızın ikinci golü, 19 numara, harrrrrrryyy..." anonsunu tamamlamak, haftada bir onun gülen yüzünü görmek istiyor, istiyoruz. kötü oynasın, yine kalsın. oynamasın, yine kalsın. iki gereksiz transferi eksik yap. sekiz yabancı sanki aynı anda mı oynayacak? sekizinci yabancı olarak kewell'ı tut, en kötü. ki, neler yapabileceğini anlatmaya gerek yok. hücumdaki üç bölgeyi de yedekleyecek, başka transfere gerek kalmayacak. baros'a alabileceğimiz hiçbir alternatif, onu kewell kadar iyi yedekleyemeyecek. ne pektemek ne batdal ne bir başkası, hadi belki semih. kanatlara gelecek hiçbir oyuncu, onun kadar skorer olmayacak. ya da olsun, ne fark eder ki? yarın açıklanacak hiçbir transfer, beni kewell ile sözleşme uzatıldığı haberi kadar mutlu etmeyecek. aaron lennon gelsin, james milner gelsin, wright-phillips gelsin; nedir yani? takım belki daha başarılı olur. yemişim başarısını ya, kewellsız total futbol bizim istediğimiz şey değil. nedir yani başarı, uefa'da bir tur fazla çıkmak mı? varsın kewell ile bir tur eksik gidelim. hayır bir de dünya yıldızından bahsediyoruz. emre aşık'ı da taraftar seviyor, istese takımda tutulurdu, gidiyor, ama kimse bir şey söylemiyor. çünkü bu takıma vereceği katkı bu kadardı. ha, iddia ediyorum neill ile yan yana oynasa bütün sene, çok daha başarılı bir savunma hattımız olurdu. da... konu bu değil tabii. kewell hâlâ büyük futbolcu, hâlâ yararlı olabilir. olur. şu takımda onun gibi topa vuran bir tane oyuncu yok. falan da... önemli olan bu değil. yine başa dönelim; yararlı olsun olmasın, her türlü kalması gereken bir adam harry kewell.
ben şu takımda çok futbolcu sevdim, az ya da çok. jardel'i sevdim mesela, gollerini. az sevdim. taffarel'i, mondragon'u çok sevdim. emre aşık'ı, uğur uçar'ı sevdim. şimdi neill'ı, baros'u seviyorum. çok. ama hiçbirini hagi ve kewell kadar sevmedim. hagi'yi hakaretlerle göndertti galatasaray yönetimleri. kewell da futbol hayatını burada noktalayıp, aynı gün antrenörlük sözleşmesi imzalaması gerekirken gönderiliyor. taraftarın en sevdiği oyuncu gönderilir mi? hani çok yüksek paralara satsan, anlarım. kulübün çıkarları mıkarları, yönetimler bunun için var. kulübü taraftar yönetsin demiyorum, orada işlerinin ehli insanlar var. ama hiç mi hatrı yok taraftarın? bir oyuncu da taraftar için kalsın, nedir yani? ki yine söylemek zorundayım bu noktada, kewell'dan bahsediyoruz, sanki oynasa hakkını vermeyecek formasının. ve yine söylemek zorundayım, taraftarın yüksek bir oranda söz hakkı vardır kulüplerde, olmalıdır. en azından benim futbol görüşüm böyle.
taraftar demişken, güçlü bir taraftar ile kewell'ın bu takımdan gönderilmesi gündeme bile gelemezdi. gelemez diyeyim ya da, hâlâ umudumu koruyarak. beşiktaş taraftarı nouma'yı geri getirtti, quaresma'yı aldırıyor; formasının hakkını vermeyen kaç tane oyuncuyu göndertti, youla'sıydı, çağlar'ıydı... bir oranda doğru bunların hepsi. yarın ibrahim toraman'ın, ernst'in gönderilmesi gündeme gelirse ne olur acaba inönü'de? ya da maçlar bitti, başka yerlerde... bilmiyorum, tabii beşiktaş tribünü de eski havasında olmayabilir ya da demirören'den her şey beklenebilir, bilemiyorum. sadece, neredeyse tüm galatasaraylıların aşık olduğu bir adam, herkes üzülecekken, kimse memnun olmayacakken nasıl böyle rahat gidebilir, onu düşünüyorum. büyük paralara da değil, boş beleş gidiyor kewell. ben bunu anlayamıyorum. biz bu sırada ne yapıyoruz, onu da anlamıyorum. "herkes gider, biz kalırız, biz galatasaraylıyız" mı diyeceğiz yine? biz kalırız tabii, biz yine galatasaraylıyız.. ama galatasaray bir eksiliyor.
--- alıntı ---
http://mayislar.blogspot.com/...em-harry-kewell.html
bu adam sakatlanana kadar sezonun en iyisi değil miydi? sadece galatasaray'ın değil, belki ligin... şimdi gönderiliyor. sakat olduğu için gönderiliyorsa, neden alındı? sakat olduğu için gönderiliyorsa, gökhan zan neden alındı? sakat olduğu için gönderiliyorsa, neden aylardır pazarlık yapılıyor? birkaç yüz bin avro yüzünden gönderiliyorsa, serdar özkan niye alınıyor? ferdi elmas niye alınıyor? gökhan zan? mehmet batdal? bunlar kötü transferlerdir demiyorum, hepsi de düşük maliyetli ve küçük riskli, mantıklı transferlerdir. ama kewell'ın gitmesi gibi bir mantıksızlık söz konusuyken, hepsinin de lafı edilir. hiçbiri bir kewell etmez çünkü. başa dönelim; bu adam sakatlanana kadar sezonun en iyisi değil miydi?
iyi oynamayı, kötü oynamayı da geçiyorum, her türlü kalması gereken bir adam harry kewell. taraftarın ona duyduğu sevgi yeterli. kulüpler, taraftarların değil mi? ben bu takımda kewell'ı görmek istiyorum. galatasaraylıların %99'u öyle istiyor. ali sami yen'de harry cool diye bağırmak, "galatasaray'ımızın ikinci golü, 19 numara, harrrrrrryyy..." anonsunu tamamlamak, haftada bir onun gülen yüzünü görmek istiyor, istiyoruz. kötü oynasın, yine kalsın. oynamasın, yine kalsın. iki gereksiz transferi eksik yap. sekiz yabancı sanki aynı anda mı oynayacak? sekizinci yabancı olarak kewell'ı tut, en kötü. ki, neler yapabileceğini anlatmaya gerek yok. hücumdaki üç bölgeyi de yedekleyecek, başka transfere gerek kalmayacak. baros'a alabileceğimiz hiçbir alternatif, onu kewell kadar iyi yedekleyemeyecek. ne pektemek ne batdal ne bir başkası, hadi belki semih. kanatlara gelecek hiçbir oyuncu, onun kadar skorer olmayacak. ya da olsun, ne fark eder ki? yarın açıklanacak hiçbir transfer, beni kewell ile sözleşme uzatıldığı haberi kadar mutlu etmeyecek. aaron lennon gelsin, james milner gelsin, wright-phillips gelsin; nedir yani? takım belki daha başarılı olur. yemişim başarısını ya, kewellsız total futbol bizim istediğimiz şey değil. nedir yani başarı, uefa'da bir tur fazla çıkmak mı? varsın kewell ile bir tur eksik gidelim. hayır bir de dünya yıldızından bahsediyoruz. emre aşık'ı da taraftar seviyor, istese takımda tutulurdu, gidiyor, ama kimse bir şey söylemiyor. çünkü bu takıma vereceği katkı bu kadardı. ha, iddia ediyorum neill ile yan yana oynasa bütün sene, çok daha başarılı bir savunma hattımız olurdu. da... konu bu değil tabii. kewell hâlâ büyük futbolcu, hâlâ yararlı olabilir. olur. şu takımda onun gibi topa vuran bir tane oyuncu yok. falan da... önemli olan bu değil. yine başa dönelim; yararlı olsun olmasın, her türlü kalması gereken bir adam harry kewell.
ben şu takımda çok futbolcu sevdim, az ya da çok. jardel'i sevdim mesela, gollerini. az sevdim. taffarel'i, mondragon'u çok sevdim. emre aşık'ı, uğur uçar'ı sevdim. şimdi neill'ı, baros'u seviyorum. çok. ama hiçbirini hagi ve kewell kadar sevmedim. hagi'yi hakaretlerle göndertti galatasaray yönetimleri. kewell da futbol hayatını burada noktalayıp, aynı gün antrenörlük sözleşmesi imzalaması gerekirken gönderiliyor. taraftarın en sevdiği oyuncu gönderilir mi? hani çok yüksek paralara satsan, anlarım. kulübün çıkarları mıkarları, yönetimler bunun için var. kulübü taraftar yönetsin demiyorum, orada işlerinin ehli insanlar var. ama hiç mi hatrı yok taraftarın? bir oyuncu da taraftar için kalsın, nedir yani? ki yine söylemek zorundayım bu noktada, kewell'dan bahsediyoruz, sanki oynasa hakkını vermeyecek formasının. ve yine söylemek zorundayım, taraftarın yüksek bir oranda söz hakkı vardır kulüplerde, olmalıdır. en azından benim futbol görüşüm böyle.
taraftar demişken, güçlü bir taraftar ile kewell'ın bu takımdan gönderilmesi gündeme bile gelemezdi. gelemez diyeyim ya da, hâlâ umudumu koruyarak. beşiktaş taraftarı nouma'yı geri getirtti, quaresma'yı aldırıyor; formasının hakkını vermeyen kaç tane oyuncuyu göndertti, youla'sıydı, çağlar'ıydı... bir oranda doğru bunların hepsi. yarın ibrahim toraman'ın, ernst'in gönderilmesi gündeme gelirse ne olur acaba inönü'de? ya da maçlar bitti, başka yerlerde... bilmiyorum, tabii beşiktaş tribünü de eski havasında olmayabilir ya da demirören'den her şey beklenebilir, bilemiyorum. sadece, neredeyse tüm galatasaraylıların aşık olduğu bir adam, herkes üzülecekken, kimse memnun olmayacakken nasıl böyle rahat gidebilir, onu düşünüyorum. büyük paralara da değil, boş beleş gidiyor kewell. ben bunu anlayamıyorum. biz bu sırada ne yapıyoruz, onu da anlamıyorum. "herkes gider, biz kalırız, biz galatasaraylıyız" mı diyeceğiz yine? biz kalırız tabii, biz yine galatasaraylıyız.. ama galatasaray bir eksiliyor.
--- alıntı ---
http://mayislar.blogspot.com/...em-harry-kewell.html