419
ne sur’un sesi duyuldu uzaklardan,
ne de bir habercinin çığlığı.
saklanıp gecenin karanlığına
çöktü üstümüze bir karabasan gibi yalan dünya
çıksan şimdi dışarı, çıkacak bir kapı bulurum sanma
kapılar hep kilitli kalacak çünkü açılacak bir kapı yok artık
çıkıp sana gelsem, ne sokak var ne de köşesi
el salladığın balkon, selamlaştığın komşu
yok, yok hiçbirisi
bu yerle yeksan şehirde, yitirildi hatıra diye ne varsa,
neye yarar şimdi yerinde duran bu biçare hafıza
ne de bir habercinin çığlığı.
saklanıp gecenin karanlığına
çöktü üstümüze bir karabasan gibi yalan dünya
çıksan şimdi dışarı, çıkacak bir kapı bulurum sanma
kapılar hep kilitli kalacak çünkü açılacak bir kapı yok artık
çıkıp sana gelsem, ne sokak var ne de köşesi
el salladığın balkon, selamlaştığın komşu
yok, yok hiçbirisi
bu yerle yeksan şehirde, yitirildi hatıra diye ne varsa,
neye yarar şimdi yerinde duran bu biçare hafıza