• 402
    bu felakette halamın çocukları ve bazı arkadaşlarımı kaybettim. belki bir kahramanmaraşlı olarak acısı en az olan kişilerden biriyim. hiç unutmuyorum yaşananları yaşadıklarımı ama hatırlamamak için bastırıyorum sadece duygularımı. ancak en ufak bir hatırlatma da burnumun kemikleri sızlıyor be sözlük günlerce içimize çektiğimiz enkaz altındakilerin kokuları geliyor burnuma. gözlerimden akan yaşları inanın tutamıyorum daha bir farklı akıyor artık sanki önceden yaşlar süzülürdü ama şimdi musluktan akar gibi hızla hareket ediyorlar. durduk yere yine önüme gelen bir video veya görsel nedeniyle yitip giden on binlerce insanımız için ağladım dua ettim bir iki şey söylemek istedim.
    bu arada en başta dediğim gibi acısı en az olan insanlardan biriyim çok şükür annem babam kardeşlerim eşim çocuğum hepsi sağlıklılar dostlarım iyi durumdalar ama ben yaşadığım bir kaç kayıpta bu hallere geldiysem diğerlerini düşünemiyorum bu arada inanın soramıyoruz birbirimize ne hissediyorsun diye tıpkı enkazın önünde ceset torbasına koyduğu yakınına üzülen kişiye başın sağolsun bile diyemediğimiz gibi.
    işin siyasi boyutundan dolayı yemediğimiz lafta kalmadı ama oralarda yaşayan insanların derdi başka tercihlerinin kendilerince makul gerekçeleri var ki bu gerekçelerinde bence haklılar (konvoy mevzusu saçmalıktan ve aptallıktan başka bir şey değil). ancak her ne olursa olsun tercihlerinden ötürü ölmüş bitmiş her şeyini kaybetmiş insanlara çok ağır şeyler söylediler be sözlük.
    kusura bakmayın birazcık içimi dökmek istedim içimden geçenleri de anlatamadım çünkü ben yazabilmeyi çok becerebilen biri değilimdir.
  • 403
    maalesef hayatımızı depremden önce ve depremden sonra şeklinde ikiye bölen katastrofik bir olgu. sabaha karşı öyle bir dehşetti ki yaşadığımız, aylardır korkudan evlerimize giremiyoruz hala. sigarayı bırakan bir çok insan tekrardan sigaraya başladı. eşim de dahil bir çok insan ağır travmalar yaşadı haftalarca. anksiyete ve kaygı bozukluğu var burada hepimizde. bir çok insan kaçtı gitti başka şehirlere. ezbere bildiğimiz, doğup büyüdüğümüz mahallelerin enkazlarından geçerken bazen hangi sokakta olduğumuzu bilemiyoruz, kayboluyoruz. hatta ben televizyon izlerken insanların evlerinin her hangi bir yerinde aralarında geçen diyaloglarında bile aklımda bu insanların korkmadan nasıl o evde sohbet edebildiği geliyor, ya deprem olursa diyorum.
  • 404
    üzerinden tam 5 ay geçmiş olan deprem.

    koca bir coğrafyanın üzerindeki görüntü tamamen değişti, resmi istatistiklere göre 50 bin hayat söndü, hala daha kayıplarını arayanlar var...

    en kötüsü henüz bir de beklenen büyük istanbul depreminin olması...

    hayatını kaybeden herkese bir kez daha rahmet, geride yarım yamalak kalanlara sabırlar dilerim...
  • 406
    bölgeyi asıl felakete sürükleyen deprem 2. depremdir.
    ikinci deprem, antep, adıyaman gibi çevre illerde ilk deprem sonrası ayakta kalan binaların birçoğunu yıkmıştır.

    merkez üssüne yakın yerleşim yerleri ise adeta yok olmuştur.

    (bkz: ekinözü)
    (bkz: elbistan)
    (bkz: afşin)
    (bkz: nurhak)
    (bkz: doğanşehir)
    (bkz: malatya)
    (bkz: kahramanmaraş)

    ilk deprem hatay-malatya arasında 300-400 km arasında çok uzun ve 4 farklı fay segmentini aynı anda kırmıştır.

    (bkz: narlı fayı)
    (bkz: pazarcık - türkoğlu - gölbaşı segmenti)
    (bkz: çelikhan - erkenek segmenti)
    (bkz: nurdağı - amanos segmenti)

    ikinci depremde tek bir fay, yani sadece çardak fayı kırılmıştır.

    (bkz: çardak fayı)

    çardak fayı kahramanmaraş göksun ilçesi ile malatya doğanşehir arasında d-b yönlü uzanır.

    ilk depreme göre oldukça az olan bir uzunlukta kırılmaya rağmen(80-100 km arası bir kırılma), fay üzerindeki atımlar o kadar devasadır ki yer yer 8-10 metreyi bulan hareketler söz konusu olmuştur.

    o kadar devasa bir depremdir ki çardak fay kırığının güney tarafı olan nurhak dağları yükselmiş, kuzey tarafı olan elbistan ovası ise olduğu gibi çökmüştür.
App Store'dan indirin Google Play'den alın