48
kendi gibi düşünmeyenlere saygısını hiçbir zaman yitirmeyen/yitirmemek için çabalayan bir yazardır. fakat farklı düşünmek ''dirseği acımıştır da düşmüştür'' gibi akıl durdurucu zırvalar değildir. ''oh olsun bjk'ya, zaten hak etmişti o baktiyar'' dediğinizde bir düşünce ortaya koymuş olmazsınız. lütfen her yazdığınıza düşünce demeyin. farklı düşünen insan argümanıyla, nedeniyle, sonucuyla dikilir karşınıza. hem size hem de sözlüğe değer katar. biz de eksiğimiz varsa sayesinde kapatırız. ama bir de şunu düşünün. açıyoruz malum başlığı, herkes birbirinin kopyası laflar etmiş, acaba şöyle mi diyen direkt şeytan ilan edilmiş. ne olur bu ortamdan renktaşlar?
geçtiğimiz bir kaç saat içinde önce:
jerome opoku 'nun, arkasındaki bjklı topçuyu görmediğini bir argüman olarak sunan yazarlara topun kaleciden geldiğini yazmış olmasına, yani baktiyar'ı görmeme şansı olmadığı ispatlamasına rağmen * papağan gibi aynı şeyler tekrar tekrar yazılınca giden zamanına üzülmeye başlayan yazardır. galatasaraylıların öncü ve özgür insanlardan müteşekkil olmasını hayal eden/var sayan bu yüzden de sinirlenen yazardır. bunun neresi ''farklı düşünce''. opoku nasıl farkında değil yahu arkasındaki topçunun?
bu geçen bir kaç saatin içerisinde giderek opoku'nun, kart görmemesi gerektiğini çünkü baktiyar'ın çok hızlı geldiği argümanına evrildi yazılar. oysa bu da doğru değildir. baktiyar opoku'ya yaklaştığında ciddi yavaşlıyor ve hamle yaparak giriyor mücadeleye. öyle biçerek geçmeye kalkışmıyor yani. bu da net. ve futbolda dirsek, el, kol meseleleri hassastır. anında kartı yersin. biz daha önce çok yedik bunlardan. yarın bizim herhangi bi topçumuza böyle dirsek gelse olacakları düşünemeyen yazardır.
bir kaç saatin sonlarına doğru bu kez de opoku'nun aldığı darbeden dolayı değil de alan kontrolü yapmak için kollarını arkaya doğru savurduğunu * ve kötü niyetli olmadığı söylenmeye başlayınca bir miktar muhatap alınmış olmanın mutluluğunu yaşayan da yazar olmuştur. fakat bu argümana da ben katılmıyorum. bence kendini yere atarken ve sonrasındaki hallerine bakarak suçunun farkında olduğunu söyleyebiliriz. bu konuda görüş ayrılığı oluşmasına hiç bir şey diyemem.
her şeye rağmen opoku denen 2 metre, dev gibi kemiklere sahip bu topçunun eline koluna sahip çıkması gerekiyor. bu hareketin ceza alması her halükarda gerekiyor. eğer sizlerin dediği gibi kötü niyetli değilse bile ceza alması gerekiyor. sana baskıya gelen futbolcuya mukavemet etmenin yolu el, kol savurmak değil. baktiyar'ın darbesiyle dengesi bozulmadan önce savuruyor kollarını geriye. tekrar yazıyorum: opoku'nun kolları dengesi bozulduğu için savrulmuyor! kurnaz herif anlık bir alçaklık yapıyor. bunu yemeyen ve bunun cezası olmalı diye düşünen yazar. beşiktaş veya başakşehirden bağımsız bir durumu işaret etmeye çalışan, sözlüğün kalitesine titizlenen yazardır.
geçtiğimiz bir kaç saat içinde önce:
jerome opoku 'nun, arkasındaki bjklı topçuyu görmediğini bir argüman olarak sunan yazarlara topun kaleciden geldiğini yazmış olmasına, yani baktiyar'ı görmeme şansı olmadığı ispatlamasına rağmen * papağan gibi aynı şeyler tekrar tekrar yazılınca giden zamanına üzülmeye başlayan yazardır. galatasaraylıların öncü ve özgür insanlardan müteşekkil olmasını hayal eden/var sayan bu yüzden de sinirlenen yazardır. bunun neresi ''farklı düşünce''. opoku nasıl farkında değil yahu arkasındaki topçunun?
bu geçen bir kaç saatin içerisinde giderek opoku'nun, kart görmemesi gerektiğini çünkü baktiyar'ın çok hızlı geldiği argümanına evrildi yazılar. oysa bu da doğru değildir. baktiyar opoku'ya yaklaştığında ciddi yavaşlıyor ve hamle yaparak giriyor mücadeleye. öyle biçerek geçmeye kalkışmıyor yani. bu da net. ve futbolda dirsek, el, kol meseleleri hassastır. anında kartı yersin. biz daha önce çok yedik bunlardan. yarın bizim herhangi bi topçumuza böyle dirsek gelse olacakları düşünemeyen yazardır.
bir kaç saatin sonlarına doğru bu kez de opoku'nun aldığı darbeden dolayı değil de alan kontrolü yapmak için kollarını arkaya doğru savurduğunu * ve kötü niyetli olmadığı söylenmeye başlayınca bir miktar muhatap alınmış olmanın mutluluğunu yaşayan da yazar olmuştur. fakat bu argümana da ben katılmıyorum. bence kendini yere atarken ve sonrasındaki hallerine bakarak suçunun farkında olduğunu söyleyebiliriz. bu konuda görüş ayrılığı oluşmasına hiç bir şey diyemem.
her şeye rağmen opoku denen 2 metre, dev gibi kemiklere sahip bu topçunun eline koluna sahip çıkması gerekiyor. bu hareketin ceza alması her halükarda gerekiyor. eğer sizlerin dediği gibi kötü niyetli değilse bile ceza alması gerekiyor. sana baskıya gelen futbolcuya mukavemet etmenin yolu el, kol savurmak değil. baktiyar'ın darbesiyle dengesi bozulmadan önce savuruyor kollarını geriye. tekrar yazıyorum: opoku'nun kolları dengesi bozulduğu için savrulmuyor! kurnaz herif anlık bir alçaklık yapıyor. bunu yemeyen ve bunun cezası olmalı diye düşünen yazar. beşiktaş veya başakşehirden bağımsız bir durumu işaret etmeye çalışan, sözlüğün kalitesine titizlenen yazardır.