96
türkiye kadın milli futbol takımı istanbul'da dünya kupası finali oynasa en fazla 10 bin kişi gider maça.
on sene önce erkekler u20 dünya kupası düzenlendi ülkede. 1 tl'ye bilet satıldı. maça gidene köfte ekmek kampanyası falan yapıldı ama bütün maçlar boş tribünlere oynandı neredeyse. final maçı arena'da oynandı 20.000 civarında seyirci vardı maçta. bunun yarsı avrupa'da yaşayan veya seyahatte olan uruguaylı gençler ile türkiye'de yaşayan veya fransa'dan gelen fransızlardı. 5 tl'ye pogbalı zoumalı dünya kupası finalini izlemeye bile kimse gelmedi. diyeceğim o dur ki türkiye'de futbol düşündüğünüz kadar çok sevilmiyor. türkiye'de sevilen şey kör fanatizm ve başarı. başarı yoksa, istersen takıma 25 lik messi'yi koy televizyondan bile takip etmez taraftarın büyük bölümü. erkek futbolunda durum böyle iken kadın futbolunda çok da farklı bi durum beklenemez zaten ülkede.
kadın futboluna dönecek olursak son yıllarda avrupa'daki müthiş bir ilgi var. geçen sene avrupa şampiyonası bu sene de dünya kupası büyük bir heyecanla takip edildi. turnuvalarda bir çok seyirci rekoru kırıldı. kışın şampiyonlar ligi maçları da büyük ilgi görüyor. arada denk gelince izliyorum. keyifli maçlar oluyor. fark var tabi. erkek futboluyla kadın futbolunun aynı olmasını bekleyemezsin zaten. aynı olmasını bekleyen gitsin masterchef falan izlesin. eskiden abdi ipekçi'de basketbol günleri olurdu. tek bilet ile aynı gün hem kadın basketbol takımının maçını hem erkek basketbol takımının maçını izlerdik. günün büyük bölümünü salonda geçirirdik. iki maçın da kendine has bir stili olurdu. izleyen de ona göre izler, ona göre oyundan keyif alırdı. futbolda da durum aynı diye düşünüyorum. erkek ve kadın futbolu farklı limitlerle ve farklı stillerle oynanıyor. avrupalı için bu farklılık sorun teşkil etmezken türkiye'de sorun teşkil ediyor swh. zamanında basketbol ve voleybol için de aynı şeyler konuşulmuştur muhtemelen ama ülke olarak geldiğimiz nokta ortada. futbol için de neden olmasın demek istiyorum ama daha en az 30 40 senesi var.
on sene önce erkekler u20 dünya kupası düzenlendi ülkede. 1 tl'ye bilet satıldı. maça gidene köfte ekmek kampanyası falan yapıldı ama bütün maçlar boş tribünlere oynandı neredeyse. final maçı arena'da oynandı 20.000 civarında seyirci vardı maçta. bunun yarsı avrupa'da yaşayan veya seyahatte olan uruguaylı gençler ile türkiye'de yaşayan veya fransa'dan gelen fransızlardı. 5 tl'ye pogbalı zoumalı dünya kupası finalini izlemeye bile kimse gelmedi. diyeceğim o dur ki türkiye'de futbol düşündüğünüz kadar çok sevilmiyor. türkiye'de sevilen şey kör fanatizm ve başarı. başarı yoksa, istersen takıma 25 lik messi'yi koy televizyondan bile takip etmez taraftarın büyük bölümü. erkek futbolunda durum böyle iken kadın futbolunda çok da farklı bi durum beklenemez zaten ülkede.
kadın futboluna dönecek olursak son yıllarda avrupa'daki müthiş bir ilgi var. geçen sene avrupa şampiyonası bu sene de dünya kupası büyük bir heyecanla takip edildi. turnuvalarda bir çok seyirci rekoru kırıldı. kışın şampiyonlar ligi maçları da büyük ilgi görüyor. arada denk gelince izliyorum. keyifli maçlar oluyor. fark var tabi. erkek futboluyla kadın futbolunun aynı olmasını bekleyemezsin zaten. aynı olmasını bekleyen gitsin masterchef falan izlesin. eskiden abdi ipekçi'de basketbol günleri olurdu. tek bilet ile aynı gün hem kadın basketbol takımının maçını hem erkek basketbol takımının maçını izlerdik. günün büyük bölümünü salonda geçirirdik. iki maçın da kendine has bir stili olurdu. izleyen de ona göre izler, ona göre oyundan keyif alırdı. futbolda da durum aynı diye düşünüyorum. erkek ve kadın futbolu farklı limitlerle ve farklı stillerle oynanıyor. avrupalı için bu farklılık sorun teşkil etmezken türkiye'de sorun teşkil ediyor swh. zamanında basketbol ve voleybol için de aynı şeyler konuşulmuştur muhtemelen ama ülke olarak geldiğimiz nokta ortada. futbol için de neden olmasın demek istiyorum ama daha en az 30 40 senesi var.