14
kupa galipleri kupası(fenerbahçe'nin alınmadığı organizasyon) çeyrek finalinde almanya kupa galibi çıktığında az sevinmemiştik. almanya'nın yarısı bizimdi. 92 nin martında almanya'da ki maçı büyük seyirci desteğiyle 1-0 önde götürüyorduk. son 10 dakikada tugay'ın kaptırdığı bir topla beraberliği yakaladı mızıkacılar. son dakikada gelen golle de 2-1 yendiler.
olsundu, daha o zamanlar avrupa cehennemin neresi olduğunu bilmiyordu. ''avrupa avrupa duy sesimizi, işte bu cim bom'un ayak sesleri'' tezahüratları o sezon başlamıştı. rövanş maçı 18 mart a denk geldi. çanakkale zaferiyle, bizim olası zafer çakışmıştı. mustafa denizli, nushatel xamax maçlarından tecrübeliydi. 50.000 işsizi ali sami yen'e getirmeyi planlıyordu. 17 mart günü istanbul'da hava çok güzeldi. hepimiz ali sami yen'i kontrole gitmiştik. bir gün önceden maçta bulunacakların en az yarısı stadı tavaf edip, ali sami yen umresi yapmıştı. fakat lanet hava gece yarısı dönmeye başladı. sanki kar sadece bizim stadın üstüne yağıyordu. tıklım tıklım doldurduk tribünleri. tipiden karşı tribün görünmez oluyordu. maç başladı, kar, buz, çamur. çöktük almanların üstüne bela gibi. ilk yarı 0-0 bitti. bizim yarı saha sanki top oynanmamış gibi karla kaplı olmuştu. devrede 100 lerce kişi karları kürdü. aynı kabus ikinci yarıda da vardı. futboldan başka bir oyun oynanıyordu ama bremen kalesine yakındı top. ne ablukaları atlatıyordu ballı almanlar. bir türlü sokamıyorduk topu içeriye.
son dakikaya girdik. eski açık tarafındaki kaleye soldan bir orta geldi. bülent kafayla içeri yolladı. top kaleye yarım metre mesafede durdu, kara saplandı. en yakın oyuncumuz rotariu idi. roti sanki taş kesilmiş, felç inmişti, dürtemedi içeri. pozisyonu hayal edecekler için söylüyorum. hakan yakın'ın milli maçta bize attığı golden daha kolay pozisyondu.
40.000 kişi gol diye kalktık, eleme golü, tur golü olacaktı. karda kıyamette. olmadı, elendik. o sene verder bremen şampiyon oldu. o maçtan sonra denizli şöyle bir demeç vermişti. ''rotariu, senin ve benim futbol galatasaray'daki futbol hayatımız bitti.''
denizli doğru söylemişti, o sezonun sonundaki ayrılık bu günlere kadar geldi. roti kimbilir nerlerde şimdi.
gönderen nazmi hasdemir
olsundu, daha o zamanlar avrupa cehennemin neresi olduğunu bilmiyordu. ''avrupa avrupa duy sesimizi, işte bu cim bom'un ayak sesleri'' tezahüratları o sezon başlamıştı. rövanş maçı 18 mart a denk geldi. çanakkale zaferiyle, bizim olası zafer çakışmıştı. mustafa denizli, nushatel xamax maçlarından tecrübeliydi. 50.000 işsizi ali sami yen'e getirmeyi planlıyordu. 17 mart günü istanbul'da hava çok güzeldi. hepimiz ali sami yen'i kontrole gitmiştik. bir gün önceden maçta bulunacakların en az yarısı stadı tavaf edip, ali sami yen umresi yapmıştı. fakat lanet hava gece yarısı dönmeye başladı. sanki kar sadece bizim stadın üstüne yağıyordu. tıklım tıklım doldurduk tribünleri. tipiden karşı tribün görünmez oluyordu. maç başladı, kar, buz, çamur. çöktük almanların üstüne bela gibi. ilk yarı 0-0 bitti. bizim yarı saha sanki top oynanmamış gibi karla kaplı olmuştu. devrede 100 lerce kişi karları kürdü. aynı kabus ikinci yarıda da vardı. futboldan başka bir oyun oynanıyordu ama bremen kalesine yakındı top. ne ablukaları atlatıyordu ballı almanlar. bir türlü sokamıyorduk topu içeriye.
son dakikaya girdik. eski açık tarafındaki kaleye soldan bir orta geldi. bülent kafayla içeri yolladı. top kaleye yarım metre mesafede durdu, kara saplandı. en yakın oyuncumuz rotariu idi. roti sanki taş kesilmiş, felç inmişti, dürtemedi içeri. pozisyonu hayal edecekler için söylüyorum. hakan yakın'ın milli maçta bize attığı golden daha kolay pozisyondu.
40.000 kişi gol diye kalktık, eleme golü, tur golü olacaktı. karda kıyamette. olmadı, elendik. o sene verder bremen şampiyon oldu. o maçtan sonra denizli şöyle bir demeç vermişti. ''rotariu, senin ve benim futbol galatasaray'daki futbol hayatımız bitti.''
denizli doğru söylemişti, o sezonun sonundaki ayrılık bu günlere kadar geldi. roti kimbilir nerlerde şimdi.
gönderen nazmi hasdemir