201
işbu girdi, maçın adaletli hakem şartları - ahyş - altında yönetileceği kabulu, daha doğrusu umudu ile girilmiştir.
bizim açımızdan formülü "akıllı oyun" olan maçtır, peki nasıl akıllı oyun?
uzun galibiyet serimizdeki tüm maçlarda çok iyi oynadığımızı iddia edemeyiz sanırım, ama birkaç maç var ki kendimize rol model kabul edip, özellikle denk kuvvete yakın rakiplerle oynarken sergilemeyi hedeflememiz gereken oyun formatını sahaya yansıttığımız; ilk akla gelenler;
(bkz: 8 ocak 2023 fenerbahçe galatasaray maçı)
(bkz: 12 kasım 2022 istanbul başakşehir galatasaray maçı)
peki neyi iyi yaptık bu maçlarda?
her şeyden öte takım boyumuz çok kompakttı, bu sayede herhangi bir bölgemiz rakip tarafından geçildiğinde bir arkadaki grup direk kademeye girebildi, örneğin;
öndeki baskımız kırıldığında orta sahadaki oyuncularımız oyundan düşen ön alan oyuncularımızın açığını bastırdı, benzer şekilde 2. bölgemiz oyundan düştüğünde gerideki 1. bölgemiz orta yuvarlağın rakip yarı alanında yer alan dilimine kadar baskı yaparak rakibin 2., 3. hamleleri yapmasına fırsat tanımadılar, ve bu maçlarda kalemizde verdiğimiz gollük pozisyon imkanı bir elin parmaklarını geçmedi.
bu maça gelirsek, birinci önceliğimiz yine olabildiğinde takım boyunu kısa tutmak olmalı. ancak şu varki, son maçlarımızda yaptığımız ön alan baskısı sonuç veren cinsten biraz uzaktı, bunun anlamı siz bu işin hakkını vermezseniz, ön oyuncularınızı oyundan düşüren rakip orta sahanızı hızlı geçtiğinde ya pozisyon verme ya da orta saha ve savunma oyuncularınızın kartlık faul yapma riskiyle karşı karşıya kalırsınız. bu nedenle benim düşüncem, bu maçta öndeki oyuncularımızın rakip kaleciye varıncaya dek pres yapmasından ziyade, oyunu rakip 2. bölgesinde karşılamak ve şok presi orada yapmak şeklinde. bu sayede hatlarımız arasında olası oyundan düşme durumunda çok fazla boşluk bırakmamış, az adamla yakalanma riskini azaltmış oluruz.
bu dediğimden geri gömülme anlamı çıkmamalı, aksine topla dripling yaparak kat etme ve kısa mesafede birkaç rakip oyuncuyu oyundan düşürme özelliği olan gedson'un etkinliğini azaltarak, yukarıdaki riskleri minimize etmek asıl gayem.
ikinci olarak kaptığımız toplarla çok hızlı geçiş hücumları ile pozisyonlar kovalamak, topla az ama öz oynamak kaydı ile asıl önceliğimizi oyuncularımızın maçın hiçbir anında pozisyonlarını kaybetmemesine vermek diğer amacımız olmalı.
tabi kanat oyuncularımızın işin savunma kısmında aksamaması çok önemli. bu konuda rashica'nın zaten belli bir standardı var, bu maçta buna kerem de ayak uydurmalı.
tam tersi, rakipte ne cenk'in, ne de redmond'un beklerine çok yardım ettiklerini düşünüyorum, zaten bu nedenle şenol güneş orta sahayı 3 kişi ile tutuyor. buna göre altını çizerek belirtmek istiyorum, "ikili olarak" sürekli gidip gelecek sam-kerem ve boey-rashica ikilileri ile rakibin kenarlarını felç etmemiz çok olası, bunları sıkça denemeliyiz...
gol kaçırma lüksümüzün olmadığı bir maç, oyuncularımız yakalanan pozisyonları maçın son dakikası son pozisyonu ciddiyeti ve konsantrasyonu ile değerlendirmek zorunda.
bir de atlamamamız gereken hususlardan biri de, galibiyet veya allah korusun mağlubiyet durumunda, diğer maçlara sirayet edecek kart cezası gibi durumlara karşı da uyanık olmak zorundayız, gereksiz yerlerde kart görmemek, rakiple dalaşmamak, tahrik edici durumlardan kaçınmak şart, rakip sahada oynayacağımız için en ufak bir itişime kakışmada bilfiil karışmasan dahi dahi eyyam kartları çok çıkar bu tip maçlarda.
ceza sahasında eller kollar dikkatli açılmalı, aleyhimize bir şey bulmak için kılı kırk yaracaklarını düşünmeyenimiz yoktur sanırım.
özetle, artık son viraj, maksimum ciddiyet ve konsantrasyonla, allah'ın izniyle en kötü yenilmeyerek bu maçı da atlatırsak yolun sonu düzlük diye düşünüyorum...
allah yardımcımız olsun...
bizim açımızdan formülü "akıllı oyun" olan maçtır, peki nasıl akıllı oyun?
uzun galibiyet serimizdeki tüm maçlarda çok iyi oynadığımızı iddia edemeyiz sanırım, ama birkaç maç var ki kendimize rol model kabul edip, özellikle denk kuvvete yakın rakiplerle oynarken sergilemeyi hedeflememiz gereken oyun formatını sahaya yansıttığımız; ilk akla gelenler;
(bkz: 8 ocak 2023 fenerbahçe galatasaray maçı)
(bkz: 12 kasım 2022 istanbul başakşehir galatasaray maçı)
peki neyi iyi yaptık bu maçlarda?
her şeyden öte takım boyumuz çok kompakttı, bu sayede herhangi bir bölgemiz rakip tarafından geçildiğinde bir arkadaki grup direk kademeye girebildi, örneğin;
öndeki baskımız kırıldığında orta sahadaki oyuncularımız oyundan düşen ön alan oyuncularımızın açığını bastırdı, benzer şekilde 2. bölgemiz oyundan düştüğünde gerideki 1. bölgemiz orta yuvarlağın rakip yarı alanında yer alan dilimine kadar baskı yaparak rakibin 2., 3. hamleleri yapmasına fırsat tanımadılar, ve bu maçlarda kalemizde verdiğimiz gollük pozisyon imkanı bir elin parmaklarını geçmedi.
bu maça gelirsek, birinci önceliğimiz yine olabildiğinde takım boyunu kısa tutmak olmalı. ancak şu varki, son maçlarımızda yaptığımız ön alan baskısı sonuç veren cinsten biraz uzaktı, bunun anlamı siz bu işin hakkını vermezseniz, ön oyuncularınızı oyundan düşüren rakip orta sahanızı hızlı geçtiğinde ya pozisyon verme ya da orta saha ve savunma oyuncularınızın kartlık faul yapma riskiyle karşı karşıya kalırsınız. bu nedenle benim düşüncem, bu maçta öndeki oyuncularımızın rakip kaleciye varıncaya dek pres yapmasından ziyade, oyunu rakip 2. bölgesinde karşılamak ve şok presi orada yapmak şeklinde. bu sayede hatlarımız arasında olası oyundan düşme durumunda çok fazla boşluk bırakmamış, az adamla yakalanma riskini azaltmış oluruz.
bu dediğimden geri gömülme anlamı çıkmamalı, aksine topla dripling yaparak kat etme ve kısa mesafede birkaç rakip oyuncuyu oyundan düşürme özelliği olan gedson'un etkinliğini azaltarak, yukarıdaki riskleri minimize etmek asıl gayem.
ikinci olarak kaptığımız toplarla çok hızlı geçiş hücumları ile pozisyonlar kovalamak, topla az ama öz oynamak kaydı ile asıl önceliğimizi oyuncularımızın maçın hiçbir anında pozisyonlarını kaybetmemesine vermek diğer amacımız olmalı.
tabi kanat oyuncularımızın işin savunma kısmında aksamaması çok önemli. bu konuda rashica'nın zaten belli bir standardı var, bu maçta buna kerem de ayak uydurmalı.
tam tersi, rakipte ne cenk'in, ne de redmond'un beklerine çok yardım ettiklerini düşünüyorum, zaten bu nedenle şenol güneş orta sahayı 3 kişi ile tutuyor. buna göre altını çizerek belirtmek istiyorum, "ikili olarak" sürekli gidip gelecek sam-kerem ve boey-rashica ikilileri ile rakibin kenarlarını felç etmemiz çok olası, bunları sıkça denemeliyiz...
gol kaçırma lüksümüzün olmadığı bir maç, oyuncularımız yakalanan pozisyonları maçın son dakikası son pozisyonu ciddiyeti ve konsantrasyonu ile değerlendirmek zorunda.
bir de atlamamamız gereken hususlardan biri de, galibiyet veya allah korusun mağlubiyet durumunda, diğer maçlara sirayet edecek kart cezası gibi durumlara karşı da uyanık olmak zorundayız, gereksiz yerlerde kart görmemek, rakiple dalaşmamak, tahrik edici durumlardan kaçınmak şart, rakip sahada oynayacağımız için en ufak bir itişime kakışmada bilfiil karışmasan dahi dahi eyyam kartları çok çıkar bu tip maçlarda.
ceza sahasında eller kollar dikkatli açılmalı, aleyhimize bir şey bulmak için kılı kırk yaracaklarını düşünmeyenimiz yoktur sanırım.
özetle, artık son viraj, maksimum ciddiyet ve konsantrasyonla, allah'ın izniyle en kötü yenilmeyerek bu maçı da atlatırsak yolun sonu düzlük diye düşünüyorum...
allah yardımcımız olsun...