36315
sevgili fatih terim'i çok severim, çok başarılı bulurum ama arada eleştiririm. ona en kızdığım noktalardan biri genç oyuncular. bugün bir yazar arkadaşımız genç bir oyuncuyu eleştirirken; "fatih terim gibi genç oyuncu fetişisti bile pek şans vermedi, o yüzden kendisinden olmaz" tarzında bir şey yazmış, kendi fikridir saygı duyuyorum ama bence yanlış bir algı üzerine yapılan bir yorum bu. ben de bunun üzerine yazı yazma ihtiyacı hissettim. bir kere bu algı nasıl oluştu bilmiyorum ama hocanın sadece son döneminde bile alparslan, aytaç, babel, arda hatta emre akbaba gibi oyunculara şans verip gençlere çok az süre vermesini ve bunu sürekli yapmasını bir türlü anlayamıyorum.
altyapıda ve alt ligde terör estiren ali yavuz kol'a tek bir şans verip, ki fena da oynamadığı maçta gol pasını çıkaramadı diye gözden çıkarması çok haksızcaydı. yunus akgün'ün 18/19 sezonunun başında alanyaspor maçında yaptığı asistten sonra bir daha oynamaması falan acayip geliyor bana. keza kerem'in yerine arda'yı falan oynatıyordu. defansta gedson oynadı.
bir de sanki sürekli gençleri oynatıyormuş da "sözleşme imzaladıktan sonra bakacağız" açıklamaları da bana pek samimi gelmiyordu. hepimiz biliyoruz ki gençlerin sözleşme imzalamamalarının nedeni hiç bir şekilde, o bölgenin oyuncusu kalmasa dahi, başka mevkinin alakasız oyuncusunu devşirip yine de genç oyuncuya forma şansı vermemesiydi. yani olay acayip bir döngüye girmişti. önce forma şansı vermiyordu, sonra oyuncu gelecek görmediği için sözleşme imzalamıyordu, üstüne hoca koşulsuz sözleşme imzalamadıkları için yine oynatmıyordu.
buradaki arkadaşlar genç oyuncular için hep şöyle diyor. kiralandığı takımda bile varlık göstermiyor bizde mi gösterecek? eğer fırsat geldiğinde, çocukluğundan beri o anı bekleyen gencin eline geçen fırsatı kullanmasına izin vermezsen o çocuğu psikolojik anlamda bitirirsin. futbolcular zaten çok eğitimli değil, çevreleri de değil. ki eğitimli olsalar bile kaldırması zor bir yük bu hakkı yenme psikolojisi. onlara gelen baskılar, yapılan şakalar bile onları artık enkaza çeviriyor. askerlik yapanlar aslında bu dediklerimi çok rahat anlayacaklardır. bu çocuk artık bu yıkımdan kurtulmak için şans veren ilk takıma o enkaz haliyle gidiyor ve tabi ki olmuyor, olmayacak da. bu şekilde yetiştirilmez çünkü hiçbir insan. 90. dakikada forma giysin diye sahaya sürmek belki doksanlı yıllar ve öncesinde işe yarardı ama y ve z kuşağı için pek bir anlam ifade etmiyor. onlar değer verildiğini hissetmek, güvenilmek istiyor. doksanıncı dakikada oyuncuyu sahaya atmak aslında "top sana pek fazla değmesin, hata da yapmazsın, sorun yaşamayız, hem de oynamış olursun" demek onların gözünde.
fatih hoca 3. döneminde altyapıya topladığı ve sürekli kameralar önünde bahsettiği 2000 jenerasyonundan meyvesini alacağı 4. döneminde maalesef hiç faydalanmadı. 2010'lu yıllarda semih kaya, emre çolak ve ozan muhammed kabak dışında hiçbir genç oyuncudan verim almaya çalışmadı. belki hazır olmalarını bekledi, belki hiçbir zaman onları oynatmak için sahaya atabileceği skoru bulamadı ama bu da yine başka bir tartışma konusu. benim kendisinde en eleştirdiğim nokta hep bu olacak.
altyapıda ve alt ligde terör estiren ali yavuz kol'a tek bir şans verip, ki fena da oynamadığı maçta gol pasını çıkaramadı diye gözden çıkarması çok haksızcaydı. yunus akgün'ün 18/19 sezonunun başında alanyaspor maçında yaptığı asistten sonra bir daha oynamaması falan acayip geliyor bana. keza kerem'in yerine arda'yı falan oynatıyordu. defansta gedson oynadı.
bir de sanki sürekli gençleri oynatıyormuş da "sözleşme imzaladıktan sonra bakacağız" açıklamaları da bana pek samimi gelmiyordu. hepimiz biliyoruz ki gençlerin sözleşme imzalamamalarının nedeni hiç bir şekilde, o bölgenin oyuncusu kalmasa dahi, başka mevkinin alakasız oyuncusunu devşirip yine de genç oyuncuya forma şansı vermemesiydi. yani olay acayip bir döngüye girmişti. önce forma şansı vermiyordu, sonra oyuncu gelecek görmediği için sözleşme imzalamıyordu, üstüne hoca koşulsuz sözleşme imzalamadıkları için yine oynatmıyordu.
buradaki arkadaşlar genç oyuncular için hep şöyle diyor. kiralandığı takımda bile varlık göstermiyor bizde mi gösterecek? eğer fırsat geldiğinde, çocukluğundan beri o anı bekleyen gencin eline geçen fırsatı kullanmasına izin vermezsen o çocuğu psikolojik anlamda bitirirsin. futbolcular zaten çok eğitimli değil, çevreleri de değil. ki eğitimli olsalar bile kaldırması zor bir yük bu hakkı yenme psikolojisi. onlara gelen baskılar, yapılan şakalar bile onları artık enkaza çeviriyor. askerlik yapanlar aslında bu dediklerimi çok rahat anlayacaklardır. bu çocuk artık bu yıkımdan kurtulmak için şans veren ilk takıma o enkaz haliyle gidiyor ve tabi ki olmuyor, olmayacak da. bu şekilde yetiştirilmez çünkü hiçbir insan. 90. dakikada forma giysin diye sahaya sürmek belki doksanlı yıllar ve öncesinde işe yarardı ama y ve z kuşağı için pek bir anlam ifade etmiyor. onlar değer verildiğini hissetmek, güvenilmek istiyor. doksanıncı dakikada oyuncuyu sahaya atmak aslında "top sana pek fazla değmesin, hata da yapmazsın, sorun yaşamayız, hem de oynamış olursun" demek onların gözünde.
fatih hoca 3. döneminde altyapıya topladığı ve sürekli kameralar önünde bahsettiği 2000 jenerasyonundan meyvesini alacağı 4. döneminde maalesef hiç faydalanmadı. 2010'lu yıllarda semih kaya, emre çolak ve ozan muhammed kabak dışında hiçbir genç oyuncudan verim almaya çalışmadı. belki hazır olmalarını bekledi, belki hiçbir zaman onları oynatmak için sahaya atabileceği skoru bulamadı ama bu da yine başka bir tartışma konusu. benim kendisinde en eleştirdiğim nokta hep bu olacak.
