344
bir akrabamızı kendi çabalarıyla ilk günden itibaren uğraşıp ikinci günü bulup enkazdan cenazesini çıkaran amcamla taziye evinde konuşuyorduk. "yeğenim cenazemizi bulduk ya sevindik biz." dedi. cenazesini alan önce bir seviniyor farkında olmadan. çaresizlik, bilinmezlik ve mezarı olamayacak korkusu çok daha kötüymüş. ertesi gün enkaz çalışmaları yapılan yerde yaşlı bir amcaya hal hatır sorduk. eniştem tanıdığı olduğu için ve halinden az üzgün gözüktüğü için oğullarını sordu bir umut. adamcağız toprağın altına gidenlerden şehir dışına çıkmış gibi bahsetti. en sonunda da "bu enkazda da 20 yaşında torunum var. onu bekliyorum dedi." ne umutla ne korkuyla söyledi. şehir dışından torunu gelmek üzereydi sanki. insanlar o kadar büyük bir acı ile bir anda karşı karşıya kaldılar ki feryat edecek güçleri bile kalmamış durumda.
adana il sınırından girip diyarbakır il sınırından çıkana kadar gördüğünüz herhangi birine "başın sağolsun" derseniz şaşırmaz. herkesin en az bir sevdiği, tanıdığı, yakını vefat etti.
adana il sınırından girip diyarbakır il sınırından çıkana kadar gördüğünüz herhangi birine "başın sağolsun" derseniz şaşırmaz. herkesin en az bir sevdiği, tanıdığı, yakını vefat etti.