• 171
    devletimiz ya da esasen hükümetlerimiz deprem konusunda adam akıllı planlı hiçbir aksiyonu tam olarak almamaktadır. riskli binaların tanımlanması tasnif edilmesi önemli ama daha da önemlisi marmara ve özellikle istanbul'daki yoğunluğu azaltıcı önlemler alması gerekirken yıllardır buradaki yoğunluğu artırıcı aksiyonlar alındı. bir arkadaşımız da yazmış teknoloji gelişimi ile beraber şirketlere farklı şehirlerden çalıştırdıkları çalışan başına prim desteği veya muafiyeti sağlayabilir. bu sayede belirli sayıda çalışan anadolunun farklı şehirlerinden çalışabilir. ek olarak bu şehirlerdeki ekonomiler canlandıkça buralarda yatırım ve ticaret de artar, sosyal hayat da gelişir. bu da daha çok nüfusu çeker ve biraz daha dengeli hale gelir.

    olası bir istanbul depreminde yıkılan binalara enkazlara ulaşım çok zor. burada osmanlı'nın kullandığı tımarlı sipahi benzeri bir sisteme geçilebilir. sürdürülebilirlik kredilerinde veya engelli çalıştırma desteklerinde olduğu gibi afad'dan kurtarma sertifikası olan çalışan başına sgk prim muafiyeti veya düşük faizli kredi desteği getirilebilir. (burada sertifika ciddi bir eğitim ile verilmeli ve her yıl yenilenmeli, en az bir haftalik ciddi tatbikatlara katılım sağlanmalı). herhangi bir enkaz anında bu ekipler yardıma çağrılmalı. şirketler 100 çalışan başına 1 tane olmak şartıyla arada kurtarma sertifikası sahibi çalışan bulundurmak zorunda olmalı. deprem veya afette kurtarma amacıyla ihtiyaç duyulacak ekipmanların bir envanteri olmalı ve bu ekipmanların satışı durumunda ilgili devlet siciline kaydı yapılarak, afet anında en yakın bölgeden teminine ilişkin yasal düzenleme olmalı. tabii devlette de riskli bölgelerde belirli sayıda bulundurulmalı...
App Store'dan indirin Google Play'den alın