1437
galatasaray, 2000'lerde fenerbahçe ile çok ciddi bir rekabet halindeydi. hatta biz şahsen 2006 ve 2008 şampiyonlukları ile bu rekabete tutunabildik resmen bir dönem. o dönem fenerbahçe'nin kadroları bariz üstündü galatasaray'ın kadrolarından. beşiktaş ise tam manasıyla üçüncü büyüktü, o kadar. fenerbahçe'nin 2007 yılındaki şampiyonlar ligi başarısı özellikle acayip bir başarıydı. zico'yla devam edilseydi çok farklı bir tarihi olabilirdi fenerbahçe'nin belki de. kimse bilemeyecek.
2011 yılında şike yapıldı. fenerbahçe ceza almadı. çok iyi giden fenerbahçe'nin dengesi bozuldu. galatasaray o sene sekizinci oldu. ardından fatih terim geldi. fenerbahçe ile galatasaray hala türkiye'nin iki büyüğüydü. 2012 ve 2013 senelerinde galatasaray unutulmaz bir performans ortaya koydu. fenerbahçe'nin 2007 senesindeki performansından da daha etkiliydi. hele 2012'de kadıköy'de 0-0 berabere kalınan maçta kazanılan şampiyonluk tam bir kırılma noktası oldu türk futbolu adına. 2 yıllık büyük hegemonyadan sonra fenerbahçe tekrar şampiyon oldu, sonra yine galatasaray oldu.
galatasaray ve fenerbahçe'nin bu şampiyonluk çekişmesine 2016, 2017 şampiyonluklarıyla beşiktaş katılmak istedi. onlar da güzel başarılara imza attılar ama kimsenin hala daha pek ciddiye aldığını söyleyemeyeceğim beşiktaş'ı o zamanlarda da. öyle bir loser etiketi vardı ki beşiktaş'ın üzerinde, iki şampiyonluk bile bu etiketten sıyrılmalarını sağlayamadı.
sonra galatasaray'ın 2018, 2019 seri şampiyonlukları geldi. avrupa'da inanılmaz başarısız, ligde de gerçekten zor şekilde şampiyon olduğumuz bu sezonlarda seyir zevki adına hiçbir şey görmedik. oyuncularla bağlılık kuramadık. takımdaşlık duygusu hissedemedik. bu şampiyonluklar 2012, 2013 yıllarındaki kadar etkili olmadı bu sebeple bana kalırsa. ama galatasaray markasının korunması adına çok önemliydi.
tüm bu senelerde; beşiktaş, galatasaray şampiyonlukları sırasında fenerbahçe ne kayda değer bir takım kurabildi ne de bir ilerleme gösterebildi. beşiktaş, loser bir kulüpten arada bir yarışan bir kulübe dönmüşken, fenerbahçe yarışmacı karakterinden iyice kopmuş görünüyordu.
sonra başakşehir, beşiktaş, trabzonspor şampiyonlukları... evet galatasaray da şampiyon olamamıştı bu sezonlarda ama fenerbahçe'nin çok daha ihtiyacı vardı bir şampiyonluğa artık. bunu başaramadı fenerbahçe. ellerinde kalan, 2000'lerdeki büyük fenerbahçe - galatasaray rekabeti de 2010'ların ortalarından sonra kaybolmaya başlamıştı zaten. 0 - 0'lık, sürekli berabere kalınan sıkıcı derbileri, şampiyonluk gibi bir yere çıkmayan vasat altı maçları izleyip durmuştuk. ama fenerbahçe 2010'ların sonuna kadar yine de fenerbahçe'ydi, en azından galatasaray'ın karşısında.
derken 2020'lerle beraber bu da sona erdi. 2020 ve sonrasında fenerbahçe'nin fenerbahçe olmayı başarabildiği o kısıtlı anlar, yani galatasaray maçları da ellerinden alınmıştı artık. galatasaray bana kalırsa eski galatasaray'dı hala. çünkü iyi bir oyunumuz yoktu. ama fenerbahçe tamamen kopmuş gitmiş gibi oynuyordu maçlarda. sürekli söylendiği gibi, bu meybuz oyuncularla da zaten fazlası yapılamazdı ama bir kültür yıkılmıştı artık. tamamen.
2023 yılında şu an, biz çok farklı bir galatasaray görüyoruz. başarılı, seyir zevki yüksek bir oyun, kaliteli, kendisine aşık eden futbolcular, takımdaşlık ruhu ve bunlarla gelen bir başarı. bunun yanında hala aynı kötü fenerbahçe'yi görüyoruz. çok büyük ihtimalle yine şampiyonluk göremeyecek, kaybetmeyi daha da kanıksayacak bir takım görüyoruz yani.
2015'lere kadar beşiktaş'a mal edilen "loser takım" algısı her geçen gün daha derine batmasıyla fenerbahçe'ye devrediliyor gözümüzün önünde. şu an yaşıyoruz yani bunu. son 6 7 senelik süreçte. pek kolay değil ama bu gidişat 10-15 sene sürerse, galatasaray bu sene yaptığı şeyi geliştirebilirse, bu fırsatı kaçırmazsa bu sürenin sonunda artık türk futbolu galatasaray - fenerbahçe rekabetinden ziyade, fenerbahçe - beşiktaş'ın ikincilik rekabeti ve galatasaray'ın tartışmasız üstünlüğüyle şekillenmiş olacak. o noktadan sonra da fenerbahçe'nin kazanacağı şampiyonluklar bile bu gerçekliği değiştiremeyecek. çünkü bu 6 7 senelik süreçte aramızdaki makas gerçekten açılmaya başladı.
2011 yılında şike yapıldı. fenerbahçe ceza almadı. çok iyi giden fenerbahçe'nin dengesi bozuldu. galatasaray o sene sekizinci oldu. ardından fatih terim geldi. fenerbahçe ile galatasaray hala türkiye'nin iki büyüğüydü. 2012 ve 2013 senelerinde galatasaray unutulmaz bir performans ortaya koydu. fenerbahçe'nin 2007 senesindeki performansından da daha etkiliydi. hele 2012'de kadıköy'de 0-0 berabere kalınan maçta kazanılan şampiyonluk tam bir kırılma noktası oldu türk futbolu adına. 2 yıllık büyük hegemonyadan sonra fenerbahçe tekrar şampiyon oldu, sonra yine galatasaray oldu.
galatasaray ve fenerbahçe'nin bu şampiyonluk çekişmesine 2016, 2017 şampiyonluklarıyla beşiktaş katılmak istedi. onlar da güzel başarılara imza attılar ama kimsenin hala daha pek ciddiye aldığını söyleyemeyeceğim beşiktaş'ı o zamanlarda da. öyle bir loser etiketi vardı ki beşiktaş'ın üzerinde, iki şampiyonluk bile bu etiketten sıyrılmalarını sağlayamadı.
sonra galatasaray'ın 2018, 2019 seri şampiyonlukları geldi. avrupa'da inanılmaz başarısız, ligde de gerçekten zor şekilde şampiyon olduğumuz bu sezonlarda seyir zevki adına hiçbir şey görmedik. oyuncularla bağlılık kuramadık. takımdaşlık duygusu hissedemedik. bu şampiyonluklar 2012, 2013 yıllarındaki kadar etkili olmadı bu sebeple bana kalırsa. ama galatasaray markasının korunması adına çok önemliydi.
tüm bu senelerde; beşiktaş, galatasaray şampiyonlukları sırasında fenerbahçe ne kayda değer bir takım kurabildi ne de bir ilerleme gösterebildi. beşiktaş, loser bir kulüpten arada bir yarışan bir kulübe dönmüşken, fenerbahçe yarışmacı karakterinden iyice kopmuş görünüyordu.
sonra başakşehir, beşiktaş, trabzonspor şampiyonlukları... evet galatasaray da şampiyon olamamıştı bu sezonlarda ama fenerbahçe'nin çok daha ihtiyacı vardı bir şampiyonluğa artık. bunu başaramadı fenerbahçe. ellerinde kalan, 2000'lerdeki büyük fenerbahçe - galatasaray rekabeti de 2010'ların ortalarından sonra kaybolmaya başlamıştı zaten. 0 - 0'lık, sürekli berabere kalınan sıkıcı derbileri, şampiyonluk gibi bir yere çıkmayan vasat altı maçları izleyip durmuştuk. ama fenerbahçe 2010'ların sonuna kadar yine de fenerbahçe'ydi, en azından galatasaray'ın karşısında.
derken 2020'lerle beraber bu da sona erdi. 2020 ve sonrasında fenerbahçe'nin fenerbahçe olmayı başarabildiği o kısıtlı anlar, yani galatasaray maçları da ellerinden alınmıştı artık. galatasaray bana kalırsa eski galatasaray'dı hala. çünkü iyi bir oyunumuz yoktu. ama fenerbahçe tamamen kopmuş gitmiş gibi oynuyordu maçlarda. sürekli söylendiği gibi, bu meybuz oyuncularla da zaten fazlası yapılamazdı ama bir kültür yıkılmıştı artık. tamamen.
2023 yılında şu an, biz çok farklı bir galatasaray görüyoruz. başarılı, seyir zevki yüksek bir oyun, kaliteli, kendisine aşık eden futbolcular, takımdaşlık ruhu ve bunlarla gelen bir başarı. bunun yanında hala aynı kötü fenerbahçe'yi görüyoruz. çok büyük ihtimalle yine şampiyonluk göremeyecek, kaybetmeyi daha da kanıksayacak bir takım görüyoruz yani.
2015'lere kadar beşiktaş'a mal edilen "loser takım" algısı her geçen gün daha derine batmasıyla fenerbahçe'ye devrediliyor gözümüzün önünde. şu an yaşıyoruz yani bunu. son 6 7 senelik süreçte. pek kolay değil ama bu gidişat 10-15 sene sürerse, galatasaray bu sene yaptığı şeyi geliştirebilirse, bu fırsatı kaçırmazsa bu sürenin sonunda artık türk futbolu galatasaray - fenerbahçe rekabetinden ziyade, fenerbahçe - beşiktaş'ın ikincilik rekabeti ve galatasaray'ın tartışmasız üstünlüğüyle şekillenmiş olacak. o noktadan sonra da fenerbahçe'nin kazanacağı şampiyonluklar bile bu gerçekliği değiştiremeyecek. çünkü bu 6 7 senelik süreçte aramızdaki makas gerçekten açılmaya başladı.