1044
tuzun kokması, işin bokunun çıkması, sıçıp sıvamak gibi türkçe’de “bir şeyin abartı şekilde bozulması, önlenemez vaziyette kötüye gitmesi” anlamlarını çıkarabileceğimiz ne kadar deyim varsa hepsini kullansak ifade edemeyeceğimiz kadar aşağılara çekilmiş sistem. yıllarca konuşuldu, çeşitli versiyonları dile getirildi, en sonunda 2018 dünya kupası ile hayatımıza girdi fakat bizim ülkemizde olduğu kadar kötü kullanılan hatta sabote edilen bir video yardımcı hakem sistemi, sanırım yeryüzünde yoktur.
bu sistemde işin teknik kısmıyla ilgilenen, iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki personel -ki bunlar doğrudan ingiliz kuruluşa* bağlılar- iki sezon önce, başarısızlıklarına tövbe haşa neredeyse mezardaki ölüleri bahane edecek muhteris bir şahıs tarafından fetöcülükle suçlandı. bunlardan birisi benim arkadaşım. daha doğrusu arkadaşımdı. uzun yıllardır görmüşlüğüm yok, muhabbetim yok. ortak arkadaşlarımız ve ailesi vasıtasıyla haberlerini alıyorum. bu teknik ekipte çalışan insanların yarısından fazlası, başarısızlıklarını örtmek isteyen şımarık şahsın hedef göstermesiyle işten atılmış. kalan dört kişiden birisi bizimki, en son sorduğumda ingiltere’deki merkeze geçmenin yollarını arıyor demişti annesi. bu arada işten atılanların fetö ile uzaktan yakından alakaları yok. yahu zaten olayın saha içi ile uzaktan yakından alakası yok. adamlar sadece sistemin kurulması, teknik işleyişin denetlenmesi ve sıkıntı varsa müdahele edilmesi için kurulmuş bir birim. siz sahadaki kepazeliklerinizi bu emekçi insanların üzerinden unutturmaya çalışıyorsunuz. şöyle örneklendirelim; beko buzdolabı aldınız*, elektrik voltajında yaşanan sorundan dolayı evdeki bütün elektronik cihazlar yandı ve siz bu sorundan beko buzdolabının üretildiği fabrikanın iş güvenlik birimindeki elemanları yahut puantörü hatta kapıdaki güvenliği falan suçluyorsunuz. konudaki alaka tamamen bu. neymiş, ofsayt çizgilerini fetöcü operatörler fenerbahçe aleyhine manipüle ederek çiziyormuş. osur osur ipe diz.
şimdi gelelim esas mevzumuza yani bu sistemin nihai kullanıcısı, riva’daki video hakem odasında ekranları başında oturan mhk memurlarına. yahu arkadaş, ben bunlarda hakikaten azımsanmayacak derecede zeka sıkıntısı olduğuna inanmaya başladım. bir de üstüne art niyet eklenince ortaya rezil rüsva bir fotoğraf çıkıyor. bu kadar diken üstündesiniz, bu kadar feveran ediliyor. hepsini geçtim, başınıza hiçbir şey gelmese bile 20-25 milyon kişi o an, 5-10 milyon kişi o sezon, yaklaşık 1 milyon kişi bir kaç sene, takıntılı bir kaç yüz bin kişi senelerce ananıza, avradınıza sövüyor. üstelik artık neredeyse sokakta yere tükürmemiz kayıt altına alınırken siz her açıdan kayda alınan bir sektörün içindesiniz. bakın, 2005 yılında çekimleri tamamlanan kurtlar vadisi ırak filmindeki pazar yeri patlama sahnesi 6 kamerayla çekildi ve bu o güne kadar türk sineması için rekordu. sizi o sahneyi çeken kameraların iki katı sayıda kamera kayda alıyor. bu kadar göz önündesiniz. şu an dünyaya gelen bir çocuk, 15 sene sonra senin videolarını izleyip belki ölmüşlerine sövecek, bu nasıl bir aymazlık? çıldırmamak elde değil.
şu pozisyona bakın:
https://gss.gs/jkm.png
(bkz: 28 ocak 2023 giresunspor galatasaray maçı)
maçın o an durumu 0-3. maç bitmiş, puanlar dağıtılmış, tek eksik son düdük. dakika 90+5. verilen uzatma 6 dakika. 1 dakika sonra, zihnen 60. dakikada biten maç, resmen de bitecek. bir gol oluyor, pozisyonun ofsaytla alakası yok, böyle iddiasız, sıkıntısız bir pozisyonda bile ofsayt çizgisini galatasaraylı oyuncunun kolundan çiziyorsun. ondan sonra kayseri deplasmanında yarım metre mesafedeki rakipten sekip gelen top barış alper’in vücuda bitişik kolunun omzuna yakın kısmına çarpıp gol olunca, kendine kural yontup golü iptal ediyorsun. kardeşim, madem gomis’in futbol kuralları içerisinde topa dokunabileceği son uzvu dirseği, dirsekle gol atarsak da iptal etmeyin o zaman! dirsekten çizdiğinde pozisyon ofsayt olsa bir golümüz daha bu şarlatan ordusu yüzünden güme gidecek. kazandığımız, kaybettiğimiz istisnasız her maçta aleyhimize bir kepazelik yaşanıyor. deyimlerle başladık, deyimle bitirelim; bu sisteme kız giren dul çıkıyor.
bu sistemde işin teknik kısmıyla ilgilenen, iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki personel -ki bunlar doğrudan ingiliz kuruluşa* bağlılar- iki sezon önce, başarısızlıklarına tövbe haşa neredeyse mezardaki ölüleri bahane edecek muhteris bir şahıs tarafından fetöcülükle suçlandı. bunlardan birisi benim arkadaşım. daha doğrusu arkadaşımdı. uzun yıllardır görmüşlüğüm yok, muhabbetim yok. ortak arkadaşlarımız ve ailesi vasıtasıyla haberlerini alıyorum. bu teknik ekipte çalışan insanların yarısından fazlası, başarısızlıklarını örtmek isteyen şımarık şahsın hedef göstermesiyle işten atılmış. kalan dört kişiden birisi bizimki, en son sorduğumda ingiltere’deki merkeze geçmenin yollarını arıyor demişti annesi. bu arada işten atılanların fetö ile uzaktan yakından alakaları yok. yahu zaten olayın saha içi ile uzaktan yakından alakası yok. adamlar sadece sistemin kurulması, teknik işleyişin denetlenmesi ve sıkıntı varsa müdahele edilmesi için kurulmuş bir birim. siz sahadaki kepazeliklerinizi bu emekçi insanların üzerinden unutturmaya çalışıyorsunuz. şöyle örneklendirelim; beko buzdolabı aldınız*, elektrik voltajında yaşanan sorundan dolayı evdeki bütün elektronik cihazlar yandı ve siz bu sorundan beko buzdolabının üretildiği fabrikanın iş güvenlik birimindeki elemanları yahut puantörü hatta kapıdaki güvenliği falan suçluyorsunuz. konudaki alaka tamamen bu. neymiş, ofsayt çizgilerini fetöcü operatörler fenerbahçe aleyhine manipüle ederek çiziyormuş. osur osur ipe diz.
şimdi gelelim esas mevzumuza yani bu sistemin nihai kullanıcısı, riva’daki video hakem odasında ekranları başında oturan mhk memurlarına. yahu arkadaş, ben bunlarda hakikaten azımsanmayacak derecede zeka sıkıntısı olduğuna inanmaya başladım. bir de üstüne art niyet eklenince ortaya rezil rüsva bir fotoğraf çıkıyor. bu kadar diken üstündesiniz, bu kadar feveran ediliyor. hepsini geçtim, başınıza hiçbir şey gelmese bile 20-25 milyon kişi o an, 5-10 milyon kişi o sezon, yaklaşık 1 milyon kişi bir kaç sene, takıntılı bir kaç yüz bin kişi senelerce ananıza, avradınıza sövüyor. üstelik artık neredeyse sokakta yere tükürmemiz kayıt altına alınırken siz her açıdan kayda alınan bir sektörün içindesiniz. bakın, 2005 yılında çekimleri tamamlanan kurtlar vadisi ırak filmindeki pazar yeri patlama sahnesi 6 kamerayla çekildi ve bu o güne kadar türk sineması için rekordu. sizi o sahneyi çeken kameraların iki katı sayıda kamera kayda alıyor. bu kadar göz önündesiniz. şu an dünyaya gelen bir çocuk, 15 sene sonra senin videolarını izleyip belki ölmüşlerine sövecek, bu nasıl bir aymazlık? çıldırmamak elde değil.
şu pozisyona bakın:
https://gss.gs/jkm.png
(bkz: 28 ocak 2023 giresunspor galatasaray maçı)
maçın o an durumu 0-3. maç bitmiş, puanlar dağıtılmış, tek eksik son düdük. dakika 90+5. verilen uzatma 6 dakika. 1 dakika sonra, zihnen 60. dakikada biten maç, resmen de bitecek. bir gol oluyor, pozisyonun ofsaytla alakası yok, böyle iddiasız, sıkıntısız bir pozisyonda bile ofsayt çizgisini galatasaraylı oyuncunun kolundan çiziyorsun. ondan sonra kayseri deplasmanında yarım metre mesafedeki rakipten sekip gelen top barış alper’in vücuda bitişik kolunun omzuna yakın kısmına çarpıp gol olunca, kendine kural yontup golü iptal ediyorsun. kardeşim, madem gomis’in futbol kuralları içerisinde topa dokunabileceği son uzvu dirseği, dirsekle gol atarsak da iptal etmeyin o zaman! dirsekten çizdiğinde pozisyon ofsayt olsa bir golümüz daha bu şarlatan ordusu yüzünden güme gidecek. kazandığımız, kaybettiğimiz istisnasız her maçta aleyhimize bir kepazelik yaşanıyor. deyimlerle başladık, deyimle bitirelim; bu sisteme kız giren dul çıkıyor.