1319
büyük önem arz eden maçları nasıl oynaması gerektiğini hala öğrenememiş takımımızdır. 28 mart 2010 galatasaray fenerbahce maçında da olduğu gibi bir basiret bağlanması mı denir artık nedir bilmiyorum ama takım kendine güvenmiyormuş gibi bir izlenim yaratıyor bende hep. başta mehmet topal olmak üzere bünyesindeki bazı futbolcular top ayağına gelir gelmez inanılmaz bir panik havasına girip, bomboş pozisyonda olmalarına rağmen top çıkarmakta zorlanıyorlar. artık bu "ilk defa top görüp bomba zanneden vatandaş" hal ve tavırlarından kurtulsalar fena olmaz. her zorlu maçta olduğu gibi yine bu maçta da* hiçbirşey oynamayan rakiplerine yenilmeyi başardılar. yenilen gol sonrası atılacak bir gol ile belki her şey değişecekken maçı salmış, pes etmiş gibi yaptıkları "komşular alışverişte görsün" atakları üzerlerindeki formanın asaletine uymayan hareketlerdi. tabi gol sonrası seyircinin de üzerine serilen ölü toprağı ile sesinin kesilmesi de mücadele etme isteklerini azaltmış olabilir ama bu bir bahane değil. her maçı kazanamayabilirler evet, ama kendi seyircileri önünde ezeli rakiplerine karşı tüm güçleriyle mücadele etmek zorundalardı, bunu da yaptıklarını görmedim, gören varsa haber versin. sonuç olarak büyük bir kırgınlık içerisindeyken kendilerine ancak bunları yazabiliyorum, umarım derdimi anlatabilmişimdir.