her hafta oynanan maçtan sonra kendisi ilgili girdiğim entry'ler hep benzer nitelikler taşımaya başladı. ondan dolayı kişisel değerlendirmeleri iki üç oyuncuyla alakalı yazacağım...
bu takımda mehmet topal, mustafa sarp, ayhan akman ve barış özbek gibi 4 orta saha varken takımın istenilen düzeyde oynaması mümkün değildir. ayhan ve barış ikilisi 28 mart 2010 galatasaray fenerbahçe maçında oynamadılar, ama yazacaklarım onları kapsamayacak diye bir durum yok. barış olsaydı biraz koşardı, ayhan olsaydı belki biraz daha fazla pas yapabilirdik. hepsi bu...
geldiğinden beri yerden yere vurulan, kendi taraftarları arasında acımasızca eleştirilen elano blumer bu akşam oynanan maçta ikili mücadelelerde topal ve sarp ikilisinin toplamından fazla ekrana geldi. yıllardır fizik olarak yetersiz dediğimiz alex de souza kafa topu mücadelesinde mehmet topal'ı yere yıkmayı başardı. maç boyunca mustafa sarp'ın üç kez top çaldığına şahit olmadım...
sene başından bu yana aynı sıkıntıyı yaşıyor takımımız. mehmet topal ve mustafa sarp ikilisi savunmaya çekildiğimiz ilk saniyede, topu kaptırdığımız ilk anda stoperlerin 2 metre önüne gelip yerleşiyorlar. orta alanda olması gereken oyuncular savunmanın içine doğru giriyorlar. orta alanda oluşan bu gediği kapatmak için hücum hattı geriye gelmeye başlıyor ve rakip takımın bu sayede top yapmasına izin veriyoruz. deplasmanlarda kaybettiğimiz maçlarda, bu akşam kaybettiğimiz maçta, atletico'ya kaybettiğimiz maçta hep bu durum ortaya çıktı...
mehmet topal ve mustafa sarp sene başından bu yana giderek köyüye ilerliyorlar. ikili mücadelede yoklar, hava toplarını kaybediyorlar, koşmuyorlar ve en önemlisi hem defansta hem de ofansta takımı ileri çıkartamıyorlar. e o zaman sormazlar mı "kardeşim siz bostan korkuluğu musunuz?" kabiliyetsiz olarak nitelendirdiğimiz, kendi taraftarlarının bile bir kısmının sevmediği selçuk şahin topal ve sarp'tan daha fazla topla oynadı, daha çok dikine gitti. durum buysa güzel kardeşim o formayı çıkar, bir yere as, sonra aynanın karşısına geçip neyi yanlış yapıyorum diye kendine sor...
caner ve leo'ya değinmek bile istemiyorum. geldiklerinden bu yana savunmaya devam ettiğim bu iki oyuncu bu gece resmen beni perişan etti. caner konusunda daha sabırlı davranmamız gerektiğine inanıyorum, sonuç olarak 21 yaşında. kulağının çekilmesinin zamanı geldi. kiralık sözleşmesinin bitmesine 7 maç kaldı. oynarsa kalır. ancak leo franco ile sene sonunda yollar ayrılmalı, kale yerli bir kaleciye emanet edilmeli. ufuk ceylan'ı boşuna mı aldın? yok, güvenmiyorsan herkes cebinden 20 kağıt koysun, gidip sinan bolat'ı alıp getirelim...
orta alanda daha "zeki"
** oyunculara ihtiyaç var. gerekirse bu bölge üç yabancıdan kurulsun, diğer bölgelerde yabancıları daha az kullanalım. hamit altıntop ya da nuri şahin gibi yerli cevherlere yönelelim. sonuç olarak oyunun iki yönünde de varlık gösterebilen oyuncuları takıma kazandıralım...
gece mutsuz sona erdi, mevcut sıkıntıları bir kez daha gösterdi. adnan polat ve haldun üstünel artık çok daha zor bir imtihan verecekler. bu adamların kimseye ispat edecekleri bir şeyleri yok ama bir galatasaray taraftarı olarak bu ikilinin yaz döneminde neler yapacaklarını çok merak ediyorum. geleceğe umutlu bakmamızı istiyorlarsa o zaman 2010-2011 sezonun başlama düdüğüne kadar olacak şeyler çok anlam arz ediyor...