• 538
    bir uluslararası ilişkiler mezunu olarak üniversite yıllarında aldığımız en temel diplomasi kurallarından biri; karşınızdaki devlet veya topluluğun kendi toplumu veya uluslararası camiaya argümanlarını sunarken öne sürdüğü temel yargının ana başlığını asla kullanmamak, dolaylı yollardan da olsa argümanın kamuoyu oluşturmasına sebebyet vermemektir.

    yani türkiye cumhuriyeti olarak yıllardan bu yana dış politikada ermeni sorunu argümanı iile yaklaştığımız konuya, ermeni lobisi ve yabancı misyonlar hep "soykırım" olarak yaklaşmaktadır. çünkü olaya soykırım demek bile kabullenmek demektir.

    konunun özüne dönersek, şu an için kulübümüz belki de karşı tarafın beceriksizliğinden ötürü bir şekilde bu yalana ve yalanın getirilerine maruz kalmamıştır. olayın özü yıldızdan ziyade, maddi boyutlu malumunuz. paya ortak olmak, maddi kazanç sağlamak. ancak pay yukarıda belirttiğim örnekteki gibi bir topluma (ermeni halkıına) ait değil, yani bu olaya sadece fenerbahçe özelinde kalmayacak ve dibi kazıldıkça olayın boyutu bambaşka yerlere gidecek.

    kabul edelim ki, bu iş lobi işidir ve siyasetin onayı olmadıkça bu safsata realiteye dönmez. bugüne kadar realiteye dönmeyen bu olay için biz ne yapmalıyız peki? en temel yapılacak şey birkaç sözüm ona kanalın reklam alabilme uğruna yalan yıldızına " hayır, nasıl olur " bile dememek, dolaylı yoldan da olsa bu olayı gündemde tutmamaktır. bir daha altını çiziyor ve ekliyorum, bu iş siyasetsiz olmaz ve siyaset de masa başında aklı selim yönetenlerle yapılır. hayali bir olayın mevzusu bile dilden dile gerçekmiş gibi olur, hele ki bizim gibi duygusunu direk belli eden toplumlarda..
App Store'dan indirin Google Play'den alın