13
çoğu taraftarın hayalini kurduğu, özellikle defanstan topla çıktığımız her an küpleri binip pep'e iki küfrettikten sonra oynanması gerektiği söylediği oyun.
sözlüğümüzün değerli yazarlarından kaideyi taciz eden istisna da twitter adresinden geçenlerde bununla alakalı bir flood yazmıştı. bu entry'i yazdığım tarihte hesabına ulaşamadığım için paylaşamıyorum fakat dediği bir kaç şeye değinmek istiyorum.
geçiş oyunun oynanma gerekliliği şu cümleyle açıklamıştı. "futbolda en tehlikeli an topu kaptıktan sonraki 10 saniyedir". bu söylemden dolayı da takımların geçiş temelli oynamasının daha doğru olacağından bahsetmişti. ya da ben öyle anlamıştım.
yukarıda bahsi geçen söyleme katılmakla beraber, geçiş oyununun özellikle büyük ve liglerinde şampiyonluğa oynayan takımların ana planı olamayacağını düşünüyorum. tabii ki hocanın cephanesinde bulunması gerekiyor fakat ana plan olursa istenilen sonuçları oluşturamayacağı kanaatindeyim.
sebepleri şunlar; bir takımın top kaybından sonra kalesinde pozisyon görmesi için, orta saha ve defans hattını da hücum bölgesine taşıması gerekir. yani savunma anlamında dengesiz hale gelmesi gerekir. bütün bunlar olsun ki, topu kaybettikten sonra tehlike meydana gelsin. bizim için esas sıkıntı şu, özellikle maç berabere iken bu riskleri alan takım sayısı çok az. yani bizim topu almaya çalışıp pozisyon bulacağımız yerde rakip topu hiç tutmayabilir. yani topu alıp geçiş yapabilmek için, önce rakibin topu alıp bir şeyler yapmaya çalışması lazım. tıpkı 25 kasım 2021 galatasaray marsilya maçı'da attığımız ilk gol gibi. nasıl atmıştık o golü? ani baskı, pas arası, hücum oyuncularının doğru yere koşusu ve doğru pas, sonunda geçişle gelen güzel bir gol. işte bu geçişin olması için rakibin oyun kurmaya çalışması lazım. bizim rakiplerimiz ise 15 mayıs 2021 galatasaray yeni malatya maçı olduğu gibi geride olsalar bile vakit geçirmek için oynuyorlar. yani bu tarz takımlardan top almak için genelde prese ihtiyaç duymuyoruz, çünkü rakipler zaten topu bırakıyorlar. zaten burada pres yapılan nokta da çok önemli, pres çizgisini ne kadar rakibe yaklaştırırsan, o kadar geride boş alan bırakırsın. buna uygun oyuncuların yoksa çok ilerde baskı yapmak da aslında geçiş yemek için rakibe altın tepside sunulan bir şanstır.
aynı şekilde bu oyunu bize yakın büyüklük ve güçteki takımlara karşı da ana plan olarak uygulayamayız. rakip öne geçtiği zaman bir şekilde sete geçip, o şekilde hücum etmeliyiz. yoksa her geriye düştüğümüz maçta top ayağımızda kalınca bilinçsiz hale geliriz.
büyük liglere baktığımızda zaten orada da büyük takımların setleri iyi oynadığı, zamanı gelince geçiş yapsalar bile ana planlarının bu olmadığı görüyoruz.
zaten daha önce de aynı başlık altında verywisemove nickli arkadaş (bkz: #3358058) entrysinde pas oyununa karşı bir oyun olmadığını sadece oyun içindeki bir an olduğu çok güzel şekilde açıklamış.
kısacası, sadece geçiş oynayalım, defanstan pasla çıkmayalım söylemleri biraz gerçeklikten uzak ifadeler gibi geliyor. ayrıca bize geçiş oyununu oynayacak rakiplere bu şansları vermemek için de o mıy mıy pas dediğimiz pasları atmamız gerekiyor ki, rakip topu alıp o 10 saniye içinde tehlike yaratmasın.
yıl boyunca rakiplerden daha az topla oynayıp şampiyon olan takım sayısı bütün liglere baktığımız zaman neredeyse yok denecek kadar az. oyunun bir parçası olarak düşünülen geçiş oyununa da bu perspektiften bakmak da gerekir diye düşünüyorum.
not: yazı içerisinde ismini kullandığım yazar arkadaşlarıma teşekkür ederim. sormadan kullandım ama büyük ihtimal bana kızmamışlardır. :)
sözlüğümüzün değerli yazarlarından kaideyi taciz eden istisna da twitter adresinden geçenlerde bununla alakalı bir flood yazmıştı. bu entry'i yazdığım tarihte hesabına ulaşamadığım için paylaşamıyorum fakat dediği bir kaç şeye değinmek istiyorum.
geçiş oyunun oynanma gerekliliği şu cümleyle açıklamıştı. "futbolda en tehlikeli an topu kaptıktan sonraki 10 saniyedir". bu söylemden dolayı da takımların geçiş temelli oynamasının daha doğru olacağından bahsetmişti. ya da ben öyle anlamıştım.
yukarıda bahsi geçen söyleme katılmakla beraber, geçiş oyununun özellikle büyük ve liglerinde şampiyonluğa oynayan takımların ana planı olamayacağını düşünüyorum. tabii ki hocanın cephanesinde bulunması gerekiyor fakat ana plan olursa istenilen sonuçları oluşturamayacağı kanaatindeyim.
sebepleri şunlar; bir takımın top kaybından sonra kalesinde pozisyon görmesi için, orta saha ve defans hattını da hücum bölgesine taşıması gerekir. yani savunma anlamında dengesiz hale gelmesi gerekir. bütün bunlar olsun ki, topu kaybettikten sonra tehlike meydana gelsin. bizim için esas sıkıntı şu, özellikle maç berabere iken bu riskleri alan takım sayısı çok az. yani bizim topu almaya çalışıp pozisyon bulacağımız yerde rakip topu hiç tutmayabilir. yani topu alıp geçiş yapabilmek için, önce rakibin topu alıp bir şeyler yapmaya çalışması lazım. tıpkı 25 kasım 2021 galatasaray marsilya maçı'da attığımız ilk gol gibi. nasıl atmıştık o golü? ani baskı, pas arası, hücum oyuncularının doğru yere koşusu ve doğru pas, sonunda geçişle gelen güzel bir gol. işte bu geçişin olması için rakibin oyun kurmaya çalışması lazım. bizim rakiplerimiz ise 15 mayıs 2021 galatasaray yeni malatya maçı olduğu gibi geride olsalar bile vakit geçirmek için oynuyorlar. yani bu tarz takımlardan top almak için genelde prese ihtiyaç duymuyoruz, çünkü rakipler zaten topu bırakıyorlar. zaten burada pres yapılan nokta da çok önemli, pres çizgisini ne kadar rakibe yaklaştırırsan, o kadar geride boş alan bırakırsın. buna uygun oyuncuların yoksa çok ilerde baskı yapmak da aslında geçiş yemek için rakibe altın tepside sunulan bir şanstır.
aynı şekilde bu oyunu bize yakın büyüklük ve güçteki takımlara karşı da ana plan olarak uygulayamayız. rakip öne geçtiği zaman bir şekilde sete geçip, o şekilde hücum etmeliyiz. yoksa her geriye düştüğümüz maçta top ayağımızda kalınca bilinçsiz hale geliriz.
büyük liglere baktığımızda zaten orada da büyük takımların setleri iyi oynadığı, zamanı gelince geçiş yapsalar bile ana planlarının bu olmadığı görüyoruz.
zaten daha önce de aynı başlık altında verywisemove nickli arkadaş (bkz: #3358058) entrysinde pas oyununa karşı bir oyun olmadığını sadece oyun içindeki bir an olduğu çok güzel şekilde açıklamış.
kısacası, sadece geçiş oynayalım, defanstan pasla çıkmayalım söylemleri biraz gerçeklikten uzak ifadeler gibi geliyor. ayrıca bize geçiş oyununu oynayacak rakiplere bu şansları vermemek için de o mıy mıy pas dediğimiz pasları atmamız gerekiyor ki, rakip topu alıp o 10 saniye içinde tehlike yaratmasın.
yıl boyunca rakiplerden daha az topla oynayıp şampiyon olan takım sayısı bütün liglere baktığımız zaman neredeyse yok denecek kadar az. oyunun bir parçası olarak düşünülen geçiş oyununa da bu perspektiften bakmak da gerekir diye düşünüyorum.
not: yazı içerisinde ismini kullandığım yazar arkadaşlarıma teşekkür ederim. sormadan kullandım ama büyük ihtimal bana kızmamışlardır. :)