35493
değerimiz.
kendisi hakkında düşüncelerimi toparlayıp yazmak çok zor. bu yazı da nasıl olacak inanın kestiremiyorum.
öncelikle yakın geçmişe ufaktan bi göz atalım. şöyle olsaydı böyle olurdu gibi muhabbetleri açıkçası ben de çok sevmiyorum ama neden sonuç ilişkileri kurmak için önemli oluyor bazen. geçen sene hoca o cezaları almasaydı mesela. hatta biraz fantezi kuralım. taşşaklı, zeki, galatasaray sevdalısı bi başkanımız olsaydı mesela. avrupada yıllar sonra gruptan lider çıkmış, tüm türk spor kamuoyunun ağzının suyu akarak övdüğü sarri’nin önünde eğildiği şu adama atıyorum matic+muani getirseydi devre arası, ligde de haksız cezaların olmadığını varsaymıştık, şu an neler konuşuyoduk sizce?
iddialara göre adamın istediği yardımcı antrenörleri bile pahalı diye reddetmişiz. bunları fatih hocayı sportif anlamda “aklamak” için yazmıyorum, ama öznesi kim olursa olsun, olayları çevresel faktörleri yok sayarak değerlendiremeyiz, artık bunu bi öğrenelim lütfen.
gelelim günümüz gerçeklerine, özellikle bu kısır döngünün son bulması için hocayla devam etmeme fikrine son derece saygı duyuyorum. daha önce söylemiştim ben rudi garcia’ya da fitim, şimdi söylemiş olayım marco rose’a da tamamım. lakin eğer bu adamlar tarafından da reddedilmişsek, tıpkı bu adamların kendi ekibiyle, malum maliyetlerle gelmelerini istediğimiz gibi hocanın da istediği ekibiyle gelip lastdance yapmayı hak ettiğini düşünüyorum.
hocanın da illaki son bir gelişi daha olucaksa, bunun bu sene olması daha makul geliyor bana.
hatta iki taraf da kabul ederse, okan’ın bir sene yardımcılığını yaptığı, sonra dümene geçtiği, kimsenin içinde ukte kalmayacağı, kimsenin buruk ayrılmayacağı ve sonunda da galatasaray’ın kazanacağı bi senaryo da gerçekleşebilir.
bu başlığa neden geldiğimi unutuyodum. hoca gelir gelmez, kendi ister istemez, gelmeli ya da gelmemeli. bunları bilemem. fakat hocanın gelmeme sebebi taraftarı ikiye bölmek olmasın vs düşüncesine karşıyım. hele ki okan’ın dahi yardımcılığını kabul ettiği bi senaryoda tamamiyle karşıyım. herkesin birleşmesi art arda gelecek üç dört galibiyete bakar. sebep bu olmamalı.
birçok anlamda yanlış karar vermesiyle ünlü, real barça maçlarında bile bölünmeyi başaran memleketimin insanını bu anlamda pek ciddiye almamalıyız. bi galibiyet serisi, bi netflix belgeseli, bi de rossi’dir xabi alonso’dur netflix falan ayağına getir ikişer hafta staj yapsınlar hocanın yanında*), bu sefer herkes başlar fatih terim dünyanın en iyi hocası demeye.
galatasaray’ın yeni hocası, verilmesi çok zor bi karar. bir de duyguları ve mantığı birbirine karışan bizler için daha da zor. kim bu kararı verecekse şans yanında olsun.
son olarak, babalar günün kutlu olsun hocam…
kendisi hakkında düşüncelerimi toparlayıp yazmak çok zor. bu yazı da nasıl olacak inanın kestiremiyorum.
öncelikle yakın geçmişe ufaktan bi göz atalım. şöyle olsaydı böyle olurdu gibi muhabbetleri açıkçası ben de çok sevmiyorum ama neden sonuç ilişkileri kurmak için önemli oluyor bazen. geçen sene hoca o cezaları almasaydı mesela. hatta biraz fantezi kuralım. taşşaklı, zeki, galatasaray sevdalısı bi başkanımız olsaydı mesela. avrupada yıllar sonra gruptan lider çıkmış, tüm türk spor kamuoyunun ağzının suyu akarak övdüğü sarri’nin önünde eğildiği şu adama atıyorum matic+muani getirseydi devre arası, ligde de haksız cezaların olmadığını varsaymıştık, şu an neler konuşuyoduk sizce?
iddialara göre adamın istediği yardımcı antrenörleri bile pahalı diye reddetmişiz. bunları fatih hocayı sportif anlamda “aklamak” için yazmıyorum, ama öznesi kim olursa olsun, olayları çevresel faktörleri yok sayarak değerlendiremeyiz, artık bunu bi öğrenelim lütfen.
gelelim günümüz gerçeklerine, özellikle bu kısır döngünün son bulması için hocayla devam etmeme fikrine son derece saygı duyuyorum. daha önce söylemiştim ben rudi garcia’ya da fitim, şimdi söylemiş olayım marco rose’a da tamamım. lakin eğer bu adamlar tarafından da reddedilmişsek, tıpkı bu adamların kendi ekibiyle, malum maliyetlerle gelmelerini istediğimiz gibi hocanın da istediği ekibiyle gelip lastdance yapmayı hak ettiğini düşünüyorum.
hocanın da illaki son bir gelişi daha olucaksa, bunun bu sene olması daha makul geliyor bana.
hatta iki taraf da kabul ederse, okan’ın bir sene yardımcılığını yaptığı, sonra dümene geçtiği, kimsenin içinde ukte kalmayacağı, kimsenin buruk ayrılmayacağı ve sonunda da galatasaray’ın kazanacağı bi senaryo da gerçekleşebilir.
bu başlığa neden geldiğimi unutuyodum. hoca gelir gelmez, kendi ister istemez, gelmeli ya da gelmemeli. bunları bilemem. fakat hocanın gelmeme sebebi taraftarı ikiye bölmek olmasın vs düşüncesine karşıyım. hele ki okan’ın dahi yardımcılığını kabul ettiği bi senaryoda tamamiyle karşıyım. herkesin birleşmesi art arda gelecek üç dört galibiyete bakar. sebep bu olmamalı.
birçok anlamda yanlış karar vermesiyle ünlü, real barça maçlarında bile bölünmeyi başaran memleketimin insanını bu anlamda pek ciddiye almamalıyız. bi galibiyet serisi, bi netflix belgeseli, bi de rossi’dir xabi alonso’dur netflix falan ayağına getir ikişer hafta staj yapsınlar hocanın yanında*), bu sefer herkes başlar fatih terim dünyanın en iyi hocası demeye.
galatasaray’ın yeni hocası, verilmesi çok zor bi karar. bir de duyguları ve mantığı birbirine karışan bizler için daha da zor. kim bu kararı verecekse şans yanında olsun.
son olarak, babalar günün kutlu olsun hocam…