35474
öncelikle şunu belirteyim, bu yazacağım şeyler, fatih terim'in 5. dönemini yaşanması ya da geri istediğim için değil. zaten fatih hocam ile taraftar arasındaki ilişki çok toksik bir hal aldı. bu durum hoca başarılı olacak olsa bile ki, ben buna kesinlikle inanıyorum, bu ilişkiden dolayı zora girecek. o yüzden amacım, elimden geldiğince, görebildiğimce, 4. dönemindeki 4 senelik oyunu, kariyerinde yaşadığı kimilerine göre zehirlenme, kimilerine göre değişimi açıklamak.
şunu kabul etmek gerekiyor. fatih terim oldukça pragmatist ve hemen hemen bütün dizilimleri cephanesinde bulunduran bir hoca. benim fatih hocayla izlemediğim çok az dizilim vardır. 3'lü savunma, 4-1-4-1 'in orta saha çeşitliliği açısından bütün varyasyonları, çift forvet. zaten türkiye'de bu kadar başarılı olmasının sebebi de tam olarak bu. çünkü şartlar avrupa'nın büyük takımlarında olduğu gibi güllük gülistanlık değil. sistemine uygun oyuncuyu almak neredeyse imkansız. kulüp kimi alabilirse, menajer gibi verdiyse onu alıyoruz. sözlük tabiriyle sıkıcı pas oyunu oynayan bir takımın %60 pas isabet oranı etebo transferi başka türlü açıklanamaz zaten.
fatih hoca 4. döneminde göreve başladığında orta sahada 6 aydır gençlerle çalışan kadro dışı donk, fernando ve selçuk orta sahasını buldu. fernando donk ile ilerde baskı yapmaya, yani yine taraftarın çok özlediği presi yapmaya kalksa, muhtemelen takım buna karşılık veremez ve şampiyon olunamazdı. gayet pragmatist, kanat forvetler üzerinden kurgulan oyun şablonu ile ilk yarıda 5 yediği başakşehir'e şut çektirmeyerek, 10 yiyeceği beşiktaş'ı pozisyona sokmayarak şampiyon oldu. yapabileceği aslında buydu ve bunu yaptı. tabi taraftarlar böyle şampiyonluk olmaz 3 maç oynamadık dedi ama bu takım bunu oynayabilirdi.
bundan sonraki sezon ise takımdaki sıkıntılar azalacağına çoğaldı. abdürrahim albayrak'ın 2 forvet alacağız açıklamasına rağmen forvet rotasyonunda sinan gümüş ve eren derdiyok ile sezona başladık. 4 işlemle kaçtığı söylenen oyuncular da cornellius ve okaka idi. bu iki forvet hedefinden şunu anlamamız gerekiyordu. takım bir dahaki sezona pivot ve arkasında belhanda- ndiaye ikilisiyle basarak, pres yaparak oynayacaktı. bu sefer de bu forvetsizlik ortaya çıkınca yine pragmatist bir oyunla şampiyon olduk.
pandemi sezonunda yani 2019-2020 sezonunda ise işler çok daha farklı hale geldi. mevzu pandemi değildi, sonuçta pandemi herkesin başına geldi. mevzu o sene başımıza gelenlerin pişmiş tavuğun başına gelmemiş olmasıydı. luyindama- muslera- andone- akbaba çok büyük sakatlıklar yaşadı. onyekuru sözleşmeden dolayı takımdan ayrıldı. falcao ve lemina zaten neredeyse hiç oynamadı. bu sakatlıkların çoğu da bizden bağımsız sakatlıklardı. falcao ve lemina sakat geldi. özellikle lemina 6 ay top oynamadan ve kamp görmeden direkt maç temposuna girdi. sezonun ilk maçında muslera- luyindama- jimmy- babel- nagatomo- diagne- selçuk varken, son maçında okan- saracchi- adem- akbaba- donk vardı. bu değişikliklerin çoğu da mecburi oldu. 2021-2022 sezonunda şampiyonlar liginde final oynayan liverpool, 1 önceki sezon van dijk sakatlandı diye alisson'un mucize kafası olmasa şampiyonlar ligine gidemiyordu. biz bu kadar badire atlattık ama yine sezonun en iyi futbol oynayan takımı bizdik. tabi burada uydurulan 6 saniye kuralını, andone'nin bilerek sakatlanmasına göz yumulmasını, çok konuşuyorsun diye atılan adem'in 3 maç ceza almasına falan girmedim. çünkü bunlar kimine göre bahane oluyor.
2020-2021 sezonuna başlarken bu sefer de orta sahasız başladık. normalde bu duruma mancini ya da terim ayarında başka bir hoca düşse hadi eyvallah der gider. zaten mancini bunu yaptı daha önce. terim bu yoklukta taylan'ı, kılınç'ı orta saha yaptı. suçlu oldu. niye ? onları oynattığı için. kimi oynatacaktı. boş küme. :) bu oyuncularla, daha doğrusu defans bilgisi yüksek olmayan oyuncularla ne yapılması gerekiyor. kolektif savunma. bunun için de takımın alanları iyi kapatması gerekiyor. bu alanları iyi kapatırken de basit top kaybı yapmamak gerekiyor. işte olayın püf noktası da tam olarak burası. basit top kaybı yapmamak. bunun için de ne olması gerekiyor, garanti paslar. buna bizim taraftar mıy mıy futbol diyor ama modern futbolun en net gerekliliği bu. kolay top kaybetmemek. bu sezon da aslında söylenilenin aksine, kadro kalitesine göre çok çok iyi oyunlar oynadık. trabzon- sivas- alanya- fenerbahçe deplasmanları. bu takımlardan 1 penaltı harici gol yemedik ve neredeyse pozisyona sokmadan elle çizilmiş setlerle goller attık. içerde oynadığımız çoğu maçta da keza durum böyleydi. sonuçta 2. olduk ve oyun yine mıy mıy oldu.
kısacası pres ve önde basma oyununu oyuncu grubundan farklı düşünmemek, bunu bireysele indirgememek gerekiyor. fatih terim 2021-2022 şampiyonlar ligi finalinde yorumcuyken bundan bahsetmeye çalıştı. pres işi bütün takım halinde yapılması gerekir diye. buna uygun oyuncular olmazsa, kolektif savunma yapmak gerekir diye de ekledi. hoca sürekli gedson ve tarzı oyuncu isterken aslında sebebi de buydu. zaten gedson geldikten sonra takımın ileri paslarının arttığını görmeyen yoktur. bunun da sebebi tam olarak, bu kontra savunması. gedson yokken bu kontra savunması yapılamadığı için paslar daha garanti olması gerekiyordu. gedson olunca akbaba'yı bile sahaya atabilecek, yani 4-4-2'ye yakın oynayabilecek duruma geldik. futbolda en tehlikeli an, topu kaybettiğin andır. bunu da fatih hoca bildiği için topu az kaybetmeye, pozisyonları seçerek bitirmeye uğraştı.
aslında terim 4 senede büyük takım nasıl oynanırı oynatmaya çalıştı. bizim taraftar ise bunu modern olmamak, hocayı korkak olmak ve eskisi olmamakla itham etti. aslında yapması gerekeni yaptı. bu yapması gerekenleri yaptığı için zaten galatasaray'da bir tek kendisi seri yakalayabildi. souness zamanından beri futbol izliyorum, terim'den başka seri yapan olmadı. çünkü kimse büyük takım oyununu önemsemedi. tıpkı sergen gibi.
kısacası, yokluklar içinde elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. tudor'dan sonra gelmeseydi muhtemelen kulüp çok büyük cezalar alıp, sıkıntı yaşayacaktı. o yüzden tekrardan her şey için teşekkürler.
not: özellikle okan hoca başlıklarında terim ile alakalı yazılmamasına dikkat etmeliyiz. bu kıyaslama ya da terim üzerinden pirim kasma olayı en çok kulübe ve okan hoca'ya zarar verir. o yüzden terim kavgasının bir an önce bitmesi hepimiz için çok iyi olur.
şunu kabul etmek gerekiyor. fatih terim oldukça pragmatist ve hemen hemen bütün dizilimleri cephanesinde bulunduran bir hoca. benim fatih hocayla izlemediğim çok az dizilim vardır. 3'lü savunma, 4-1-4-1 'in orta saha çeşitliliği açısından bütün varyasyonları, çift forvet. zaten türkiye'de bu kadar başarılı olmasının sebebi de tam olarak bu. çünkü şartlar avrupa'nın büyük takımlarında olduğu gibi güllük gülistanlık değil. sistemine uygun oyuncuyu almak neredeyse imkansız. kulüp kimi alabilirse, menajer gibi verdiyse onu alıyoruz. sözlük tabiriyle sıkıcı pas oyunu oynayan bir takımın %60 pas isabet oranı etebo transferi başka türlü açıklanamaz zaten.
fatih hoca 4. döneminde göreve başladığında orta sahada 6 aydır gençlerle çalışan kadro dışı donk, fernando ve selçuk orta sahasını buldu. fernando donk ile ilerde baskı yapmaya, yani yine taraftarın çok özlediği presi yapmaya kalksa, muhtemelen takım buna karşılık veremez ve şampiyon olunamazdı. gayet pragmatist, kanat forvetler üzerinden kurgulan oyun şablonu ile ilk yarıda 5 yediği başakşehir'e şut çektirmeyerek, 10 yiyeceği beşiktaş'ı pozisyona sokmayarak şampiyon oldu. yapabileceği aslında buydu ve bunu yaptı. tabi taraftarlar böyle şampiyonluk olmaz 3 maç oynamadık dedi ama bu takım bunu oynayabilirdi.
bundan sonraki sezon ise takımdaki sıkıntılar azalacağına çoğaldı. abdürrahim albayrak'ın 2 forvet alacağız açıklamasına rağmen forvet rotasyonunda sinan gümüş ve eren derdiyok ile sezona başladık. 4 işlemle kaçtığı söylenen oyuncular da cornellius ve okaka idi. bu iki forvet hedefinden şunu anlamamız gerekiyordu. takım bir dahaki sezona pivot ve arkasında belhanda- ndiaye ikilisiyle basarak, pres yaparak oynayacaktı. bu sefer de bu forvetsizlik ortaya çıkınca yine pragmatist bir oyunla şampiyon olduk.
pandemi sezonunda yani 2019-2020 sezonunda ise işler çok daha farklı hale geldi. mevzu pandemi değildi, sonuçta pandemi herkesin başına geldi. mevzu o sene başımıza gelenlerin pişmiş tavuğun başına gelmemiş olmasıydı. luyindama- muslera- andone- akbaba çok büyük sakatlıklar yaşadı. onyekuru sözleşmeden dolayı takımdan ayrıldı. falcao ve lemina zaten neredeyse hiç oynamadı. bu sakatlıkların çoğu da bizden bağımsız sakatlıklardı. falcao ve lemina sakat geldi. özellikle lemina 6 ay top oynamadan ve kamp görmeden direkt maç temposuna girdi. sezonun ilk maçında muslera- luyindama- jimmy- babel- nagatomo- diagne- selçuk varken, son maçında okan- saracchi- adem- akbaba- donk vardı. bu değişikliklerin çoğu da mecburi oldu. 2021-2022 sezonunda şampiyonlar liginde final oynayan liverpool, 1 önceki sezon van dijk sakatlandı diye alisson'un mucize kafası olmasa şampiyonlar ligine gidemiyordu. biz bu kadar badire atlattık ama yine sezonun en iyi futbol oynayan takımı bizdik. tabi burada uydurulan 6 saniye kuralını, andone'nin bilerek sakatlanmasına göz yumulmasını, çok konuşuyorsun diye atılan adem'in 3 maç ceza almasına falan girmedim. çünkü bunlar kimine göre bahane oluyor.
2020-2021 sezonuna başlarken bu sefer de orta sahasız başladık. normalde bu duruma mancini ya da terim ayarında başka bir hoca düşse hadi eyvallah der gider. zaten mancini bunu yaptı daha önce. terim bu yoklukta taylan'ı, kılınç'ı orta saha yaptı. suçlu oldu. niye ? onları oynattığı için. kimi oynatacaktı. boş küme. :) bu oyuncularla, daha doğrusu defans bilgisi yüksek olmayan oyuncularla ne yapılması gerekiyor. kolektif savunma. bunun için de takımın alanları iyi kapatması gerekiyor. bu alanları iyi kapatırken de basit top kaybı yapmamak gerekiyor. işte olayın püf noktası da tam olarak burası. basit top kaybı yapmamak. bunun için de ne olması gerekiyor, garanti paslar. buna bizim taraftar mıy mıy futbol diyor ama modern futbolun en net gerekliliği bu. kolay top kaybetmemek. bu sezon da aslında söylenilenin aksine, kadro kalitesine göre çok çok iyi oyunlar oynadık. trabzon- sivas- alanya- fenerbahçe deplasmanları. bu takımlardan 1 penaltı harici gol yemedik ve neredeyse pozisyona sokmadan elle çizilmiş setlerle goller attık. içerde oynadığımız çoğu maçta da keza durum böyleydi. sonuçta 2. olduk ve oyun yine mıy mıy oldu.
kısacası pres ve önde basma oyununu oyuncu grubundan farklı düşünmemek, bunu bireysele indirgememek gerekiyor. fatih terim 2021-2022 şampiyonlar ligi finalinde yorumcuyken bundan bahsetmeye çalıştı. pres işi bütün takım halinde yapılması gerekir diye. buna uygun oyuncular olmazsa, kolektif savunma yapmak gerekir diye de ekledi. hoca sürekli gedson ve tarzı oyuncu isterken aslında sebebi de buydu. zaten gedson geldikten sonra takımın ileri paslarının arttığını görmeyen yoktur. bunun da sebebi tam olarak, bu kontra savunması. gedson yokken bu kontra savunması yapılamadığı için paslar daha garanti olması gerekiyordu. gedson olunca akbaba'yı bile sahaya atabilecek, yani 4-4-2'ye yakın oynayabilecek duruma geldik. futbolda en tehlikeli an, topu kaybettiğin andır. bunu da fatih hoca bildiği için topu az kaybetmeye, pozisyonları seçerek bitirmeye uğraştı.
aslında terim 4 senede büyük takım nasıl oynanırı oynatmaya çalıştı. bizim taraftar ise bunu modern olmamak, hocayı korkak olmak ve eskisi olmamakla itham etti. aslında yapması gerekeni yaptı. bu yapması gerekenleri yaptığı için zaten galatasaray'da bir tek kendisi seri yakalayabildi. souness zamanından beri futbol izliyorum, terim'den başka seri yapan olmadı. çünkü kimse büyük takım oyununu önemsemedi. tıpkı sergen gibi.
kısacası, yokluklar içinde elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. tudor'dan sonra gelmeseydi muhtemelen kulüp çok büyük cezalar alıp, sıkıntı yaşayacaktı. o yüzden tekrardan her şey için teşekkürler.
not: özellikle okan hoca başlıklarında terim ile alakalı yazılmamasına dikkat etmeliyiz. bu kıyaslama ya da terim üzerinden pirim kasma olayı en çok kulübe ve okan hoca'ya zarar verir. o yüzden terim kavgasının bir an önce bitmesi hepimiz için çok iyi olur.
