• 77
    kim ne derse desin galatasaray başkanlığı öncelikle futbola endekslidir. gerek vaadleri, gerekse kişilikleri itibariyle her iki adayın da bu konuda çok ciddi bir vizyonu olduğunu söylemek zor. her ikisi de seçilmeden ekonomiden söz ediyor, mali problemleri şimdiden bir bahane olarak sıralıyor. bir hafta sonra başkanı olacakları futbol takımının hocası için bile netleşmiş bir kararları yok. dolayısıyla yapılacak kongreden çok umutlu olmak zor.

    oysa galatasaray’ın ekonomik sorunlarını aşmasının yolu büyümek, başarılı olmak, marka değerini artırmaktan geçer. en büyük transferlerin yapıldığı ünal aysal döneminde drogba, muslera, sneijder, melo gibi isimler gelmiş döviz bazında borçlar artmamıştır. galatasaray gibi takımlar avrupa’da başarılı olarak, stadı doldurarak, kombine satarak, forma ve hediyelik eşya satarak, hatır gönüle değil başarıda pay sahibi olmak isteyen sponsorlar bularak, federasyon başarı primlerinden azami ölçüde istifade ederek bütçelerini çevirirler.

    işte bu yüzden; vizyon sahibi, başarılı olmaya odaklanmış, büyük düşünen bir başkan hayal ediyoruz. yanılmayı ummakla birlikte, bu heyecanı veren bir başkan adayı olmadığı için de 30 nisan tarihinde yapılacak genel kurul için yeterince ilgili ve meraklı değiliz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın