34237
gidişi abartılan efsanemiz. evet, kendisiyle daha güzel ayrılabilirdik ama kendi istifa etmeden bunun nasıl olacağını bilmiyorum açıkçası. hocanın gururu herkesin malumu, ayrıca takımın durumundan çok da rahatsız gibi görünmüyordu. senelerdir rahatsız olduğumuz şeylerden artık küme düşmeye giderken bile vazgeçmeyen bir profil çizdi bu sene.
yardımcılarının yetersiz olduğunu, eğitimlerinin bile olmadığını, hocanın her dediğini onaylayan değil hoca yanlış olduğunda ona bunu söyleyebilen yardımcıları olsun dedik, inatla bu konuda hiçbir şey yapmadı. hocanın ceza aldığı haftalarda sürekli puan kaybettik, kenarda iş bilen biri olmadığı için.
ceza alma mevzusunda, evet çifte standart var ama hoca da ceza almayayım, takımımı yalnız bırakmayayım, zaten kalifiye bir yardımcım da yok demedi.
kadro istikrarı zaten artık bir komediydi. kimse maça kimlerin çıkacağını kestiremiyordu. muhammed gol atıyor formda diyorduk, yedeğe atılıyordu. taylan bir oynuyor bir oynamıyordu. emre kılınç diye bir oyuncumuz vardı adını unutma noktasına geldik. halil tek forvet oynayınca top bizde kalıyordu ama gol atamıyorduk, biraz kesilip tekrar maçlara ilk onbir çıkıyordu.
bazı oyunculara verdiği sınırsız kredi artık herkesi bıktırmıştı. şampiyonluğun gitmesi pahasına emre akbaba izledik geçen sene. sahada yürüyecek hali olmayan emre haftalarca takımı 10 kişi oynattı artık görünce insanlar maçı kapatıyordu. en sonunda şampiyonluk maçında laubali bir penaltı kaçırdı da zar zor gönderttik. bir de fatih terim antremanda emre akbaba'ya çocuğum oldu açıklaması yaptırdı, koskoca galatasaray bir futbolcunun çocuğu oldu diye şampiyonluk maçında penaltı kullandırıyor, rezilliğin daniskası.
takıma gelince tır bağlasan çekecek futbolcuların yürüyecek hali kalmıyordu birkaç haftada. ısrarla bu konuda bir şey yapılmadı. yanlış hatırlamıyorsam arda turan'ın yurtdışına gittiğinde yaptığı burada antrenman yaptırıyorlar gerçekten minvalinde bir açıklaması vardı, oradan bile türkiye'de bir şey yapılmadığı bilinmesine rağmen antrenmanlar düzeltilmedi. mohammed'in morutan'ın hali ortada.
duran top sorunu çözülmedi, takım rekor sayıda kornerden gol atamadı hala hiçbir değişiklik yapılmadan devam edildi. duran toplarda iyi olan cicaldau yerine herkes duran top kullandı kimse de demedi bu adam iyi bu kullansın. ömer bayram falan geçiyordu topların başına.
benim en sinir olduğum sorunlardan biri de taç sorunuydu. kimsenin dikkatini çekti mi bilmiyorum ama bu takım tüm taçlarda topu rakibe veriyor. rakipler taçları hızlıca kullanıp oyunu başlatırken biz herkes yerleşene kadar topu ovalayıp duruyoruz. attığımız taçların hepsini rakip oyuncular alıyor, ve fatih terim buna bir çözüm bulmadı. allah'ı var tacı defansın ortasına atma sorununu çözmüş gibi görünüyor ama bu sezonun başında bile öyle gol yedik.
daha başka sorunlar da vardı ama şimdilik bunlar geldi aklıma. hocayı severim, imparatordur ama kimse galatasaray'dan büyük değildir. kimse kusura bakmasın hocayı üzerine oynanan oyunlar, yapılan entrikalar falan göndermedi. hocayı kendi inadı gönderdi.
bu yazıdan burak elmas yönetimi muhteşem sonucu çıkarmayın, kulübü daha da batırabilirler ama fatih terim'in hiçbir hatası yokmuş da gönderilmiş gibi davranmanın lüzumu yok.
yardımcılarının yetersiz olduğunu, eğitimlerinin bile olmadığını, hocanın her dediğini onaylayan değil hoca yanlış olduğunda ona bunu söyleyebilen yardımcıları olsun dedik, inatla bu konuda hiçbir şey yapmadı. hocanın ceza aldığı haftalarda sürekli puan kaybettik, kenarda iş bilen biri olmadığı için.
ceza alma mevzusunda, evet çifte standart var ama hoca da ceza almayayım, takımımı yalnız bırakmayayım, zaten kalifiye bir yardımcım da yok demedi.
kadro istikrarı zaten artık bir komediydi. kimse maça kimlerin çıkacağını kestiremiyordu. muhammed gol atıyor formda diyorduk, yedeğe atılıyordu. taylan bir oynuyor bir oynamıyordu. emre kılınç diye bir oyuncumuz vardı adını unutma noktasına geldik. halil tek forvet oynayınca top bizde kalıyordu ama gol atamıyorduk, biraz kesilip tekrar maçlara ilk onbir çıkıyordu.
bazı oyunculara verdiği sınırsız kredi artık herkesi bıktırmıştı. şampiyonluğun gitmesi pahasına emre akbaba izledik geçen sene. sahada yürüyecek hali olmayan emre haftalarca takımı 10 kişi oynattı artık görünce insanlar maçı kapatıyordu. en sonunda şampiyonluk maçında laubali bir penaltı kaçırdı da zar zor gönderttik. bir de fatih terim antremanda emre akbaba'ya çocuğum oldu açıklaması yaptırdı, koskoca galatasaray bir futbolcunun çocuğu oldu diye şampiyonluk maçında penaltı kullandırıyor, rezilliğin daniskası.
takıma gelince tır bağlasan çekecek futbolcuların yürüyecek hali kalmıyordu birkaç haftada. ısrarla bu konuda bir şey yapılmadı. yanlış hatırlamıyorsam arda turan'ın yurtdışına gittiğinde yaptığı burada antrenman yaptırıyorlar gerçekten minvalinde bir açıklaması vardı, oradan bile türkiye'de bir şey yapılmadığı bilinmesine rağmen antrenmanlar düzeltilmedi. mohammed'in morutan'ın hali ortada.
duran top sorunu çözülmedi, takım rekor sayıda kornerden gol atamadı hala hiçbir değişiklik yapılmadan devam edildi. duran toplarda iyi olan cicaldau yerine herkes duran top kullandı kimse de demedi bu adam iyi bu kullansın. ömer bayram falan geçiyordu topların başına.
benim en sinir olduğum sorunlardan biri de taç sorunuydu. kimsenin dikkatini çekti mi bilmiyorum ama bu takım tüm taçlarda topu rakibe veriyor. rakipler taçları hızlıca kullanıp oyunu başlatırken biz herkes yerleşene kadar topu ovalayıp duruyoruz. attığımız taçların hepsini rakip oyuncular alıyor, ve fatih terim buna bir çözüm bulmadı. allah'ı var tacı defansın ortasına atma sorununu çözmüş gibi görünüyor ama bu sezonun başında bile öyle gol yedik.
daha başka sorunlar da vardı ama şimdilik bunlar geldi aklıma. hocayı severim, imparatordur ama kimse galatasaray'dan büyük değildir. kimse kusura bakmasın hocayı üzerine oynanan oyunlar, yapılan entrikalar falan göndermedi. hocayı kendi inadı gönderdi.
bu yazıdan burak elmas yönetimi muhteşem sonucu çıkarmayın, kulübü daha da batırabilirler ama fatih terim'in hiçbir hatası yokmuş da gönderilmiş gibi davranmanın lüzumu yok.