29472
bu takım sezon başında kurulduğunda her sezon olduğu gibi ilk maçımızdan sonra az çok şekillenen kadroya göre bir değerlendirme yapmıştım. kadro yeni kurulmuştu birbiriyle yeni oynayacak oyunculardan kuruluydu. kadronun oyun anlamında oturması için birlikte oyanamaya ihtiyaçları vardı.
ayrıca ilk maç sonunca hem defansta hem ofansta bizi sıkıntıya sokacak malum marcao ve kerem krizi patlak vermişti.
tüm bu olanlar eşiğinde bu kadronun en yüksek performansa kasım ayında ulaşacaşını düşündüm. aslında haklı çıktığımı da düşünüyorum. marsilya maçı performansı bu sezonun en iyi performansıdır.
fakat ne olduysa kasım ayında ligde istediğimiz oyunu sahaya yansıtamadık. avrupa öncesi ve sonrasında puan kayıplarını bekliyorduk. bu döneme takımı az bir kayıpla ulaştırıp daha rahat fikstürde şampiyonluk yarışında olabileceğimizi tahmin ediyordum.
peki ne oldu bu kasım ayında da takım bu kadar dağıldı. fener maçında çalınan alın terimiz. yapılan haksızlıklar. bunlar karşısında kendini tutamayan hocamız bizi çok derin bir çukura sürükledi. fatih terim'e bir yandan kendini tutmadığı için kızıyorum fakat kendini tutamamış olmasına rağmen neden tutamadığını anlıyorum.
biz işte forumumuzun zirvesindeyken federasyon ve hakemler tarafından sindirildik. burada gerekli tepkiyi ve etkiyi maalesef yapamadık. genel olarak yapımız gereği hep sorunu kendimizde aramaya çalıştık. yapılan haksızlıklara gerekli tepkileri veremedik.
bunun sonucunda zaten tecrübesiz ve kırılgan olan oyuncularımız sindirildi. sakatlar cezalar derken sezon gitti.
hocamızın yanlışlarını tabii ki değerlendirmemiz gerekli. fakat bize yapılan yanlışlıkları bu sebeple görmezden gelmemeliyiz. bize dokunmanın bu kadar kolay olduğu hiç bir dönem olmadı. çünkü hiç bir dönem bu kadar ayrışmadık.
bu takım yeni bir takım. eksikleri oldukça fazla. en önemli eksiklikleri özgüven. bunun kaybolmasında en büyük pay bizlerin.
son lig maçında kendi oyuncusuna küfür eden bir tribünde olmak çok üzücü.
sırf haklı çıkmak için galatasaray'ın dün başarısız olmasını istemek ne kadar çiğ ve karaktersiz bir yaklaşımsa yarın da sırf haklı çıkmak için başarısızlığı istemek aynı durumdur.
yarın bir şekilde bu takım mücadelesine devam edecek. biz taraftarlar birbirimizle benim eşeğim kancık ispatının peşine düşersek ayrışmaya devam edeceğiz.
burada, sosyal medyada, sokakta, tribünde, birlikte olduğumuz tüm ortamlarda ortak paydamız galatasaray sevdası.
bunun bilincine varalım. sadece takımımıza birlikte destek olalım. birlikte hakkını savunalım. tek vücut olup bir daha bizi bu durumlara sokmak isteyecek oluşumlara tek yumruk olup onları yıkalım.
asgari mutluluk seviyesinde yaşadığımız bu dönemlerde en büyük moral kaynağımızı kaybetmeyelim.
rerere ile başlayan bir çığ olalım.
birlik olalım.
ayrıca ilk maç sonunca hem defansta hem ofansta bizi sıkıntıya sokacak malum marcao ve kerem krizi patlak vermişti.
tüm bu olanlar eşiğinde bu kadronun en yüksek performansa kasım ayında ulaşacaşını düşündüm. aslında haklı çıktığımı da düşünüyorum. marsilya maçı performansı bu sezonun en iyi performansıdır.
fakat ne olduysa kasım ayında ligde istediğimiz oyunu sahaya yansıtamadık. avrupa öncesi ve sonrasında puan kayıplarını bekliyorduk. bu döneme takımı az bir kayıpla ulaştırıp daha rahat fikstürde şampiyonluk yarışında olabileceğimizi tahmin ediyordum.
peki ne oldu bu kasım ayında da takım bu kadar dağıldı. fener maçında çalınan alın terimiz. yapılan haksızlıklar. bunlar karşısında kendini tutamayan hocamız bizi çok derin bir çukura sürükledi. fatih terim'e bir yandan kendini tutmadığı için kızıyorum fakat kendini tutamamış olmasına rağmen neden tutamadığını anlıyorum.
biz işte forumumuzun zirvesindeyken federasyon ve hakemler tarafından sindirildik. burada gerekli tepkiyi ve etkiyi maalesef yapamadık. genel olarak yapımız gereği hep sorunu kendimizde aramaya çalıştık. yapılan haksızlıklara gerekli tepkileri veremedik.
bunun sonucunda zaten tecrübesiz ve kırılgan olan oyuncularımız sindirildi. sakatlar cezalar derken sezon gitti.
hocamızın yanlışlarını tabii ki değerlendirmemiz gerekli. fakat bize yapılan yanlışlıkları bu sebeple görmezden gelmemeliyiz. bize dokunmanın bu kadar kolay olduğu hiç bir dönem olmadı. çünkü hiç bir dönem bu kadar ayrışmadık.
bu takım yeni bir takım. eksikleri oldukça fazla. en önemli eksiklikleri özgüven. bunun kaybolmasında en büyük pay bizlerin.
son lig maçında kendi oyuncusuna küfür eden bir tribünde olmak çok üzücü.
sırf haklı çıkmak için galatasaray'ın dün başarısız olmasını istemek ne kadar çiğ ve karaktersiz bir yaklaşımsa yarın da sırf haklı çıkmak için başarısızlığı istemek aynı durumdur.
yarın bir şekilde bu takım mücadelesine devam edecek. biz taraftarlar birbirimizle benim eşeğim kancık ispatının peşine düşersek ayrışmaya devam edeceğiz.
burada, sosyal medyada, sokakta, tribünde, birlikte olduğumuz tüm ortamlarda ortak paydamız galatasaray sevdası.
bunun bilincine varalım. sadece takımımıza birlikte destek olalım. birlikte hakkını savunalım. tek vücut olup bir daha bizi bu durumlara sokmak isteyecek oluşumlara tek yumruk olup onları yıkalım.
asgari mutluluk seviyesinde yaşadığımız bu dönemlerde en büyük moral kaynağımızı kaybetmeyelim.
rerere ile başlayan bir çığ olalım.
birlik olalım.