33824
istifa etmeyeceği anlamına yorduğum açıklaması ile şaşırtmamış teknik direktörümüz. beni şaşırtmayan bir başka detayda maç başlıklarının 180 derece aksi olarak yapacağı ilk açıklamada sözlüğümüzde verilen desteğin ardı arkası kesilmeyeceği idi evet yanılmadım neyse önemi yok bunun kendisine hala inanan taraftarımıza da saygı duyuyorum elbette ama ben kendisine inanmıyorum.
hocanın karakteri bu işte hiç bir zaman "ben başarısız oldum istifa etmeliyim" diyecek bir insan değil. kendisini görevden ancak ünal aysal ya da sevsekte sevmesekte rahmetli özhan canaydın gibi lobisi güçlü bir başkan alabilir(yanılmıyorsam canaydın döneminde istifa etmişti ama burda canaydın'ın karşı duruşu yadsınamaz) hepimiz biliyoruz ki burak elmas bu işi yapabilecek profilinden çok uzak. şu anki icraatleri ve duruşu fatih terim'in gölgesinde kaldığı şeklinde.
bir taraftar olarak artık yaşının ve karakterinin bu iş için gereken sabır baremini geçtiğini dolayısıyla galatasaray'dan ayrılmasının takımın selameti açısından en doğru olacağını düşünenlerdenim. istisnalar hariç dünyanın bütün elit hocaları genç sayılabilecek yaşta ve teknik direktörlükte bir bilim gibi artık bu doğrultuda gidiyor. olmuyor işte, hoca maç başlıklarında yüzlerce kez yazılan şeylerden bir türlü vazgeçemiyor ve inatla benim doğrum doğru ders almam ders veririm kafasında gidiyor. "ayrılsa daha kötü olur, gelen takımı toparlayamaz, sezon bitti zaten bari sezon sonuna kadar gitsin" savlarını kesinlikle kabul etmiyorum. fren boşaldı yokuş aşağa doğru yuvarlanıyoruz takım gram ümit vaat etmiyor(tff tarafından doğrandığımızı elbet kabul ediyorum ama hakemin tesir göstermediği maçlarda ortada) bir taraftar olarakta delicesine sevdiğim takımın bu hallerde olmasını tahammül edemiyorum. bu takımın artık fatih terim'e bağımlı kalmamayı öğrenmesi gerekiyor. kendisi emekliliğini açıklamadığı müddetçe bir mucize olur gider yerine yeni hoca gelirse ilk başarısızlıkta yeniden "fatih terim" sloganları tribünleri inletecek. saygım büyük elbet ama bu dakikadan sonra hocanın yerinin kulübe değil galatasaray tarihi ve tarihin başarı sayfaları olması gerektiğini düşünüyorum.
hocanın karakteri bu işte hiç bir zaman "ben başarısız oldum istifa etmeliyim" diyecek bir insan değil. kendisini görevden ancak ünal aysal ya da sevsekte sevmesekte rahmetli özhan canaydın gibi lobisi güçlü bir başkan alabilir(yanılmıyorsam canaydın döneminde istifa etmişti ama burda canaydın'ın karşı duruşu yadsınamaz) hepimiz biliyoruz ki burak elmas bu işi yapabilecek profilinden çok uzak. şu anki icraatleri ve duruşu fatih terim'in gölgesinde kaldığı şeklinde.
bir taraftar olarak artık yaşının ve karakterinin bu iş için gereken sabır baremini geçtiğini dolayısıyla galatasaray'dan ayrılmasının takımın selameti açısından en doğru olacağını düşünenlerdenim. istisnalar hariç dünyanın bütün elit hocaları genç sayılabilecek yaşta ve teknik direktörlükte bir bilim gibi artık bu doğrultuda gidiyor. olmuyor işte, hoca maç başlıklarında yüzlerce kez yazılan şeylerden bir türlü vazgeçemiyor ve inatla benim doğrum doğru ders almam ders veririm kafasında gidiyor. "ayrılsa daha kötü olur, gelen takımı toparlayamaz, sezon bitti zaten bari sezon sonuna kadar gitsin" savlarını kesinlikle kabul etmiyorum. fren boşaldı yokuş aşağa doğru yuvarlanıyoruz takım gram ümit vaat etmiyor(tff tarafından doğrandığımızı elbet kabul ediyorum ama hakemin tesir göstermediği maçlarda ortada) bir taraftar olarakta delicesine sevdiğim takımın bu hallerde olmasını tahammül edemiyorum. bu takımın artık fatih terim'e bağımlı kalmamayı öğrenmesi gerekiyor. kendisi emekliliğini açıklamadığı müddetçe bir mucize olur gider yerine yeni hoca gelirse ilk başarısızlıkta yeniden "fatih terim" sloganları tribünleri inletecek. saygım büyük elbet ama bu dakikadan sonra hocanın yerinin kulübe değil galatasaray tarihi ve tarihin başarı sayfaları olması gerektiğini düşünüyorum.