33707
taraftarın kendisine olan alışkınlığı sebebiyle dünyada hiçbir teknik direktöre yöneltilmeyecek eleştirileri yönelttiği teknik direktörümüz. hani kendinden olana en acımasız şekilde davranırsın ya bu da aynı öyle.
açık konuşayım, sene başından beri hocaya demediğimi bırakmadım. daha ilk maçlarda burak elmas her bölgeye transfer yaptı ama teknik direktör transfer etmeyi unuttu demiştim. hatırlarsınız bir dönem geriden pasla çıkarken top kaptırıp gol yeme gibi bir sorunumuz vardı. o dönem özellikle kendisiyle yolların ayrılmasının yılmaz savunucusuydum. hoca bu pasla çıkma işinden bir an vazgeçmedi. adına ister inat diyelim ister ısrar diyelim hoca bunu oynatacak. bu oyun tutar mı? tutar ama çok zaman lazım.
şimdi kendisiyle yolları sene başında ayırsaydık bu kararı desteklerdim ancak ligde ilk yarı bitmiş, uefa'da da grup aşamaları bitmiş. uefa dışında gösterdiğimiz performansın puan tablosu olarak izah edilir hiçbir tarafı yok. madem hocanın oynatacağı oyuna zaman lazım, madem kendisini sene başında göndermeyip 2021 yılını bitirmesini bekledik o zaman şimdi kendisini göndermek demek sene başından bu yana geçen zamanı direkt olarak çöpe atmak demek.
ben sene başıyla karşılaştırdığımda kendisinin oynattığı futbolun geliştiğini düşünüyorum. skor alamıyor olmamız yani gol atamıyor olmamız yapılan yorumların 180 derece dönmesini sağlıyor. şöyle de bir durum var, yukarıda dedim ya taraftar hocayı o kadar kendinden görüyor ki kimseye yöneltmeyeceği eleştirileri hocaya yöneltiyor.
hocanın bir tane değil tonlarca yanlışı var, bunda kimsenin kuşkusu yok. eminim hocanın da yoktur. ama arkadaş 28 aralık 2021 galatasaray denizlispor maçı özelinde de hocanın takımı hücumda organize olamıyor demezsin yahu. ismail çipe tercihini konuşalım, neden bu kadar kolay kontra yiyoruz tartışalım, oyuncu değişikliklerini tartışalım. ışık kaan mesela neden 90+2'de oyuna girdi. bunları sabaha kadar konuşalım da 3 topun direkten dönmüş, gol pozisyonuna girmediğin bir şekil kalmamış. kenar ortalarıyla gelmişsin, merkezden gelmişsin her türlü opsiyonla pozisyona girmişsin. ama top kaleye girmeyince takım organize olamıyor şeklinde bir laf atılıyor ortaya. organize olma sözünden beklentilerimiz eğer topla paslaşarak kaleye girmek değilse yukarıda bahsettiğim maçta galatasaray futbol takımı gayet de organize bir hücum performansı sergilemiştir. ben eminim ki mohammed topu direğe değil kaleye nişanlasaydı bu takımın organize olmasıyla ilgili tek kelime edilmeyecekti. getirdiğimiz eleştirilerin birçoğunun içi boş. sadece anlık sinirle yazılan ve entry sahibinin içini soğutmayı amaçladığı yazılar.
konuyu bayağı bir dağıttım tekrar sadede geleyim. ben bu dönemde hocayla yolların ayrılmaması gerektiğini düşünüyorum. sene başı olsaydı bu ayrılığı desteklerdim ancak bu kadar sabretmişken sabrettiğimiz zamanı çöpe atmanın lüzumu yok. madem 3 yıllık planlama dedik madem oynanan oyunun tutması için zaman gerekiyor o halde biraz daha bekleme taraftarıyım. ben oynadığımız oyunun sene başına oranla geliştiğini ve hocayla biraz daha devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
açık konuşayım, sene başından beri hocaya demediğimi bırakmadım. daha ilk maçlarda burak elmas her bölgeye transfer yaptı ama teknik direktör transfer etmeyi unuttu demiştim. hatırlarsınız bir dönem geriden pasla çıkarken top kaptırıp gol yeme gibi bir sorunumuz vardı. o dönem özellikle kendisiyle yolların ayrılmasının yılmaz savunucusuydum. hoca bu pasla çıkma işinden bir an vazgeçmedi. adına ister inat diyelim ister ısrar diyelim hoca bunu oynatacak. bu oyun tutar mı? tutar ama çok zaman lazım.
şimdi kendisiyle yolları sene başında ayırsaydık bu kararı desteklerdim ancak ligde ilk yarı bitmiş, uefa'da da grup aşamaları bitmiş. uefa dışında gösterdiğimiz performansın puan tablosu olarak izah edilir hiçbir tarafı yok. madem hocanın oynatacağı oyuna zaman lazım, madem kendisini sene başında göndermeyip 2021 yılını bitirmesini bekledik o zaman şimdi kendisini göndermek demek sene başından bu yana geçen zamanı direkt olarak çöpe atmak demek.
ben sene başıyla karşılaştırdığımda kendisinin oynattığı futbolun geliştiğini düşünüyorum. skor alamıyor olmamız yani gol atamıyor olmamız yapılan yorumların 180 derece dönmesini sağlıyor. şöyle de bir durum var, yukarıda dedim ya taraftar hocayı o kadar kendinden görüyor ki kimseye yöneltmeyeceği eleştirileri hocaya yöneltiyor.
hocanın bir tane değil tonlarca yanlışı var, bunda kimsenin kuşkusu yok. eminim hocanın da yoktur. ama arkadaş 28 aralık 2021 galatasaray denizlispor maçı özelinde de hocanın takımı hücumda organize olamıyor demezsin yahu. ismail çipe tercihini konuşalım, neden bu kadar kolay kontra yiyoruz tartışalım, oyuncu değişikliklerini tartışalım. ışık kaan mesela neden 90+2'de oyuna girdi. bunları sabaha kadar konuşalım da 3 topun direkten dönmüş, gol pozisyonuna girmediğin bir şekil kalmamış. kenar ortalarıyla gelmişsin, merkezden gelmişsin her türlü opsiyonla pozisyona girmişsin. ama top kaleye girmeyince takım organize olamıyor şeklinde bir laf atılıyor ortaya. organize olma sözünden beklentilerimiz eğer topla paslaşarak kaleye girmek değilse yukarıda bahsettiğim maçta galatasaray futbol takımı gayet de organize bir hücum performansı sergilemiştir. ben eminim ki mohammed topu direğe değil kaleye nişanlasaydı bu takımın organize olmasıyla ilgili tek kelime edilmeyecekti. getirdiğimiz eleştirilerin birçoğunun içi boş. sadece anlık sinirle yazılan ve entry sahibinin içini soğutmayı amaçladığı yazılar.
konuyu bayağı bir dağıttım tekrar sadede geleyim. ben bu dönemde hocayla yolların ayrılmaması gerektiğini düşünüyorum. sene başı olsaydı bu ayrılığı desteklerdim ancak bu kadar sabretmişken sabrettiğimiz zamanı çöpe atmanın lüzumu yok. madem 3 yıllık planlama dedik madem oynanan oyunun tutması için zaman gerekiyor o halde biraz daha bekleme taraftarıyım. ben oynadığımız oyunun sene başına oranla geliştiğini ve hocayla biraz daha devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
