33115
2021-22 sezonu başlangıcındaki halimiz ile bugünkü halimizi kıyaslarsak, takıma hem bireysel hem de oyunsal anlamda gözle görülür bir gelişim sağlatmış teknik direktördür.
oynattığı futbol ışık var dedirtiyor. sonuçlardan yana biraz daha şanslı olabilseydik bugün biraz daha rahat olabilirdi. tabi feci bir farkla lider olan takımın de tescilli şikeciler olmayıp trabzonspor olması da kendisi açısından bir şans.
her neyse takım her geçen gün üzerine koyarak ilerliyor. başlarda pozisyon üretemeyen takım şimdi üretebiliyor. geçiş oyunu nedir bilmeyen takım neredeyse kazandığı ve iyi oynadığı maçların hepsinde kusursuz geçiş oynayabiliyor. savunma yapamayan takım marcao ile birlikte ciddi bir savunma gelişimi kaydetti. bunlar yeterli değil tabi ki fakat roma bir günde kurulmadı... daha yerleşik savunmalara karşı set geliştirmeleri, rakibin savunma çizgisini öne çekip arkaya bek oyuncusu kaçırmak, duran top organizasyonları, bitiricilik konuları gibi geliştirilmesi gereken çok fazla şey var.
ve en önemlisi de şu ki artık biz bunları geliştirmeye uğraşırken, diğer taraftan kalite anlamında oyuncuların kendileri de gelişiyor. tıpkı marcao ve kerem gibi daha nelsson, boey, bartuğ, berkan, barış alper, mohamed, halil gibi futbolcular bireysel olarak dah üst seviyelere taşınacak. ve sene sonu biz istemediğimiz sürece bir yere gitmeyecekler.* istediğimiz bir rakama gittiklerinde ise yerlerini doldurmak bizi şimdiki kadar zorlamayacak.
25 milyon euro civarı bir bütçeyle yeni bir takım kurduk, bu 25 milyon oyuncuların şu anki hallerine harcanmadı, vaadettikleri potansiyele harcandı. 25 milyon euro'ya bu takımı mı kurduk düşüncesi çok yanıltıcı ve manipülasyona davet eden bir söylem.
lige havlu atmış olabiliriz, şubatta veya martta avrupa'dan da elenebiliriz. ama hocanın şu üzerinde çalıştığı durum bütün yakın vadedeki başarılardan daha önemli çünkü bu bizim kurtuluş reçetemiz. galatasaray oyuncu mu yetiştirir, her zaman şampiyonluğa oynar gibi anlık gaz verici ama aslında boş olan söylemleri bir kenara bırakıp* bu başladığımız yolda şu an için sürünmeye, zamanla yürümeye ve koşmaya bakalım.
bu ülke futbolunda toplasan iki bilemedin üç kere devrim yapıldı. ve bunlardan en sağlamını da fatih terim başardı. yine başaracağından adım gibi eminim, sadece sabır ve zaman lazım olacak. umarım veririz...
oynattığı futbol ışık var dedirtiyor. sonuçlardan yana biraz daha şanslı olabilseydik bugün biraz daha rahat olabilirdi. tabi feci bir farkla lider olan takımın de tescilli şikeciler olmayıp trabzonspor olması da kendisi açısından bir şans.
her neyse takım her geçen gün üzerine koyarak ilerliyor. başlarda pozisyon üretemeyen takım şimdi üretebiliyor. geçiş oyunu nedir bilmeyen takım neredeyse kazandığı ve iyi oynadığı maçların hepsinde kusursuz geçiş oynayabiliyor. savunma yapamayan takım marcao ile birlikte ciddi bir savunma gelişimi kaydetti. bunlar yeterli değil tabi ki fakat roma bir günde kurulmadı... daha yerleşik savunmalara karşı set geliştirmeleri, rakibin savunma çizgisini öne çekip arkaya bek oyuncusu kaçırmak, duran top organizasyonları, bitiricilik konuları gibi geliştirilmesi gereken çok fazla şey var.
ve en önemlisi de şu ki artık biz bunları geliştirmeye uğraşırken, diğer taraftan kalite anlamında oyuncuların kendileri de gelişiyor. tıpkı marcao ve kerem gibi daha nelsson, boey, bartuğ, berkan, barış alper, mohamed, halil gibi futbolcular bireysel olarak dah üst seviyelere taşınacak. ve sene sonu biz istemediğimiz sürece bir yere gitmeyecekler.* istediğimiz bir rakama gittiklerinde ise yerlerini doldurmak bizi şimdiki kadar zorlamayacak.
25 milyon euro civarı bir bütçeyle yeni bir takım kurduk, bu 25 milyon oyuncuların şu anki hallerine harcanmadı, vaadettikleri potansiyele harcandı. 25 milyon euro'ya bu takımı mı kurduk düşüncesi çok yanıltıcı ve manipülasyona davet eden bir söylem.
lige havlu atmış olabiliriz, şubatta veya martta avrupa'dan da elenebiliriz. ama hocanın şu üzerinde çalıştığı durum bütün yakın vadedeki başarılardan daha önemli çünkü bu bizim kurtuluş reçetemiz. galatasaray oyuncu mu yetiştirir, her zaman şampiyonluğa oynar gibi anlık gaz verici ama aslında boş olan söylemleri bir kenara bırakıp* bu başladığımız yolda şu an için sürünmeye, zamanla yürümeye ve koşmaya bakalım.
bu ülke futbolunda toplasan iki bilemedin üç kere devrim yapıldı. ve bunlardan en sağlamını da fatih terim başardı. yine başaracağından adım gibi eminim, sadece sabır ve zaman lazım olacak. umarım veririz...