• 43644
    “marsilya, lazio, lokomotiv, galatasaray dörtlüsü avrupa kültürü olan, avrupa'da ve oynadığı her yerde köklü kulüpler. avrupa'da çok bulunmuş kulüpler. bir şampiyonlar ligi kurası çekseniz, şampiyonlar ligi'nde olsa yadırganmayacak bir grup. hepsi de çok güçlü. bunların ilki lazio. meslektaşım maurizio sarri yönetiminde çok da güçlü bir takım kurdular. şampiyonluğa oynayacak kapasitede bir takım kurdular. marsilya zaten çok iyi başladı. takviyeleriyle birlikte çok iyi takım. lokomotiv her zaman bu arenada bulunan, buraya alışmış ve önemli işler yapabilecek bir takım. lazio'nun çok iyi bir kadrosu var. şu oyuncu şundan daha iyi veya önde demek diğer oyunculara haksızlık olur diye düşünüyorum. milan maçına kadar lige de iyi başlamışlardı. ancak karşısında da neredeyse yeni kurulmuş, birçok oyuncusunu değiştirmiş, yaş ortalaması çok genç olan bir galatasaray var. ben oyuncularıma güveniyorum. muhakkak hatalar yapacaklardır. biz de bu hataları en aza indirerek, yolda giderken bir kazaya sebebiyet vermemek için uğraşacağız. bu arenada gençlerimiz kendini daha da göstermeli. kolay bir maç olmayacak ama ben yarınki programa baksaydım, galatasaray - lazio maçını da seyretmek için programıma alırdım. maçın keyifli geçeceği kesin. takımıma, gençlerimize ve diğer arkadaşlarımıza güveniyorum. burada da çok iyi fikstürle başlamadık. içeride lazio, sonra dışarıda iki deplasman üst üste oynayacağız. oynadığımız son 10 maçı çeşitli sahalarda oynadık. evimizde ilk defa oynuyoruz. bunların 8'inde kaybetmedik. kendi sahamız, kendi seyircimiz, taraftarımızla ilgili özlemimiz var. gruptaki her maç zor. sonuna kadar iddiası olan bir galatasaray olur inşallah. bunun için uğraşacağız”

    “ısrarla vurguluyorum. taraftar, galatasaray takımının en önemli unsuru, desteğidir. onlarla beraber ali sami yen'deki yazılan tarihleri düşündüğümüzde, beraberce çok yol kat etmiş, çok kupalar ve maçlar kazanmışız. hele hele pandemi dolayısıyla uzak kaldığımız bu süre zarfında futbolun tadının tuzunun taraftar olduğu bir defa daha ortaya çıktı. bizim onları özlediğimiz kadar onların da bizi özlediğini düşünüyorum. galatasaray takımının oyun içerisinde taraftarla beraber tutturduğu ritm ve tempo çok önemli. öyle bir birleşmede ortaya çok güzel tablolar çıktığına hepimiz şahit olduk. heyecanlıyız. galatasaray taraftarının önüne ilk defa çıkacak oyuncularımız da var. onları maçtan önce taraftarla beraber çok iyi hazırlayacaklarını düşünüyorum. kendi bulundukları ülkelerinde veya ligde, böyle bir sevgi ve tezahürat seliyle karşılaştıklarını sanmıyorum. muhakkak vardır ama bizdeki başka bir şekil. oyuncuya tesir eden bir yaklaşım. onlar bizi, biz onları özledik diye düşünüyoruz. inşallah bu kavuşma, sonunda güzellikle hepimizin mutlu olacağı sonuçla biter.”

    maç formasyonu konusunda gelen soruya fatih terim, “herhalde sizi bu soruya iten marcao’nun oynayabilecek olması. alpaslan, luyindama ve nelson’u da saydığımızda orada güçlü seçeneklerimiz olduğu kesin. henüz karar vermedim. henüz kadroyu teşkil etmedim. o bölgede seçeneklerimiz olması iyi. bu sezon ihtiyaç duyduğumuz hallerde dört arkadaşımız da bize yardımcı olacağı çok net. beni sevindiren de bu. yarın marcao'yu da oynatabilirim ama dediğim gibi, kadroyu henüz hazır hale getirmedim. bugün barış'ın da belki eline bir atel ve yahut bir korumayla, bir şeyle antrenmana çıkabilir miyiz açıkçası doktorla söyleşide bulunduk. her oyuncuya ihtiyacımız var. basın toplantısında sonraki antrenmanda hem feghouli hem emre'yi tekrar deneyeceğiz. sadece bu maçta değil, aynı yere genç takım ile oynadığımız hazırlık maçında atalay'dan da bir darbe yemiş. üst üste geldiği için onu da bir daha deneyeceğiz. şundan emin olabilirsiniz ki, ufak tefek sakatlıkların karşıma sakatlık olarak çıkmasından hoşlanan biri değilim. onlar da bunu biliyorlar, fedakarlık yapıyorlar. analiz toplantısından geliyoruz. belki de bugün değil, yarın gündüz sahada dizeceğim. geri bildirimleri alacağım. fedakarlık yapmak istemeleri hoşuma gidiyor. insan sağlığını öne koyan biri olarak yüzde yüz olmazlarsa oynatmayı düşünemeyiz. onun için deneyeceğiz. evet, geçen maç sonrasında klasik gollerden birini yedik demiştim. benzer senaryolar, aynı skorla bitince keyfimiz kaçıyor. çok gol kaçırıyoruz. 45 dakika çok hakim oynamıştık. bu genç takımın yolda yaptığı arızaları göreceğiz. inşallah bu bizi onaramayacağımız bir yere götürmez. onlar yapacak, biz düzelteceğiz. sonunda ideali hep beraber bulacağız. onlar genç ve tecrübeli oldukları zaman daha da tutulmaz bir galatasaray olacak.

    “hiçbir oyuncuma, hiçbir arkadaşıma herhangi bir şey olmasını istemem. özellikle eğer bir takıma gönül vermişseniz sevginizde sınırsız olabilirsiniz. bunda hiçbir sakınca yok. ancak yerginize bir sınır koymak zorundasınız. alkışlamak için hazır durduğumuz grubu ağır şekilde eleştirmek doğru hareket değil. tasvip etmedim hiçbir zaman. kerem de bizim önemle üzerinde durduğumuz bir evladımız. hoş olmayan bir hadise yaşanmıştır. galatasaray başkanından yönetimine, hocalarından taraftarına, basın da dahil kerem'e sahip çıkmıştır hiç tereddütsüz. diğer tarafa da verilecek cezaların en ağırını verdik. olması normal ama orada olması anormal. atlatılması kolay bir travma değil ama kerem profesyonelce, beyefendi gibi sarıldı, oyununu oynuyor. tabii ki hatalar olacak. belki bazı davranışları birilerine hoş gelmeyebilir. kerem iyi bir çocuk, iyi bir genç. sadece kerem değil hiçbir oyuncumuz bunları hak etmiyor. marcao'nun cezasını kerem'e yormak doğru olmaz. yediğimiz gollerde onu suçlamak hiç doğru olmaz. marcao varken de gol yedik. hepimiz için, tüm oyuncular için, hatta bizler için taraftarımızın, galatasaraylı olanların, yapacağı tedaviyi kimse yapamaz. söyleyecekleri iki güzel kelime, yazacakları iki güzel cümle bizim de işimizi kolaylaştırır. açıkçası etkileniyorlar. etkilenmiyorlar desek yanlış olur. rica ediyorum, gençleri hep beraber kazanalım. kötü söz hiçbir şey kazandırmaz. muhakkak bir sınır olmalı. onlar hata yapacak, biz affedeceğiz. böyle böyle doğruyu bulacaklar. yarına daha doğru insanlar olarak adım atacaklar. benim de tasvip ettiğim söylenemez. olmasa daha iyi olur.”

    “42. dakikada gol yemişiz. oraya kadar da herhangi bir sıkıntımız olmamış. 2-0 öne geçtikten sonra galatasaray takımının topla olan samimiyeti artmalı, yani top bizde kalmalı. oyun içinde galipseniz topun sizde kalması daha önemlidir. buna yavaş yavaş alışacaklar. bu kadar basit goller yemeyi yakında bir tarafa bırakacağız büyük ihtimalle. biz en azından devreye böyle girebilme becerisini de yavaş yavaş öğreneceğiz. kasımpaşa maçında da aynısı oldu. senaryo aynı, skor aynı olunca insan keyifsiz oluyor. burada önemli olan yaşayarak öğrenmek. bazen böyle kötü tecrübeler edinirsiniz. onlar da çok üzgündü. özellikle uçakta çok üzgünlerdi. sanki mağlup olmuşuz gibi. biz onlara üç puan dışındaki neticelerin bizi mutlu etmediğini söylüyoruz. burası galatasaray, kazanma dışında herhangi bir hedefimiz olmaz. kazanmak istiyorsanız oyunun bazı bölümlerinde kalenizi daha iyi korumak veya daha fazla atmanız gerekir. bunu da yapacaklar yakın bir zamanda.”

    “şunu unutmamaları gerekir ki, dünyada hiçbir takım durmadan pres yapamaz. bu fizik kurallarına aykırı. bunun bölümlerini iyi ayarladığımız gün, yarın öbür gün hem vücutlarında hem beyinlerinde refleks haline gelecek. ne zaman basıp, ne zaman duruyoruz… oyun içerisinde aktif dinlenmeyi pasla, topla yaptığımız gün çok daha iyi bir takım, çok daha yenilmez olacağız. bunu yapabilecek kapasitedeler. çok uzun bir zaman görmüyorum bunu inşallah. ancak şu zamanda olacağız diye tarih vermek istemiyorum.”

    “özgüven meselesi çok önemli. lazio maçı, trabzon, hatay, kasımpaşa, avrupa elemeri… özgüven için çok önemli bir durak lazio maçı. umarım onları başka bir boyuta taşıyacak bir oyun ve skor alırız. bazen bir maçı kaybetmek önemli değildir ama nasıl kaybettiğiniz önemlidir. kazanırsınız ama nasıl kazandığın da önemlidir. ümit ediyorum bunu oyuncularımın bir sonraki dönemde, bir sonraki hamlede kendilerine aşırı güven sağlayan oyun olarak döner diye düşünüyorum. yarının en çok kritik olan tarafı bu."

    “italya ile ilgili düşüncelerimi italya basını sorduğunda da zaman zaman paylaşıyorum. sizler de bununla ilgili sorular sorunca paylaşıyorum. italya hakikaten ailecek mutlu olduğumuz bir yer. kazanımlar, şampiyonluklar gelip geçiyor; ama herhalde kalıcı olan iz oluyor. iz bıraktım, çok iyi dostluklarım var. seviyorum italya'yı, bunu da hep söylüyorum. hafta içinde, gün içinde, ay içinde konuştuğum, misafir ettiğim ve beraber olduğum dostlarım var. o yüzden çok mutluyum. hakikaten çok ciddi dostlarım oldu. belki insan biriktirme, birikimlerin en güzeli olsa gerek. italyan takımıyla oynamak kolay değil. özellikle son yıllarda italya futbolundaki oynamaya, sonuca ve güzel futbola yönelik atılımların italyan takımlarını başka bir noktaya getirdiğini görüyoruz. avrupa şampiyonu olmasından da belli. lazio da çok köklü kulüplerden bir tanesi. devamlı avrupa'dalar. çok güçlü bir takım yaptılar bu sene. meslektaşım da bu kadronun başında çok iyi işler yapan bir insan. bence güzel bir olacak. dostlarla oynanan bir gece. herkes sahada mücadelesini verecek. sonra tekrar öpüşerek ayrılacağız.”

    “babel esasında çok iyi bir oyuncu. onun için aldık. sıfır diye değil sadece, beğendiğim yetenekli bir oyuncuydu. sakatlık geçirdi, pandemide bazı şeyler oldu. belki form grafiğindeki bir zikzak başka türlü bakılmasını sağladı. babel önemli bir oyuncu, iyi bir profesyonel, iyi ve önemli bir abi gençlere... muhakkak ki trabzon maçına koyduğum zaman iki-üç pozisyona girebilirdi. benim de beklentim oydu. bir iki tane tane veremediler ona. birebirleri iyi olan bir oyucu ama yanlış tercihler kullandı. ben babel'den memnunum. olağanüstü işler beklediğim oyuncu. o yeteneği var. son zamanlarda bunu vermiş midir, hayır ama ihtiyaç duyduğumuzda tecrübesiyle, yeteneğiyle bize yardımcı olacak. bizim için önemli bir oyuncu.”

    bir italyan gazetesine verdiği röportajda nicolo barella’yı beğendiği oyuncular arasında zikretmesiyle ilgili fatih terim, “nicolo barella'yı tanımam, ama beğeniyorum. alma ihtimalimiz de yok zaten. ben bir messi hayranıyım. yıllardır bana sorarlar. 1 messi, 2 messi, 3 messi. ben bir messi hayranıyım. saha içinde yapamayacağı iş yok. italya'da da birçok oyuncu söyleyebilirdim ama röportajda barella dedim. oyunun her tarafını oynayan, çok koşan, mücadele eden iyi bir orta saha örneği olarak söyledim.”

    bireysel ve takım olarak koşu mesafeleriyle ilgili ise teknik direktör fatih terim, “teknik taktik sistem, bunlar ne kadar önemliyse, atletik performans da o kadar önemli. maç sonrası aldığımız verilere göre 117 km. koşmuşuz diye biliyorum takım olarak. bu şampiyonlar ligi ortalamasıdır. o iyi. ancak bireysel olarak bazı oyuncuların bir başka oyuncuya yetişme ihtimali yoktur. ne yaparsa yapsın, o fark çok zor kapanır. berkan da bizim orta saha oyuncularımız içerisinde 12 ve üstünü koşuyor. 11 küsürden aşağı hiç görmedim. son zamanlarda hep 12 ve üstü gidiyor. beni sevindiren taraf, toplantıda 10'dan aşağı kimseyi görmek istemiyorum dedim. 10'un altında 1 kişi var o da 12 metre. herkes üstüne çıkmış. stoperler bazen 10'un altına düşebiliyor. stoperler artık modern futbolda çok önemli, özellikle oyun kurmada. sadece benim takımımdaki oyuncular ile berkan’ın farkı değil, karşıdakilerle de farkı var. sevindirici olan o. hiçbir bünye bir başkası kadar değildir. o belki tempo koşuda veya normal tempolarda çok mesafe kat eder; ama bir diğeri yüksek şiddetli koşular da daha öndedir. biz o istatistiklerin tamamını dikkate alırız. bu kadar koşma, doğru oyunla ve doğru koşmayla olması takımın nasıl bir takım olduğunu tespit edebilirsiniz. diğerlerini de mümkün mertebe yüksek seviyeye çekmeye çalışacağız. çünkü yine üç deplasmana çıkıyoruz. marsilya, kayseri, rize deplasmanı var. her oyuncuya ihtiyacımız olacak. allaha şükür, bir tane sezon başından beri yumuşak doku sakatlığımız var. bu bizim için önemli. milli takıma gidip gelenleri saymıyorum. inşallah başka bir sakatlık görmeyiz.”

    fatih terim

    (bkz: 16 eylül 2021 galatasaray lazio maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın