31928
fizikte entropi diye bir şey vardır. düzensizliğin ölçüsü ya da kaosun ölçüsüdür entropi. yani evrende her şey en mikrodan en makroya düzenden kaosa, düzenden düzensizliğe doğru akma eğilimindedir. sigaranın dumanı dağılır, canlı vücudu yaşlanır ve ölür. herkes bardak veya vazo veya bir cam nesne kırmıştır mesela. bardak masadan düşer ve o yekpare bütünlüğü bozulur yüz parçaya bölünür, tam tersi olmaz. yerde paramparça duran bardak hooop masanın üstüne zıplayıp tek parçaya dönüşemez, evrenin kuralları buna izin vermez. milyar yaşındaki yıldızlar içine çöker ve karadelik olurlar. o parlayan yıldız artık tüm ışığı olay ufkundan itibaren içine çeken, tarifi imkansız bir karanlığa dönüşür. hep kaosa, düzensizliğe doğru bir devrilme vardır.
iphone 4'ler, 4s'ler. bir devrin efsane telefonları. çıkarıp masaya konulduğunda dikkati çeken, nüfusun yüzde 90'ı dokunmatik tuşlu telefon kullanırken fark yaratandı, jantiliydi. bugün öyle değil. artık app bile indirilemeyen, 2-3 yaşındaki çocuğun eline oynasın diye verilen bir metal parça. çünkü devri geçti, bitti. insan da böyle. yıllar ve yollar gibi eskir. eskimek zorundadır, eskimezse olmaz. bir prime'ı, bir optimum'u vardır. fatih terim de bir insan olduğuna göre onun da vardır. ve o prime seneler öncesine ait artık. dinamizmini kaybetmiş, ölçeği küçüldükçe küçülmüş durumda. böylesine dijital, her dakika akan bir çağda hiçbir şekilde eleştirilemeyen, sorgulanamayan bir sistemin sağlıklı kalabilmesi, devam edebilmesi, dağılıp çökmemesi mümkün değildir. sadece sporda değil hayatın her alanında böyle. alex ferguson 2013'te manchester united'ı premier lig şampiyonu yaptı ve baylar bayanlar benden bu kadar, bana ayrılan sürenin sonuna geldik dedi ve noktayı koydu. efsanemiz gheorge hagi herkes onu alkışlarken artık antrenman temposunu vücudum kaldırmıyor, %100'ümü veremeyeceksem devam etmemin anlamı yok dedi ve perdeyi kapattı. örnekler çoğaltılır. sahneden zamanında çekilmesini bilmeyenlerin sonu genelde facia oluyor. ve fatih terim, kendi kendini kör bir inatla facia bir sona doğru sürüklüyor.
iphone 4'ler, 4s'ler. bir devrin efsane telefonları. çıkarıp masaya konulduğunda dikkati çeken, nüfusun yüzde 90'ı dokunmatik tuşlu telefon kullanırken fark yaratandı, jantiliydi. bugün öyle değil. artık app bile indirilemeyen, 2-3 yaşındaki çocuğun eline oynasın diye verilen bir metal parça. çünkü devri geçti, bitti. insan da böyle. yıllar ve yollar gibi eskir. eskimek zorundadır, eskimezse olmaz. bir prime'ı, bir optimum'u vardır. fatih terim de bir insan olduğuna göre onun da vardır. ve o prime seneler öncesine ait artık. dinamizmini kaybetmiş, ölçeği küçüldükçe küçülmüş durumda. böylesine dijital, her dakika akan bir çağda hiçbir şekilde eleştirilemeyen, sorgulanamayan bir sistemin sağlıklı kalabilmesi, devam edebilmesi, dağılıp çökmemesi mümkün değildir. sadece sporda değil hayatın her alanında böyle. alex ferguson 2013'te manchester united'ı premier lig şampiyonu yaptı ve baylar bayanlar benden bu kadar, bana ayrılan sürenin sonuna geldik dedi ve noktayı koydu. efsanemiz gheorge hagi herkes onu alkışlarken artık antrenman temposunu vücudum kaldırmıyor, %100'ümü veremeyeceksem devam etmemin anlamı yok dedi ve perdeyi kapattı. örnekler çoğaltılır. sahneden zamanında çekilmesini bilmeyenlerin sonu genelde facia oluyor. ve fatih terim, kendi kendini kör bir inatla facia bir sona doğru sürüklüyor.