resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 31947
    bunu çok yazdım sanırım cılkı çıktı ama tekrar yazayım: ilk on bir, oyuncu değişikliği tercihlerinin teknik direktör okuması olarak görürüm. benim için önemli olan oyun, taktik ve strateji tercihidir.

    (bkz: 12 eylül 2021 trabzonspor galatasaray maçı)

    mesela ryan babel'i neden oyuna aldı diye bakmam olaya. zaten durumun asıl can sıkıcı kısmı hocanın bu ilgili maçta babel'i oyuna alması değil. babel'i sürekli oyuna alması. ki hiç fayda alamadığı halde. aslında asıl vahim olan bunlar da değil. hoca'nın babel'i hep aynı şekilde, aynı taktik/stratejiyle oyuna alıyor gibi durması.

    aynı oyuncuyu aynı şekilde aynı taktikle hiçbir fayda sağlayamamasına rağmen oyuna alması veya onunla başlaması çok acayip sıkıntılı bir durum.

    olmuyor hocam, olmuyor. yüz bin kere de yazacağım bunu. babel, o kenar çizgiye basarak oynadığında olmuyor. yani bunu, oyunda olduğunda hep bunu yaptığı için söylüyorum. en azından başka bir formda olsa babel'in oyuna girmesi. olmayan bir şeyde neden diretiyorsun allah aşkına hocam. çok yazık ama şöyle bir benzetme yapacağım. erdoğan'ın "faiz-enflasyon" inatlaşmasına benziyor bu.

    bu maç özelinde babel'in oyuna girmesi iki şekilde bizi bozdu bu arada. zaten vasat ile altındaki bir seviyede performans gösteren kerem'i daha az performans verdiği sağ kanada atmak zorunda kaldık. babel zaten o pozisyonda hiçlik ile hiçlik+1 arasında bir performans veriyor.

    bu denklemi bozan başka bir durum ise morutan'ın çıkıyor olması. hadi emre kılınç sakatlığı nedeniyle çıktı. morutan neden çıktı? ilk yarıdaki oyunun neticeye gidebilmesinin yegane sebebi ortadan yaptığımız hücumlardı. emre orayı zorluyordu, cica orayı zorluyordu, morutan orayı zorluyor, kerem orayı zorluyordu. emre'nin zorunlu morutan'ın tercihen çıkması oyunumuzu kenarlara hapsetti. babel dediğim gibi kenarda oynuyor. kerem de baskın ayağının kanadında oynadığı için daha çok kenara yaslanıyor.

    formül aslında basitti. taylan veya aytaç'tan birini oyuna erken alıp -yani morutan ve emre kılınç çıkarken- berkan'ı ileri atarak morutan'ı oyunda tutmak. oyunun ayarıyla oynamayı neden tercih ettiğini açıkçası anlamadım. o andan sonra zaten orta saha tamamen düştü denebilir.

    bir başka konuysa oğulcan'ın oyuna girmesi. sahada hiç yoktu. ama bu önemli değil. aslında oğulcan'ın oyuna girmesinde değil sorun. mostafa ile halil yan yana oynamaya başlayınca halil'in peynir ekmek gibi pozisyona girdiği sıralarda halil'in kenara alınması sorun. ortada tutan bir şey var. bozduk.

    ve bunu bu maç özelinde iki kez yaptık. 2 kez aynı hatayı yapıyorsanız, üzgünüm durum bu oluyor.

    açıkçası tüm bu değişiklikler -mostafa hariç, ki bir yanıyla onu da buraya katabilirim- maçı vermeyelim, oyunu yavaşlatalım, agresyonu düşürelim mantığıyla yapılmış gibi geldi bana.

    yakışmadı hocaya.

    hiçbir şey değilse bu yakışmadı.

    üstelik sürekli "ben gol yiyeceğim" diye bağıran bir takım var sahada. bu çok hazin bir durum bir başka yanıyla. bir takım "ben gol yiyorum ha!" diyebilir mi? diyor işte! göz var, izan var. görüyoruz. bu çocuk pekala konuşuyor. yıllardır hem de... başka bir hazinlik ise hocanın bu durumu görmüyor veya geç görüyor olması. en azından geç'lik konusunda bir aşama katetmişiz gibi... bardağın optimist tasarımlısı o da...

    zaten peso peso pesimist olduk. lira işi olacak halimiz yok ya!

    maç konuşacaktım da kalmadı. şöyle bir analiz üstüne bu genç ve tecrübesiz takıma benim her türlü nazım var diyecektim sonuna. yine demiş olayım.

    ciao ve de eyvallah.
App Store'dan indirin Google Play'den alın