31678
yeniden yapılanma süreci, sadece genç oyuncuların bonservisleriyle alınması olarak görülmemeli. çok fazla borcu olan bir takım (galatasaray) böyle bir planlamaya girişiyorsa, salt kadro üzerinden değil, mali disiplin, yönetim şekli ve teknik kadro üzerinden de analizler yapmalı.
teknik kadromuzun böyle kritik bir süreci yönetebileceğini sanmıyorum. terim'in çağın gerektirdiği futbolu sahaya yansıtamadığı ve yansıtamayacağı, antrenman tekniklerinde fazlasıyla geride olduğu, kötü durumlarda yönetimi ve futbolcuları basının ve taraftarların önüne atmakta en ufak bir beis görmediği, korkudan tek bir soru bile soramayan muhabirleri aşağılaması, sürekli bahaneler ortaya sürerek mental anlamda da böyle bir yapılanmayı yapamayacağı ortada.
hadi tüm bunlar subjektif yorumlar olsun. türk futbol tarihinin en başarılı teknik direktörü terim, teknik adamlık konusunda kimleri yetiştirmiş ve ülke futboluna hediye etmiştir? eski ya da yeni hangi yardımcısına galatasaray'ı gönül rahatlığıyla emanet edebilirsiniz? yani böyle bir yapılanma süreci, kurumsal hafıza olmadan nasıl başarılı olabilir? sınırsız yetkiye ve sıfır sorumluluğa sahip bir tek adamın akla gelebilecek her konuda tek karar verici olması ve bu alanını kıskançlıkla sonuna kadar savunması, galatasaray'a fayda mı getirir yoksa orta ve uzun vadede (kuvvetle muhtemel kısa vadede de) çok büyük kayıplar mı?
ben bir taraftar olarak galatasaray'ı sonuna kadar destekledim ve desteklerim. ama akıl ve hayatın olağan akışı ortada. galatasaray'ın geleceği için, fatih terim'in ve tek adamcılık anlayışının sona ermesi gerekmekte.
(bkz: dördüncü fatih terim dönemi)
teknik kadromuzun böyle kritik bir süreci yönetebileceğini sanmıyorum. terim'in çağın gerektirdiği futbolu sahaya yansıtamadığı ve yansıtamayacağı, antrenman tekniklerinde fazlasıyla geride olduğu, kötü durumlarda yönetimi ve futbolcuları basının ve taraftarların önüne atmakta en ufak bir beis görmediği, korkudan tek bir soru bile soramayan muhabirleri aşağılaması, sürekli bahaneler ortaya sürerek mental anlamda da böyle bir yapılanmayı yapamayacağı ortada.
hadi tüm bunlar subjektif yorumlar olsun. türk futbol tarihinin en başarılı teknik direktörü terim, teknik adamlık konusunda kimleri yetiştirmiş ve ülke futboluna hediye etmiştir? eski ya da yeni hangi yardımcısına galatasaray'ı gönül rahatlığıyla emanet edebilirsiniz? yani böyle bir yapılanma süreci, kurumsal hafıza olmadan nasıl başarılı olabilir? sınırsız yetkiye ve sıfır sorumluluğa sahip bir tek adamın akla gelebilecek her konuda tek karar verici olması ve bu alanını kıskançlıkla sonuna kadar savunması, galatasaray'a fayda mı getirir yoksa orta ve uzun vadede (kuvvetle muhtemel kısa vadede de) çok büyük kayıplar mı?
ben bir taraftar olarak galatasaray'ı sonuna kadar destekledim ve desteklerim. ama akıl ve hayatın olağan akışı ortada. galatasaray'ın geleceği için, fatih terim'in ve tek adamcılık anlayışının sona ermesi gerekmekte.
(bkz: dördüncü fatih terim dönemi)
