108
galatasaray'ı galatasaray yapan değerlerin başında gelen büyük şair, vefatının üzerinden bir asır geçmesine karşın hala unutulmamış, şiirleri hafızalardan silinmemiştir.
galatasaray'ın neden türkiye'nin batı'ya açılan kapısı olduğunu tevfik fikret'in şiirlerinden çok rahat okuyabiliriz. benim favorim, dönemine göre müthiş ilerici ve idealist bir şiir olan haluk'un amentüsü. bu şiirde oğlu haluk için hayalini kurduğu geleceğe duyduğu inancı dile getiriyor fikret:
"bir kudret-i külliye var ulvî ve münezzeh,
kudsî ve muallâ, ona vicdanla inandım.
toprak vatanım, nev'-i beşer milletim...insân
insân olur ancak bunu iz'ânla, inandım.
şeytan da biziz, cin de, ne şeytan ne melek var;
dünyâ dönecek cennete insânla, inandım.
fıtratta tekâmül ezelîdir; bu kemâle
tevrat ile, incil ile, kur'ân'la inandım.
ebnâ-yi beşer birbirinin kardeşi... hülya!
olsun, ben o hülyaya da bin canla inandım.
insân eti yenmez; bu teselliye içimden
— bir ân için ecdadımı nisyânla — inandım.
kan şiddeti, şiddet kanı besler; bu muâdât
kan âteşidir, sönmeyecek kanla, inandım.
elbet şu mezar ömrünü bir hasr-i ziyâ-hiz
ta'kîb edecektir, buna imânla inandım.
aklın, o büyük sâhirin i'câzı önünde
bâtıl geçecek yerlere hüsranla, inandım.
zulmet sönecek, parlayacak hakk-ı dırahşân
birdenbire bir tâbis-i burkanla, inandım.
kollar ve boyunlar çözülüp bağlanacak hep
yumruklar o zincîr-i hurûsânla, inandım.
bir gün yapacak fen şu siyah toprağı altın,
her şey olacak kudret-i irfanla... inandım."
günümüz türkçesiyle:
bir yaratıcı güç var, yüce ve temiz,
kutsal ve yüksek, ona vicdanla inandım.
yeryüzü yurdum, insan soyu ulusum...insan
ancak insan olur bunu anlamakla; inandım.
şeytan da biziz, cin de, ne şeytan, ne melek var;
dünya dönecek cennete insanla, inandım.
yaradılışta evrimin başı yok; bu olgunlaşmaya
ben tevrat ile, incil ile, kur'an ile inandım.
insan oğulları birbirinin kardeşi... hayal bu!
olsun, ben o hayale de bin canla inandım.
insan eti yenmez; bu avuntuya içimden
bir an için atalarımı unutmakla inandım.
kan şiddeti, şiddet kanı besler; bu düşmanlık
kan ateşidir, hiç sönmeyecek kanla, inandım.
elbet şu mezar hayatını aydınlık bir kıyamet
izleyecektir, buna tam inançla inandım.
boş inanç yerin dibine geçecek, yok olacak,
aklın, o ulu büyücünün hüneriyle, inandım.
karanlık sönecek, parlayacak hakkın ışığı
birden, bir yanardağ patlayışıyla, inandım.
kollar ve boyunlar çözülüp bağlanacak hep
yumruklar, o şangırdayan zincirle, inandım.
bir gün yapacak teknik şu kara toprağı altın,
her şey olacak bilim gücüyle... inandım.
galatasaray'ın neden türkiye'nin batı'ya açılan kapısı olduğunu tevfik fikret'in şiirlerinden çok rahat okuyabiliriz. benim favorim, dönemine göre müthiş ilerici ve idealist bir şiir olan haluk'un amentüsü. bu şiirde oğlu haluk için hayalini kurduğu geleceğe duyduğu inancı dile getiriyor fikret:
"bir kudret-i külliye var ulvî ve münezzeh,
kudsî ve muallâ, ona vicdanla inandım.
toprak vatanım, nev'-i beşer milletim...insân
insân olur ancak bunu iz'ânla, inandım.
şeytan da biziz, cin de, ne şeytan ne melek var;
dünyâ dönecek cennete insânla, inandım.
fıtratta tekâmül ezelîdir; bu kemâle
tevrat ile, incil ile, kur'ân'la inandım.
ebnâ-yi beşer birbirinin kardeşi... hülya!
olsun, ben o hülyaya da bin canla inandım.
insân eti yenmez; bu teselliye içimden
— bir ân için ecdadımı nisyânla — inandım.
kan şiddeti, şiddet kanı besler; bu muâdât
kan âteşidir, sönmeyecek kanla, inandım.
elbet şu mezar ömrünü bir hasr-i ziyâ-hiz
ta'kîb edecektir, buna imânla inandım.
aklın, o büyük sâhirin i'câzı önünde
bâtıl geçecek yerlere hüsranla, inandım.
zulmet sönecek, parlayacak hakk-ı dırahşân
birdenbire bir tâbis-i burkanla, inandım.
kollar ve boyunlar çözülüp bağlanacak hep
yumruklar o zincîr-i hurûsânla, inandım.
bir gün yapacak fen şu siyah toprağı altın,
her şey olacak kudret-i irfanla... inandım."
günümüz türkçesiyle:
bir yaratıcı güç var, yüce ve temiz,
kutsal ve yüksek, ona vicdanla inandım.
yeryüzü yurdum, insan soyu ulusum...insan
ancak insan olur bunu anlamakla; inandım.
şeytan da biziz, cin de, ne şeytan, ne melek var;
dünya dönecek cennete insanla, inandım.
yaradılışta evrimin başı yok; bu olgunlaşmaya
ben tevrat ile, incil ile, kur'an ile inandım.
insan oğulları birbirinin kardeşi... hayal bu!
olsun, ben o hayale de bin canla inandım.
insan eti yenmez; bu avuntuya içimden
bir an için atalarımı unutmakla inandım.
kan şiddeti, şiddet kanı besler; bu düşmanlık
kan ateşidir, hiç sönmeyecek kanla, inandım.
elbet şu mezar hayatını aydınlık bir kıyamet
izleyecektir, buna tam inançla inandım.
boş inanç yerin dibine geçecek, yok olacak,
aklın, o ulu büyücünün hüneriyle, inandım.
karanlık sönecek, parlayacak hakkın ışığı
birden, bir yanardağ patlayışıyla, inandım.
kollar ve boyunlar çözülüp bağlanacak hep
yumruklar, o şangırdayan zincirle, inandım.
bir gün yapacak teknik şu kara toprağı altın,
her şey olacak bilim gücüyle... inandım.