30263
geride 10 adam ile bekleyen rakiplerine karşı oynattığı oyuna "sağa sola anlamsız pas" benzetmesi yapılan efsane teknik direktörümüz. yalnızca topu izleyen biri için doğru bir önerme ancak rakip oyuncuların pozisyonlarını izlerseniz oyunumuzun ne olduğunu anlarsınız. hocanın kendi possession football yorumunu oynuyoruz.
yaptığımız her pasın bir amacı var. rakip presi bir kanada çekip topu dolaştırarak (presi kırarak) diğer kanada dönüyoruz. bu rakibin kanat oyuncuları ve orta saha oyuncuları arasında boşluklar oluşturuyor. yine iç oyuncularımızdan bu boşluklara deplase olmalarını istiyoruz. onları topla buluşturan isimler ise stoperlerimiz oluyor. hücumda da bu işleri yaparak bu sefer rakip bek ve stoperler arasını açmaya çalışıyoruz. oluşan boşluklara kanat oyuncularımız sızıyor. onlara top atan isimler ise genellikle ters kanattaki oyuncularımız. bu yüzden bir kanadımız daha teknik diğerini ise hızlı kullanıyoruz. galatasaray zengin bir kulüp olsa kanatlara hem bu pasları atabilecek hem de stoper-bek arasına koşu atacak oyuncular alırdı. imkanımızı olmadığı için kerem-arda, onyekuru-arda, onyekuru-babel yada babel-kerem gibi kanatlar ile çıkıyoruz. mostafa mohamed'in alınma nedeni de ceza sahası ve zone 14'te gelen topları içeri sokmak. ancak sezon içindeki halil'e döndük sebebi de pas almayı bilen 8 numaramızın olmamasıydı. yani o boşluğa deplase olup pas alacak dönüp efektif kullanacak adamımız yoktu. belhanda vardı, yönetim şovuna kurban edildi. 8 numara alt yapısı almış sadece 1 oyuncumuz vardı, gedson. o da pas özellikli bir oyuncu değildi, powerhousedu. ileride topu efektif kullanacak bir isme ihtiyacımız vardı. imdadımıza halil yetişti. bu bile kadronun ne kadar yetersiz olduğunun ispatıdır.
maaş yükümüzün beşiktaş'ın 2 katı olduğu için kadromuzu kaliteli olduğu düşünülüyordu, çok yanlış. biz kullanamadığımız** oyuncuların***** maaşlarını ödüyoruz. salt kadrolarımızı karşılaştırınca kadromuzun beşiktaştan bile kalitesiz olduğunu görürsünüz zaten. yapılan transferler ve dönen muslera sayesinde ligin ikinci yarısında en çok puan toplayan takımız. hem de şampiyonluk kutlamasına siyah beyaz kravat ile gelecek kadar densiz bir mhk başkanı ve onların tetikçi hakemlerine rağmen. bize sistematik olarak çelme taktılar. bizi doğrayan hakemi ödüllendirdiler. beşiktaş'ı sistematik olarak ittiler. takıldığı yerde sıkıntısını çözdüler. buna tepki göstermesi gereken galatasaray başkanlık makamı ise galatasaraylı olduğu şüpheli, galatasaray'a zarar verme uğruna kendi çıkarlarını düşündüğü kesin olan kişiler tarafından işgal altında. bu işgalcilerin hala yaptıkları iyi mali yönetim algısı ise maalesef devam ediyor. kimse de demiyor ki mali durumumuzu iyi yönettilerse neden bankalar birliği anlaşması imzaladık ve neden sayın albayrak başkan adaylarını arayıp 200-300 milyon liranız yoksa gelmeyin diyor. kaybedilen şampiyonluk sağa sola pas "kabız futbol" diyerek açıklanacak kadar basit değil.
yaptığımız her pasın bir amacı var. rakip presi bir kanada çekip topu dolaştırarak (presi kırarak) diğer kanada dönüyoruz. bu rakibin kanat oyuncuları ve orta saha oyuncuları arasında boşluklar oluşturuyor. yine iç oyuncularımızdan bu boşluklara deplase olmalarını istiyoruz. onları topla buluşturan isimler ise stoperlerimiz oluyor. hücumda da bu işleri yaparak bu sefer rakip bek ve stoperler arasını açmaya çalışıyoruz. oluşan boşluklara kanat oyuncularımız sızıyor. onlara top atan isimler ise genellikle ters kanattaki oyuncularımız. bu yüzden bir kanadımız daha teknik diğerini ise hızlı kullanıyoruz. galatasaray zengin bir kulüp olsa kanatlara hem bu pasları atabilecek hem de stoper-bek arasına koşu atacak oyuncular alırdı. imkanımızı olmadığı için kerem-arda, onyekuru-arda, onyekuru-babel yada babel-kerem gibi kanatlar ile çıkıyoruz. mostafa mohamed'in alınma nedeni de ceza sahası ve zone 14'te gelen topları içeri sokmak. ancak sezon içindeki halil'e döndük sebebi de pas almayı bilen 8 numaramızın olmamasıydı. yani o boşluğa deplase olup pas alacak dönüp efektif kullanacak adamımız yoktu. belhanda vardı, yönetim şovuna kurban edildi. 8 numara alt yapısı almış sadece 1 oyuncumuz vardı, gedson. o da pas özellikli bir oyuncu değildi, powerhousedu. ileride topu efektif kullanacak bir isme ihtiyacımız vardı. imdadımıza halil yetişti. bu bile kadronun ne kadar yetersiz olduğunun ispatıdır.
maaş yükümüzün beşiktaş'ın 2 katı olduğu için kadromuzu kaliteli olduğu düşünülüyordu, çok yanlış. biz kullanamadığımız** oyuncuların***** maaşlarını ödüyoruz. salt kadrolarımızı karşılaştırınca kadromuzun beşiktaştan bile kalitesiz olduğunu görürsünüz zaten. yapılan transferler ve dönen muslera sayesinde ligin ikinci yarısında en çok puan toplayan takımız. hem de şampiyonluk kutlamasına siyah beyaz kravat ile gelecek kadar densiz bir mhk başkanı ve onların tetikçi hakemlerine rağmen. bize sistematik olarak çelme taktılar. bizi doğrayan hakemi ödüllendirdiler. beşiktaş'ı sistematik olarak ittiler. takıldığı yerde sıkıntısını çözdüler. buna tepki göstermesi gereken galatasaray başkanlık makamı ise galatasaraylı olduğu şüpheli, galatasaray'a zarar verme uğruna kendi çıkarlarını düşündüğü kesin olan kişiler tarafından işgal altında. bu işgalcilerin hala yaptıkları iyi mali yönetim algısı ise maalesef devam ediyor. kimse de demiyor ki mali durumumuzu iyi yönettilerse neden bankalar birliği anlaşması imzaladık ve neden sayın albayrak başkan adaylarını arayıp 200-300 milyon liranız yoksa gelmeyin diyor. kaybedilen şampiyonluk sağa sola pas "kabız futbol" diyerek açıklanacak kadar basit değil.