29937
galatasaray futbol kulübü teknik direktörü ve efsanesidir. bana göre galatasaray tarihinde ali sami yen ve metin oktay'dan sonra en büyük isimdir. kendisi galatasaray'ı türkiye'nin en büyük futbol kulübü yapmıştır. bunlar tartışmaya dahi açık olmayan net başarılar. bunlar için kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır. lakin... işte bundan sonrasını yazdığınızda hep aynı şeyleri tekrarlayan, malum durumumuzu analiz etmekten uzak büyük bir kitle ile karşı karşıya kalıyorsunuz.
futbol da teknoloji gibi sürekli gelişen bir şey. gelişen futbol düzenine ve akışına adapte olamazsınız yeni düzende kendinize yer bulmanız dolayısı ile zorlaşır ve kenara çekilirsiniz. fatih hocada olan budur. evet dün beşiktaş karşısında takım net üstün oynayarak galibiyete ulaştı ama bir adım geriye atıp sezonun diğer maçlarına da göz attığınızda en büyük suçlu da terim'in kendisidir. basit bir soru soruyorum; dün beşiktaş maçında büyük başarı gösteren hoca terim'di de karagümrük, hatay, ankaragücü, kayseri, rize ve daha diğer saçma sapan puan kayıplarında hoca ben miydim ? ısrarla üst üste maça yanlış onbirlerle çıkıp ilk yarıları çöpe atan ikinci yarı değişiklikleriyle dönmeye çalışan, bir sonraki maç bir öncekiyle ters düşen, maç sonlarında asla hata kabul etmeyen, tüm maç aralarından sonra takımı mental olarak hazırlayamayan ve puan kaybeden takımın teknik direktörü de terim'di. 10 maç üst üste iyi futbolla kazanıp ardına 5 maç bambaşka takımmış gibi kırılgan bir yapıya sahip takımın da teknik direktörü terim.
velhasıl işin özü terim hoca bir standartı olmayan, saha dışı işlere odaklanıp bir anda haftalarca ligden kopabilen bir teknik direktör. ayrıca modern futbola da ayak uyduramamış kendini geliştirememiş bir hocadır. bunun kanıtı olarak son senelerdeki avrupa'da oynanan maçlara bakılabilir, kaç galibiyetimiz var ? kendisine sorsalar makas açıldı der ama makasın kendi lehine açıldığı süper ligde başarısız olur ve başarısızlığı asla kabul etmez. belki de süper lig tarihinin en kolay şampiyon olunabilecek senesi olan bu seneyi kendi elleriyle vermiştir.
futbol da teknoloji gibi sürekli gelişen bir şey. gelişen futbol düzenine ve akışına adapte olamazsınız yeni düzende kendinize yer bulmanız dolayısı ile zorlaşır ve kenara çekilirsiniz. fatih hocada olan budur. evet dün beşiktaş karşısında takım net üstün oynayarak galibiyete ulaştı ama bir adım geriye atıp sezonun diğer maçlarına da göz attığınızda en büyük suçlu da terim'in kendisidir. basit bir soru soruyorum; dün beşiktaş maçında büyük başarı gösteren hoca terim'di de karagümrük, hatay, ankaragücü, kayseri, rize ve daha diğer saçma sapan puan kayıplarında hoca ben miydim ? ısrarla üst üste maça yanlış onbirlerle çıkıp ilk yarıları çöpe atan ikinci yarı değişiklikleriyle dönmeye çalışan, bir sonraki maç bir öncekiyle ters düşen, maç sonlarında asla hata kabul etmeyen, tüm maç aralarından sonra takımı mental olarak hazırlayamayan ve puan kaybeden takımın teknik direktörü de terim'di. 10 maç üst üste iyi futbolla kazanıp ardına 5 maç bambaşka takımmış gibi kırılgan bir yapıya sahip takımın da teknik direktörü terim.
velhasıl işin özü terim hoca bir standartı olmayan, saha dışı işlere odaklanıp bir anda haftalarca ligden kopabilen bir teknik direktör. ayrıca modern futbola da ayak uyduramamış kendini geliştirememiş bir hocadır. bunun kanıtı olarak son senelerdeki avrupa'da oynanan maçlara bakılabilir, kaç galibiyetimiz var ? kendisine sorsalar makas açıldı der ama makasın kendi lehine açıldığı süper ligde başarısız olur ve başarısızlığı asla kabul etmez. belki de süper lig tarihinin en kolay şampiyon olunabilecek senesi olan bu seneyi kendi elleriyle vermiştir.
