• 276
    başlık altına girildiğinde o kadar çok görüş var ki; galatasaray yönetimine hitaben,
    talebin saçmalığına binaen "bırakın muhatap almayın" diyeninden,
    gün be gün başımıza gelecekleri tahmin edercesine "bu ne sessizlik kardeşim" isyanlarına kadar...
    taban tabana zıt görüşler de sıkça göze çarpıyor, hepsi ayrı ayrı değerli ve kendi içlerinde birçok doğruyu barındırıyor.

    a) "bırakın muhatap almayın";
    hukukun üstünlüğünün mükemmel şekilde işlediği düzenler için geçerli bir söz. bu güruh da zaten bunu baz alıyor.
    zira geçmiş emsal kararlara, katı kural ve kanunlara, anayasaya ve yargıtaya rağmen karar alınamayan durumlar için geçerlidir. bu düşünceye göre söz konusu "talep dilekçesi" o kadar saçmadır ki , tff bırakın "incelemeyi" geçmişte yaptığı gibi talebi aynı şekilde muhatabına geri iade eder.

    b) "bu ne sessizlik kardeşim";
    bu güruh "malını bilen" güruh oluyor benim gözümde. (malını bilen --> yaşadığı ülkenin dinamiklerini az çok bilen ve gidişatı buna göre yorumlayan)
    zira üstteki ideal şartların o kadar çok uzağında işleyen bir hukuk ve yargı sistemimiz var ki, bu kimi zaman siyasi otoritenin yargı kurullarını takmamasına, kimi zaman da bunun bir sonucu olarak yargı kurullarının "hak ve adalet"i gözetmek yerine kendini "takılmamış kurum" olarak göstermeyecek kararları almasına neden oluyor, böylelikle siyasi otorite ile de ters düşmemiş oluyor bağımsız! yargımız.
    hal böyleyken kimse çıkıp da bu ülkede fener'in neresinden bakarsan bak (alttan- üstten -sağından-solundan farketmez) saçma sapan olan talebinin kabul gör(e)meyeceğini iddia edemez. bal gibi de bir sabah uyandığımızda tff ve tahkim kararlarını okurken buluruz kendimizi. (bkz: 58. maddenin bir gece yarısı değişmesi --> şikenin sahaya yansımaması)
    o yüzden bu güruh der ki, sayın yönetim, sayın başkan, sessiz kalmayın, öyle varlığı ile yokluğu belli olmayan gs tv'de iki programa çıkmakla bir fayda sağlanmıyor, bir mesaj vermiş olmuyorsunuz, çıkın ulusal kanallarda (örneğin trt) haklılığımızı anlatın, anlatın, anlatın, işi oldu bittiye getirmelerine izin vermeyin.
    madem 30 milyon taraftarımız var diyorsunuz, bu potansiyel gücü muhataplarınıza hissettirin.
    tabi çıkıp direk söylemeniz zor, kabul ediyorum ama bu ülkede 2 sene sonra seçim olacak ve 30 milyon galatasaray taraftarının yarısından çoğu oy kullanacak minvalinde "ima eder" açıklamalar yapın.
    birileri bu güce rağmen istedikleri gibi at koşturamamalı, gücünüzün farkına varın ve gereğini yapın.
    işte ikinci güruh bunu bekliyor sizden...
App Store'dan indirin Google Play'den alın