resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Panathinaikos
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 28955
    öncelikle özür dilerim, uzun bir yazı olacak.

    - pas futbolu

    şunu çok net belirtmeliyim ki pas futbolu bu sporda seyretmeyi en çok sevdiğim oyun tercihi. pep'in olduğu barcelona ve yine modifiye edilmiş hali ile pep'in olduğu city'nin futbolunu izlemek beni mest etti, mest ediyor. bu iki takımın oynadığı pas futbolunu sabaha kadar izlerim. hocanin pas oyunu sevgisini ya da tercihini anlayabiliyorum, benim de en sevdiğim oyun bu fakat bizim son iki yıldır oynamaya çalıştığımız şey pas oyunu değil. pas yapmak ile pas oyunu oynamak farklı şeyler. savunma oyuncularının her maç yana ve geriye yüzer pas yaparak oynadığı şeyin, barcelona ya da city'nin oynadığı şey ile alakası yok. bizim oynadığımız şey pas futbolu falan değil. ama elindeki oyuncular yetersizdi, ama farklı sorunlar, hoca bunu son iki yılın genelinde beceremedi. becerememesi yine olagan bir şey, hayatın akışında var ancak bunda ısrarcı olması zamanla ona da takıma da zarar verdi.

    - futbolcu yapısına göre oyun tercih edilmemesi

    belli ki bizim elimizde hocanın hayalindeki o oyunu oynayacak bir oyuncu grubu yok. maalesef hoca burada bir esneklik gösteremedi. biraz daha pragmatist olmasını beklerdim. zidane'in üç defa cl şampiyonu olduğu o seride madrid muhteşem bir futbol mu oynuyordu? bence hayır. ondan çok daha iyi futbol oynayan takımlar vardı fakat sonucu alacak futbolu oynuyordu ve sonucu alıyordu. ya da çok geriye ve uzağa gitmeyelim. kalesinde ve sol belinde lise öğrencilerinin, savunmada alanyaspor'un vasat savunmacısının, orta sahasında 40 yaşında topcunun ve nerede eksik olsa yama olarak necip diye bir adamın konulduğu beşiktaş takımı çok mu muhteşem top oynuyor? hayır. sadece kazanacak futbolu oynuyor. sonucu elde edecek futbolu oynuyor. yetiyor.

    - sabırsızlık ve hatalı değişiklikler

    hocada enteresan bir sabırsızlık başladı. geride olduğu maçlarda orta sahayi bosaltip ileriye bir sürü hücumcu atıyor. az çok top oynamaya çalışan takımın gardı düşüyor, elli tane hücumcu ile oynasa da yaratıcılık azalıyor. hoca sanırım 20 sene öncenin futbolunda kalmış. bugün bazı takımlar forvetsiz sahaya çıkıp gol yağdırıyor. hocam ise o kadar sabırsız ki hemen bütün hucumculari sokayım, kaos futboluna döneyim, doldur boşalt yapayım derdinde.

    - kazanan kadro bozulmaz inadı

    bu da hocanın hayatımıza soktuğu bir garip inat. takım iyi oynamasa da o maçı kazanmissa ya da kazara iki maç üst üste kazanmissa, asla ama asla hataları görmüyor. kaybedene kadar aynı kadro ile devam ediyor. bunu kendisi de bir kaç kez kabul etti oyunculara güvendik kazanan kadroyu bozmak istemedik diye.

    - kötü oyunu kabul etmemek

    kabullenmek ile bir şeyin farkında olmak bence farklı şeyler. hoca kötü oyunu kabullensin, evet ya kotuyuz napalım desin demiyorum ama her maç sonu çıkıp da aslında çok iyiyiz, çok pozisyona girdik, topla çok oynadık diye sanki başka maçları izlemisiz gibi basın toplantısı yapması artık bana biraz itici gelmeye başladı. hocam bit kere de kabul et yahu hata yaptığını, oyun olarak kötü olduğumuzu kabul et. bir yerinden bir şey eksilmez.

    - forma adaleti

    son iki senedir böyle bir şey olduğunu düşünmüyorum. hocanın kendine göre bir inadı var ve bazı futbolculara takıntılı. ısrarla oynattığı ya da ısrarla oynatmadığı futbolcularda bu takintiyi çok rahat görürsünüz.

    - değişik taktisel denemeleri

    hocam, senin elinde pep'in city'si yok. kaldı ki sen de pep değilsin. maceraya giriyorsun, tuhaf şeyler deniyorsun. senin elinde kazanan daha doğrusu iyi kötü topunu oynayan ve alışılmış bir taktiğin var. iyi ya da kötü oyundan bağımsız sonuca ulaşıyorsun. ısrarla değişik şeyler deneme, değişik oyuncuları değişik rollerde oynatma cabasindasin. bu saatten sonra macera aramaya gerek yok. daha pragmatist olmaslisin.

    bir süre hocanın başlığına ilave bir şey yazmayı düşünmüyorum. umarım kendisine karşı daha fazla doldurmaz bizi. kendisinden artık tek beklentim ve ricam budur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın