• 25331
    başında fatih terim olan takımdır. fatih terim kimdir? galatasaray sayesinde adını markalaştıran, yine galatasaray sayesinde bugünlere gelmiştir. futbolcu olduğu dönemler veya galatasaray'ı çalıştırdığı zaman yaptığı hatalar kendini bağlar. galatasaraylı olmak, bir kurum veya takımın aidiyeti içerisinde olup şahsi yapılan kabahatler yine şahsi bağlar. bu bahis elbette galatasaray'ı yıpratmak üzere fatih terim üzerine gidenlerin tekrar hatırlattıkları şeyler..

    fatih hocadan bizim isteğimiz nedir?

    bizim arzumuz, fatih hocadan talebimiz bazı inatlarından vazgeçebilmesidir. onu eleştiren, karakteri veya siyasi-sosyal duruşunu beğenmeyen için bile fatih hocanın yeri hep ayrı olmuştur. bir değer üzerinden değerler var edene elbette hürmet baki kalacaktır. adı silinmeyecektir. ancak yeri geldiğinde en ağır eleştiriler kendisine yönetildiği an, futbolu ve galatasaray'ı gerçekten seven biri tarafından bu eleştiri yapılıyorsa bu hocanın gitmesi için değil daha iyisini yapacağını bilmenin verdiği kızgınlıktan gelmektedir.

    evet, lig açısından asıl rakip olarak değerlendirdiğimiz fenerbahçe inanılmaz bir transfer süreci geçirdi. yalnızca forvet hattına sinan'ı da sayarsak beş futbolcu aldı. ortasaha düzleminde ligin açık ara en iyi kesici adamına sahipler. alternatifleri çok. defans ve bek olarak sıkıntı yaşayacakları muhtemel olsa da, yine ligin en kolay gol bulma yöntemini değerlendiren defans beklerine sahipler. fakat ortada mükemmel bir futbol mu var desek, böyle bir mücadeleyi 3 ekim 2020 fenerbahçe fatih karagümrük maçında ben göremedim. aksine karagümrük ekibinin daha zevkli top oynadığı, daha akılda kalıcı pas yaptığı bir müsabakayı dün seyrettim. biz bunları gördüğümüz gibi, fatih hoca ve ekibi de görüyor.

    gelelim bize. evet, eksik oğlu eksiğiz. en önemli bölgeleri yedekleme konusunda ağır sıkıntılarımız var. bir saracchi kaybında süleyman'la beraber dört sol bek oynayacak oyuncumuz olmasına rağmen (linnes, emre, ömer, süleyman) takımın dengesini, hücum sistemini kaybedebiliyoruz. veyahut taylan, belhanda ikilisini rakip takım engellediği an hücum açısından sol veya sağ açık oynayan oyuncularımız tıkanıyor. galatasaray'ın hücumları ölü hücre haline dönüşüyor. nasıl kan sayesinde gerekli besinler organizmalara ulaşıyor ise, öyle de hücum hattına yeterli top gelemediği an organizmamız ve organizasyonumuz çürümeye, takım ya kaos halinde oynayıp gol aramaya başlıyor ya da insanı çileden çıkaran bir futbol oynamaya başlıyor: (bkz: 1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçı)

    futbolun doğrularını yapmak için materyal sıkıntısı yaşadığımız doğru mu? evet, maç sırasında kulübeye baktığımız an 'ya şu mehmet ya da marcel oyuna girse de oyun bi kıpırdasa' dediğimiz çok oluyor. para yok, oyuncu satmıyoruz, satamıyoruz. oyuncu satılmaya kalkılsa en değerli oyuncularından, efektif olarak seni taşıyan top tepicini vermek zorundasın. bu durumda kalınca mecburen içinden çıkılmaz bir denklemi karşında buluyorsun.

    başta dediğim gibi, direktörümüz fatih hocayı bugünlere getiren nasıl galatasaray ise, hâlâ görevinin başındayken yine ondan bir şeyler bekliyor, ondan futbolun doğruları adına sahada bir şeyler görmek istiyoruz. galatasaray'ımız için, galatasaray takımı için gerekli olan mutlaka birkaç ince transfer olsa da, bunu yapamadığımız realitesi ile karşı karşıyayız.

    şuna gönülden inanıyorum. 96-00 sezonları arasında eğer sosyal medyayı kullanıyor olsaydık, taraftarlardan neler neler duyardık! şu anda bile canı sıkkın, morali bozuk galatasaray taraftarları fatih terim başta olmak üzere yönetime ağza alınmayacak laflar söylüyorlar. fatih hoca ve yönetim... evet, hataları ve hatta yapılması gereken yerde yapamadıkları yüzünden çokça eleştirilmesi gerekiyorlar ama mevcut durumu değiştirecek bir iksir kim ortaya sunabilir ki?

    'şunu yapsaydık ya', 'başta zaten söylemiş idik', 'nasıl böyle olur' tarzı hep aynı lokmayı çiğneyip durmak, kalitesiz bir şekilde olmayacak yerden vurmak, eleştiri yapıyorum ayağına hocasından tut tüm ekibe küfürler saçıp savurmak ahmaklıktan başka bir şey değildir.

    galatasaray futbol takımı ne tek maçla rezil olacaktır ne de tek maçla göklere çıkarılacaktır. burada hepimizin çocukluk aşkı olan bu değere onursuzca davranmak yerine kimi zaman sabırla yaklaşmak da en doğru hamle, hareket olacaktır. elimizde sadece lig mi kaldı; o zaman lige motive olmamız gereken dönemdeyiz. fatih hocanın şapkadan tavşanı çıkarmasına lüzum yok; gözümüzün önünde tavşanlar şapka etrafında zaten var. o tavşanları koşturacak, kuşa kurda yem etmeyecek bir kümelenmeye ihtiyacımız var.

    bir his böylesine zedelenmemeli. birkaç ayarsız ahmak yüzünden galatasaray futbol takımına ölmüş, hain muamelesi yapmak, bu uğurda konuşmak ve yazmak az bilinç sahibi insanlar adına utanç kaynağıdır. yetersizliği, eksikleri, hataları bilerek ağır bir fanatizm damarıyla var olmaktan bahsetmiyorum.

    belki mevsimi olmadan çileği, şeftaliyi yiyemeyeceğiz ama kuru soğanla bulgur pilavı üzerine ayranı içip 'oh be güzeldi, doyduk' deyip maçların ardına bakmamız gereken bir sezona girmiş bulunmaktayız.

    varsın pilav üzerinde tavuk bile olmasın! galatasaray futbol takımı hangi vaziyette olursa olsun, bağrımıza basıyoruz, basacağız da! biz taraftarlar, armaya gönül verenler bu vaziyette iken teknik ekibe de, profesyonel oyunculara da düşenler malum. görevlerini yerine getirseler kafii!
App Store'dan indirin Google Play'den alın