23
hakkında saçma sapan, sözlük yapısında yeri olmayan abuk subuk çıkarımların yapıldığı yazar. sabah sabah rüyanızda mı gördünüz nedir.
kolluk kuvvetlerinin kişiyi durdurma, şüphe üzerine göz altına alma, mukavemet gösterilmesi durumunda güç kullanma hakkı dünyanın her ülkesinde mevcut olan bir kuraldır. amerika gibi bir yerde polisin yetkileri çok daha sert ve geniştir. kurallara saygı duyacak ve uyacaksın, polis dur diyorsa duracaksın. jakob blake konusunda polis orantısız şiddet kullanmış ve normal durumda ceza almalıdır ama aynı durumda kalmış olsam sırtından 7 defa ateş etmem ama etkisiz hale getirecek şekilde ateş ederim. dediğim gibi tanımadığınız bir şüphelinin sizi öldürmesi 1 saniye bile sürmez, kontrolü elden bırakırsanız ölürsünüz. ölmek bayılmak değildir, ölünce respawn olmuyorsunuz.
ben polise direneyim, istediğimi yapayım diye bir dünya yok. polis pek tabii ki her zaman haklı değildir, kurallara uyan bir insan polis şiddetine maruz kalırsa onu sonuna kadar savunurum ama kuralları çiğniyor ve bunda ısrar ediyorsa ben o kişileri desteklemem. kolluk kuvvetlerinin hayatı o oturduğunuz sıcacık koltuktan "çekerim emaneti, severim adaleti." gibi görünüyor olabilir ama dünya o sıcak ve güvenli yuvanızdan ibaret bir yer değil. polis otoritesi olmazsa eğer çoğu ülke meksika'dan beter bir hale gelir, bunun en canlı örneği meksika'da yaşanıyor. siz sanıyor musunuz ki polisin olmadığı bir düzende evinizde rahat rahat uyuyabilirsiniz.
luka doncic'e ırkçılık yapanmontrezl harrell denen basketbolcuya gelince emre belözoğlu ne kadar saygınsa montzrel de o kadar saygındır. kaldı ki adam yaptığı şey şey ırkçılık olduğu için çıkıp özür diledi. bunu bile savunanların olması ne acı.
cinsiyetçilik meselesine gelince ne alaka? ad hominem de bir yere kadar.
not: özellikle belirteyim de sonra yine saçma çıkarımlar yapılmasın; "amerika'da ırkçılık vardır." bir de gelip bu noktadan abuk subuk çıkarımlar yapılmasın sonra. bizim ülkemizde de böyle bir davranış biçimi var, neyin ırkçılık olduğunu bilmeden sjw misali her işlerine gelmeyen şeye bu kulpu takıyorlar. işine gelmedi mi ırkçı de, işine gelmedi mi cinsiyetçi de. hazmedemediğiniz veya cevap veremediğiniz her şeye saldırmak zorunda değilsiniz.
ha bu arada, genç ve heyecanlı kardeşlerimiz farkında değil ama biz beyaz ırktan değiliz. türk insanının zenci ırkçılığı yapması kadar komik ve ironik bir şey olamaz.
bilgilendirme notu: içerik olarak galatasaray sözlük ile uzaktan yakından alakası olmayan böyle şeyleri yazmak istemezdim ama saçma sapan şeyler yazılınca insan cevap vermek zorunda kalıyor.
kolluk kuvvetlerinin kişiyi durdurma, şüphe üzerine göz altına alma, mukavemet gösterilmesi durumunda güç kullanma hakkı dünyanın her ülkesinde mevcut olan bir kuraldır. amerika gibi bir yerde polisin yetkileri çok daha sert ve geniştir. kurallara saygı duyacak ve uyacaksın, polis dur diyorsa duracaksın. jakob blake konusunda polis orantısız şiddet kullanmış ve normal durumda ceza almalıdır ama aynı durumda kalmış olsam sırtından 7 defa ateş etmem ama etkisiz hale getirecek şekilde ateş ederim. dediğim gibi tanımadığınız bir şüphelinin sizi öldürmesi 1 saniye bile sürmez, kontrolü elden bırakırsanız ölürsünüz. ölmek bayılmak değildir, ölünce respawn olmuyorsunuz.
ben polise direneyim, istediğimi yapayım diye bir dünya yok. polis pek tabii ki her zaman haklı değildir, kurallara uyan bir insan polis şiddetine maruz kalırsa onu sonuna kadar savunurum ama kuralları çiğniyor ve bunda ısrar ediyorsa ben o kişileri desteklemem. kolluk kuvvetlerinin hayatı o oturduğunuz sıcacık koltuktan "çekerim emaneti, severim adaleti." gibi görünüyor olabilir ama dünya o sıcak ve güvenli yuvanızdan ibaret bir yer değil. polis otoritesi olmazsa eğer çoğu ülke meksika'dan beter bir hale gelir, bunun en canlı örneği meksika'da yaşanıyor. siz sanıyor musunuz ki polisin olmadığı bir düzende evinizde rahat rahat uyuyabilirsiniz.
luka doncic'e ırkçılık yapanmontrezl harrell denen basketbolcuya gelince emre belözoğlu ne kadar saygınsa montzrel de o kadar saygındır. kaldı ki adam yaptığı şey şey ırkçılık olduğu için çıkıp özür diledi. bunu bile savunanların olması ne acı.
cinsiyetçilik meselesine gelince ne alaka? ad hominem de bir yere kadar.
not: özellikle belirteyim de sonra yine saçma çıkarımlar yapılmasın; "amerika'da ırkçılık vardır." bir de gelip bu noktadan abuk subuk çıkarımlar yapılmasın sonra. bizim ülkemizde de böyle bir davranış biçimi var, neyin ırkçılık olduğunu bilmeden sjw misali her işlerine gelmeyen şeye bu kulpu takıyorlar. işine gelmedi mi ırkçı de, işine gelmedi mi cinsiyetçi de. hazmedemediğiniz veya cevap veremediğiniz her şeye saldırmak zorunda değilsiniz.
ha bu arada, genç ve heyecanlı kardeşlerimiz farkında değil ama biz beyaz ırktan değiliz. türk insanının zenci ırkçılığı yapması kadar komik ve ironik bir şey olamaz.
bilgilendirme notu: içerik olarak galatasaray sözlük ile uzaktan yakından alakası olmayan böyle şeyleri yazmak istemezdim ama saçma sapan şeyler yazılınca insan cevap vermek zorunda kalıyor.