248
milat. 11-12'den bu yana 9 sezonda 5 şampiyonluk aldı galatasaray.
muhtemelen en sevilen oyuncu grubu bu sezona aitti, hocanın oynattığı futbol ikinci kez peak yapmıştı, coşku, adrenalin, kazanma alışkanlığı kazanma, psikolojik üstünlük, suyun karşı tarafında kupa kaldırma, galatasaray yoğunluğu hissediliyordu her alanda. hep bir iz ararım her sezon başı 11-12'den çünkü o sene bir maçı canlı izleyemedim, süper finali radyodan takip edebildim hayatımın mutsuzluğu peak yapmıştı fakat ben bu sezonda galatasaray yoğunluğunu iliklerime dek hissettim, sonraki çok güzel senelerde bir hobim vardı, ismi: 11-12 sezon maç özetleri izlemek. hobimi direkt olarak yaşamak isterdim. asla khalkedon'da son 10 dakikayı canlı göremeyeceğim.
inanılmaz hakimim 11-12'ye. tek izleyemediğim sezonun tesiri nasıl böyle büyük olabilir anlamak namümkün. en sevdiğim galatasaray futbolcularını sıralasam başa her zaman ve her koşulda hasan şaş'ı koyarım ama riera, melo ve elmander'i de arkalarında sıralarım. özetlere ve izlediğim bant yayınlar üzerinden konuşuyorum engin baytar'ın büyük hayranıyım. en sevdiğim forma 11-12 düz sarı formadır. agresif forma bir kere, ruhu var.
galatasaray oluşu bizlere birçok güzellik sundu ve bizden ettiği kar ne olabilir ki, maddiyat mı? 1 vermişsem 100 aldım galatasaray'dan. o yüzden epik yersizleri ve epik yersiz durumları saymazsak haddimi aşmamaya dikkat ediyorum galatasaray konusunda. bu camia alelade bir camia değil. kültür mirası var; gazi paşa'nın ardından ülkenin en büyük markası galatasaray. işte tam da burada bana sunduğu en güzel tesir olan "11-12"den izler siliniyor ya üzülmedim dersem yalan söylerim, şimdi de selçuk biraz burktu yüreğimi. bir tek muslera kaldı. "hater"ım diye gezdim selçuk için fakat bir iz bıraktı bu insan, anılarımız söz konusu. olaylar iyi performans, kötü performans olarak değerlendirilmemeli bugün, dün öyle olmalıydı. nando'da gidince zaten 11-12'den bir suret kalmayacak iz kalacak, izler önemli.
teşekkürler gasssaray ve 11-12'si. iz bırakanlar unutulmaz.
muhtemelen en sevilen oyuncu grubu bu sezona aitti, hocanın oynattığı futbol ikinci kez peak yapmıştı, coşku, adrenalin, kazanma alışkanlığı kazanma, psikolojik üstünlük, suyun karşı tarafında kupa kaldırma, galatasaray yoğunluğu hissediliyordu her alanda. hep bir iz ararım her sezon başı 11-12'den çünkü o sene bir maçı canlı izleyemedim, süper finali radyodan takip edebildim hayatımın mutsuzluğu peak yapmıştı fakat ben bu sezonda galatasaray yoğunluğunu iliklerime dek hissettim, sonraki çok güzel senelerde bir hobim vardı, ismi: 11-12 sezon maç özetleri izlemek. hobimi direkt olarak yaşamak isterdim. asla khalkedon'da son 10 dakikayı canlı göremeyeceğim.
inanılmaz hakimim 11-12'ye. tek izleyemediğim sezonun tesiri nasıl böyle büyük olabilir anlamak namümkün. en sevdiğim galatasaray futbolcularını sıralasam başa her zaman ve her koşulda hasan şaş'ı koyarım ama riera, melo ve elmander'i de arkalarında sıralarım. özetlere ve izlediğim bant yayınlar üzerinden konuşuyorum engin baytar'ın büyük hayranıyım. en sevdiğim forma 11-12 düz sarı formadır. agresif forma bir kere, ruhu var.
galatasaray oluşu bizlere birçok güzellik sundu ve bizden ettiği kar ne olabilir ki, maddiyat mı? 1 vermişsem 100 aldım galatasaray'dan. o yüzden epik yersizleri ve epik yersiz durumları saymazsak haddimi aşmamaya dikkat ediyorum galatasaray konusunda. bu camia alelade bir camia değil. kültür mirası var; gazi paşa'nın ardından ülkenin en büyük markası galatasaray. işte tam da burada bana sunduğu en güzel tesir olan "11-12"den izler siliniyor ya üzülmedim dersem yalan söylerim, şimdi de selçuk biraz burktu yüreğimi. bir tek muslera kaldı. "hater"ım diye gezdim selçuk için fakat bir iz bıraktı bu insan, anılarımız söz konusu. olaylar iyi performans, kötü performans olarak değerlendirilmemeli bugün, dün öyle olmalıydı. nando'da gidince zaten 11-12'den bir suret kalmayacak iz kalacak, izler önemli.
teşekkürler gasssaray ve 11-12'si. iz bırakanlar unutulmaz.