3057
bir anda taraftarlarca tü kaka ilan edilip istifa etmeleri gerektiği söylenilen yönetim. evet istifa etmeleri gerekiyor, hatta bence sadece istifa etmeleri yetmez arenada sallandıralım hepsini bakın bakalım bir daha hocayla ters düşebiliyor mu bir yönetim?
terim bir galatasaray efsanesidir. bunu tartışmak bile abes. ama terimin çalışması çok kolay, herkesin suyuna giden, yönetimlerle ve özelliklerle başkanlarla arasının çok iyi falan olduğunu sanıyorsanız biraz tarih okumanız gerekiyor demektir. hele hele terimin transfer konusunda çok yetenekli, forma dağıtırken hak edene forma veren bir hoca olduğunu düşünüyorsanız bu işleri bırakın. hoca evlatçıdır, adamını korur, kendisine biat edenleri ister diğerlerini ne kadar iyi olurlarsa olsunlar istemez.
hocanın geçmişine bakarsak 4 sene üst üste şampiyon olan takımı bırakıp hayallerinin peşinde koştu. fiorentinadan kavgaları ve anlaşmazlıkları nedeniyle ayrıldı, milana geçti ama milanda da oyuncu kadrosunu yönetememesinden dolayı oyuncuların ona karşı aldığı tavırdan dolayı gönderildi.
canaydın geri getirdi ve meşhur ben ders almam ders veririm egosuyla beraber hem yaptığı transferler hem de süreçten dolayı gönderildi.
polat teklif etti kendimi kullandırtmam dedi ve gelmedi.
aysal ile birlikte geri geldi ve yönetimle yine anlaşamaması ve yaşanan kavgalar dolayısıyla kovuldu. ünal aysaldan hiç haz etmem ama bu kavgada hocayı masum bulup bütün suçu ünal aysala atan adamla tartışmaya bile girmeyin. demirörenle verdiği pozlar, galatasaray camiasına verdiği mesajlar, yahu ne çabuk unuttunuz bunları.
mustafa cengizle beraber geri geldi ki bulabileceği en iyi yönetim budur. bir yanda ne derse emrinde olan albayrak, diğer yanda görülebilecek en medeni insanlardan biri cengiz. ama yine kavga yine tartışma. o zaman tiz yönetimin kellesi vurula. öyle mi? yok artık daha neler.
şimdi bu tartışmaların sebeplerine bakalım. en yenisi arda. 33 yaşında en son ne zaman 90 dakika top oynadığı bilinmeyen bir topçu. yediği haltlar cabası. sırf suyun karşısı emre karaktersizine rol verdi diye biz de bu formaya yakışmayan bir adama mı forma vereceğiz? zaten takım temposuz ve yaşlıyken bir de ardayı mı göreceğiz bu takımda? normalde olsa asla gelmesini istemeyecek adamlar sırf terim istedi ve yönetim red etti diye arda gelmeli diyor ya inanılmaz. bu takımda arda olmaz ve ardanın gelmesine izin vermeyen yönetim çok doğru bir iş yapmıştır.
diğer konu transferler. bu takım geçen sene bile temposuz ve yavaşken takımın en tempolu iki oyuncusu ndiaye ve onyekuru yerine terimin aldığı oyuncular babel ve nzonzi. benim bile 1 aylık idmanla geçebileceğim iki adam. yaşları 30 üzeri. babelle 3 yıllık karlofça anlaşması gibi bir anlaşma yapılırken nzonzi ile 2 yıllık yapıldı. mariano ve nagatomu iki temposuz bek kaldı. feghouli ve belhanda gibi terimin iki evladı yedikleri her halta rağmen ve verdikleri minumun katkıya rağmen takımda tutuldu. takımın çok kötü oynayacağı 50 kilometre öteden belliyken devre arasında işleri düzeltebileceğini zannederken nefes yetmez ve böyle elimizle veririz şampiyonluğu.
yönetim maddi sebeplerden dolayı oyuncu satmak istediğinde belhandanın satılmasına izin vermeyen terim değil miydi? bir nevi ozanın satılması için yönetimi mecbur bırakan. yani yönetim 3 aydır oynamaya başlayan bir oyuncuyu satttığı için mi sabote etmiş oldu terimi? bu mudur yani?
yönetimin bin tane hatası var. söz verip yapmadığı bir ton iş var. eleştirilecek bir dünya husus var. ama terim ile aralarındakı husumette yönetime bütün suçu yıkıp da yaktılar hocayı modu hiç doğru ve adil bir yaklaşım değil. bu süreçte terimin hataları yönetimden çok daha fazla. terime ses çıkaramayanlar kötü gidişattan dolayı yönetime sallıyor. hele bir de başkanın rahatsızlığı, ameliyatları vs derken meydan boş kaldı ya, sallamak serbest moduna geçti herkes.
bu yönetim her ne kadar dört dörtlük değilse de alp yalmanın başkanlık yaptığı 90-96 dönemi sonrası benim gördüğüm en iyi yönetimdir. onları eleştirirken en azından adil olunmasını hak ediyorlar. yukarısı kurtlar sofrası. sofranın bir köşesinde terim, diğer köşede liseciler, ali koç, tff, basın, ultraslan vs vs. bu kadar baronun olduğu yerde gemiyi yüzdürmek kolay iş değil.
son olarak yahu adam başkan. yönetim kurulu başkanı. chairman of the board. kulübün isminin duyulması, taraftarı heyecanlandırmak, sponsor gelirlerini yükseltmek ve bunun gibi onlarca sebepten dolayı sansasyonel bir isim transfer etme hakkı olsun artık yani. ne demek sen kimsin kardeşim oyuncu transfer ediyorsun. adam başkan. bu arada terim popescuyu da istememişti bilginiz olsun. süren ben getiririm. ister oynatırsın ister tribünde oturtursun dedikten sonra razı olmuştu.
görev sürelerinin sonuna kadar, hatalarını düzeltip, çizdikleri bu düz çizgide yürümeye devam etmesi gereken yönetimdir. bizi dursundan ve bir nevi yok oluştan kurtarmışlar ve saygıyı fazlasıyla hak etmişlerdir.
terim bir galatasaray efsanesidir. bunu tartışmak bile abes. ama terimin çalışması çok kolay, herkesin suyuna giden, yönetimlerle ve özelliklerle başkanlarla arasının çok iyi falan olduğunu sanıyorsanız biraz tarih okumanız gerekiyor demektir. hele hele terimin transfer konusunda çok yetenekli, forma dağıtırken hak edene forma veren bir hoca olduğunu düşünüyorsanız bu işleri bırakın. hoca evlatçıdır, adamını korur, kendisine biat edenleri ister diğerlerini ne kadar iyi olurlarsa olsunlar istemez.
hocanın geçmişine bakarsak 4 sene üst üste şampiyon olan takımı bırakıp hayallerinin peşinde koştu. fiorentinadan kavgaları ve anlaşmazlıkları nedeniyle ayrıldı, milana geçti ama milanda da oyuncu kadrosunu yönetememesinden dolayı oyuncuların ona karşı aldığı tavırdan dolayı gönderildi.
canaydın geri getirdi ve meşhur ben ders almam ders veririm egosuyla beraber hem yaptığı transferler hem de süreçten dolayı gönderildi.
polat teklif etti kendimi kullandırtmam dedi ve gelmedi.
aysal ile birlikte geri geldi ve yönetimle yine anlaşamaması ve yaşanan kavgalar dolayısıyla kovuldu. ünal aysaldan hiç haz etmem ama bu kavgada hocayı masum bulup bütün suçu ünal aysala atan adamla tartışmaya bile girmeyin. demirörenle verdiği pozlar, galatasaray camiasına verdiği mesajlar, yahu ne çabuk unuttunuz bunları.
mustafa cengizle beraber geri geldi ki bulabileceği en iyi yönetim budur. bir yanda ne derse emrinde olan albayrak, diğer yanda görülebilecek en medeni insanlardan biri cengiz. ama yine kavga yine tartışma. o zaman tiz yönetimin kellesi vurula. öyle mi? yok artık daha neler.
şimdi bu tartışmaların sebeplerine bakalım. en yenisi arda. 33 yaşında en son ne zaman 90 dakika top oynadığı bilinmeyen bir topçu. yediği haltlar cabası. sırf suyun karşısı emre karaktersizine rol verdi diye biz de bu formaya yakışmayan bir adama mı forma vereceğiz? zaten takım temposuz ve yaşlıyken bir de ardayı mı göreceğiz bu takımda? normalde olsa asla gelmesini istemeyecek adamlar sırf terim istedi ve yönetim red etti diye arda gelmeli diyor ya inanılmaz. bu takımda arda olmaz ve ardanın gelmesine izin vermeyen yönetim çok doğru bir iş yapmıştır.
diğer konu transferler. bu takım geçen sene bile temposuz ve yavaşken takımın en tempolu iki oyuncusu ndiaye ve onyekuru yerine terimin aldığı oyuncular babel ve nzonzi. benim bile 1 aylık idmanla geçebileceğim iki adam. yaşları 30 üzeri. babelle 3 yıllık karlofça anlaşması gibi bir anlaşma yapılırken nzonzi ile 2 yıllık yapıldı. mariano ve nagatomu iki temposuz bek kaldı. feghouli ve belhanda gibi terimin iki evladı yedikleri her halta rağmen ve verdikleri minumun katkıya rağmen takımda tutuldu. takımın çok kötü oynayacağı 50 kilometre öteden belliyken devre arasında işleri düzeltebileceğini zannederken nefes yetmez ve böyle elimizle veririz şampiyonluğu.
yönetim maddi sebeplerden dolayı oyuncu satmak istediğinde belhandanın satılmasına izin vermeyen terim değil miydi? bir nevi ozanın satılması için yönetimi mecbur bırakan. yani yönetim 3 aydır oynamaya başlayan bir oyuncuyu satttığı için mi sabote etmiş oldu terimi? bu mudur yani?
yönetimin bin tane hatası var. söz verip yapmadığı bir ton iş var. eleştirilecek bir dünya husus var. ama terim ile aralarındakı husumette yönetime bütün suçu yıkıp da yaktılar hocayı modu hiç doğru ve adil bir yaklaşım değil. bu süreçte terimin hataları yönetimden çok daha fazla. terime ses çıkaramayanlar kötü gidişattan dolayı yönetime sallıyor. hele bir de başkanın rahatsızlığı, ameliyatları vs derken meydan boş kaldı ya, sallamak serbest moduna geçti herkes.
bu yönetim her ne kadar dört dörtlük değilse de alp yalmanın başkanlık yaptığı 90-96 dönemi sonrası benim gördüğüm en iyi yönetimdir. onları eleştirirken en azından adil olunmasını hak ediyorlar. yukarısı kurtlar sofrası. sofranın bir köşesinde terim, diğer köşede liseciler, ali koç, tff, basın, ultraslan vs vs. bu kadar baronun olduğu yerde gemiyi yüzdürmek kolay iş değil.
son olarak yahu adam başkan. yönetim kurulu başkanı. chairman of the board. kulübün isminin duyulması, taraftarı heyecanlandırmak, sponsor gelirlerini yükseltmek ve bunun gibi onlarca sebepten dolayı sansasyonel bir isim transfer etme hakkı olsun artık yani. ne demek sen kimsin kardeşim oyuncu transfer ediyorsun. adam başkan. bu arada terim popescuyu da istememişti bilginiz olsun. süren ben getiririm. ister oynatırsın ister tribünde oturtursun dedikten sonra razı olmuştu.
görev sürelerinin sonuna kadar, hatalarını düzeltip, çizdikleri bu düz çizgide yürümeye devam etmesi gereken yönetimdir. bizi dursundan ve bir nevi yok oluştan kurtarmışlar ve saygıyı fazlasıyla hak etmişlerdir.