3020
bu baslik altina yaziyorum ama aslinda bu yorumum genel bir kulüp yönetimi üzerinedir.
simdiye kadar ki en uzun entrymi giriyorum :)
mustafa cengiz sahsen benim gördügüm en iyi iki baskandan biridir ve uzun yillar boyunca da takimin basinda kalmasini diliyorum.
su siralar 2020 sampiyonlugunu kacirdigimiz icin herkes 2021 sampiyonlugu hayaliyle yaz transfer döneminini beklemekte. kadrolar kuruluyor, herkes, cogunlukla mantikli olan, önerilerde bulunuyor.
ben de sahsen transfer dönemlerini severim. adi anilan futbolculari arastirma, futbolcular takima katilirsa nasil olur diye üzerine düsünme, sistem düsüncesi, hazirlik maclarinin takibi fln. pek zevkli olmayan bu konulardan zevk aliyorum.
neyse yorum kismina gelecek olursak da, hepimiz ümitliyiz ancak sahsen yönetimlerimizin transfer konusundaki basarisiziliklarini düsününce hevesim kaciyor. yönerimi simdiye kadar iki konuda elestirdim, birincisi iletisim ikincisi de transfer süreci yönetimleri.
aslinda iki nokta da iletisimde bitiyor. tüm türkiye galatasaray biri ile anlastiysa bunu ögreniyor. mesela mert hakan galatasarayda yazisini her yerde gördük, ya da galatasaray xx ismi ile ilgileniyor vs. bu gözler abdürrahim albayrak'in forvet icin dubailere gidip oradan resim paylasmasini gördü. ya da falcao ile resim paylasti ve almak zorunda kaldik.
ya da mesela diagne'yi aliyoruz cünkü paramiz var, yazin araplara satacagiz gibi bir düsünceleri oldugunu herkes biliyordu. yaz gelir gelmez de diagne 15 kesin de 18e cikar mi haberlerini görür olduk.
farkli bir örnek yusuf erdogan transferi gerceklesti diye haber saldilar, cocuk heyecanla askerdeyken gs formasi ile bir foto cekindi ve transferini iptal ettik.
nagatomolara gereginden fazla maas ödemek zorunda kalmalarini vs hic yazmiyorum.
demek istedigim sudur ki, zaten genel olarak sikinti cektigimiz iletisim konusu transferleri dogrudan baltaliyor ve kulüp ya maliyetinden ötürü futbolcu transferlerini gerceklestiremiyor, ya fenerbahce araya girip futbolcuyu elimizden kapiyor ya da fiyat yükseltiyor, ya da biz genel olarak tarftar sussun diye paralari saciyoruz.
bunun temel sebebinin eski tarz yöneticilik oldugunu düsünüyorum. yeni dünyanin dilinden anlayan isimler, profesyonel olarak kulüp icerisine alinmali ve transferin mali boyutu, transfer edilecek futbolcu ile iliskiler ve kamu iletisimini onlar yürütmeli.
mesela altyapi oyuncularimizin hepsiyle sözlesme sikintimiz var. 15 yasinda oynatmaya basladigimiz, avrupada vitrine koydugumuz mustafa kapi, yok denebilecek bir yetistirme bedeli ile elimizden ucuyor. ya da atalay gibi altyapida kaptanligini yapan bir futbolcu, sözlesme imzalamak icin tereddüt ediyor. ozan kabak ile öyle bir sözlesme yapiyorsun ki, eger ki ozan duygusal hareket etmese 4 5 milyon daha az kazanacagin durumlara düsüyorsun ve hatta aslinda yine en az 4 5 milyon ederinin altina satmak durumunda kaliyorsun.
bunlarin hepsi de genclerin dilinden anlayip, onlarin ne istedigini bilen, onlara takimda kalma istegini asilayabilecek insanlarla, profesyonellerle mümkün. artik insanlar 15 yasindan itibaren gelisiyorlar ve olaylara daha mantikli ve profesyonel acilardan bakabiliyorlar. sen onun basini oksayip da hadi sen aslansin kaplansin bizim cocuksun diye sözlesmeye imza attiramazsin. bir proje sunman, ona profesyonel oldugunu da hissettirmen gerek.
deginmek istedigim son nokta ise yurticindeki transfer girisimlerinin büyük cougunlugunun basarisizlikla sonuclanmasi.
yani sen eger ki gidip kamuoyuna ben vedat murici alacagim diyorsan, galatasaray olarak onu almak zorundasin. ya da mert hakan ile anlastiysan, o futbolcu fenerbahceyle anlasamamali.
transfer basarisi ndiayeye gidip 13 milyon vermek demek degil. ya da anadolu kulüpleri ile iliskileri iyi tutmak demek burak yilmaz transferinde fazladan 3 milyon versek mi diye düsünmek degil.
elimizdeki futbolcularin takimdan kovulur gibi gönderilmesi konusuna da girmiyorum zaten. gol krali adam hakkinda zam istiyor diye kötüleme haberleri servis ettirip takimdan kovarcasina gönderen de ne yazik ki bu yönetimdi. ya da diagnenin ki onlarca gol atmis adamin, kesin satacagiz diye piyasa süren de, maicon'u kovarcasina gönderen, belhanda, feghouli, falcao gibi yüksek ücretli futbolculari elden cikarma konusunda sikinti yasayan da ne yazik ki bu yönetimdi.
sonra elden kacan isimlerin hepsi pr calismasi ile kötüleniyor ve biz de burada o isimleri gömüyoruz hep beraber. mesela bir sekilde vedati almis olsaydik, begeneyim ya da begenmemeyim, 24 25 yasinda bir forvet oyuncusu, onun üzerine bir sistem gelistirebilseydik, kötü mü olurdu? ya da yabanci siniri cikmisken mert hakan gibi bir adami anlasmisken elinden kacirmasaydin, rotasyonuna en azindan bir yerli daha sokabilmis olsaydin mesela, bir basari sayilmaz miydi bu?
mesela vedat icin fenerbahce bizim önerdigimizden daha fazlasini önermedi. demek ki ic piyasada farkli dinamikler var. ama fenerbahcenin ic piyasada bize bu kadar üstünlük kurmasinin sebebini arastiran yok. mesela olay türkiye icindeki zengin insan potansiyeli ise, galatasaray kulübüne üye olan zenginlerin, fenerbahcelilerden cok da asagi kalacagini düsünmüyorum. demek ki yine dogru kullanim noktasinda bir sikinti yasiyoruz.
isimler sadece örnekler, dedigim gibi bunlardan pek cok yasadik ne yazik ki.
özetlemem gerekirse, iletisim caginda, dogru iletisim kuramadigi icin basarisiz icratlar yapan bir yönetime sahibiz. arkasinda kulübünü cani gibi seven milyonlarca insan olmasina ragmen, rizeden ya da sivastan bir futbolcuyu transfer edemeyen bir anlayis ile yönetiliyoruz. gencleri ile düzgün bag kuramamis bir takim olma yolundayiz.
ümidim sudur ki, baskanimiz baskanligini yapmaya devam edebilir. abdürrahim albayrak, floryada, daha bir idari isleri halleden bir pozisyona evrilir. taraftar, medya ve futboclularla profesyonle iletisim ve transfer isleri tamamen yeni nesilin dilinden anlayan ve maasli, profesyonel yöneticilere birakilir.
mesela ilgaz cinar umarim bir sekilde galatasarayimizin profesyonel kadrosu icerisinde kendisine yer bulur.
uzun girdimi sonuna kadar okuyan her bir yazar kardesime tesekkür ediyorum, on da verseniz off da verseniz seviliyorsunuz :)