25434
kaybedilen sezondan kendisinin sorumlu tutulması gayet doğal. ki hoca da bizzat sebep a benim sebep b fatih terim diyerek sorumluluğu üzerine aldı.
ama hocanın hatası son düzlükte, iyi de oynuyorken binbir şanssızlıkla kaybedilen puanlar değil. ligin ilk yarısı sahada adım atacak hali olmayan takımın kaybettiği puanlar.
göztepe yenilgisi sonrası iyi oyunla gelen 8 maçlık serinin yanısıra, puan kaybıyla biten sivas ve beşiktaş maçlarında da oyun olarak üstün olan taraf bizdik. pandemi sonrası rize maçını muslera'nın sakatlığı ve yoktan bir penaltıya rağmen kötü oyunların arasına yazabiliriz. garip hakem yönetimiyle 10 kişiyle son saniyede verdiğimiz antep maçını da öyle. ancak forvetsiz ve tonla eksikle çıktığımız başakşehir ve trabzon maçlarında bile oyun olarak kötü performans vermedik. en azından trabzon maçında 10 kişi kalana kadar.
ikinci yarı her şeye rağmen umut veren bir gidişat, tamamen mutsuz etmeyen bir oyun var ama ilk yarıdaki hataları telafi etmek için bu haftalarda her şeyin yolunda gitmesi gerekiyordu. iki sezondur son haftalardaki deparımızla ligi alıyor ve son haftalarda kaza yaşamadığımız için şükrediyorduk. bu seride pandemi oldu, sakatlıklar oldu, hakem hataları sıcak hava derken ilk yarıda cömertçe dağıttığımız puanları arar olduk.
sorunun esas ilk yarıda olduğunu görmek, aslında geleceğe dair de bir miktar umutlanma sebebi. dilerim hem kondisyon hem de form olarak yeni sezona, ikinci yarılara başladığımı gibi başlarız ve nisan-mayıs aylarında yaşayabileceğimiz her türlü sürprize karşı önlemimizi çoktan almış oluruz. her şeye rağmen hocanın olduğu yerde insan geleceğe umutla bakıyor. hep bir yerde işlerin rayına girmesine ve art arda galibiyetlerle ilerlemeye alıştırdı bizi çünkü.
ama hocanın hatası son düzlükte, iyi de oynuyorken binbir şanssızlıkla kaybedilen puanlar değil. ligin ilk yarısı sahada adım atacak hali olmayan takımın kaybettiği puanlar.
göztepe yenilgisi sonrası iyi oyunla gelen 8 maçlık serinin yanısıra, puan kaybıyla biten sivas ve beşiktaş maçlarında da oyun olarak üstün olan taraf bizdik. pandemi sonrası rize maçını muslera'nın sakatlığı ve yoktan bir penaltıya rağmen kötü oyunların arasına yazabiliriz. garip hakem yönetimiyle 10 kişiyle son saniyede verdiğimiz antep maçını da öyle. ancak forvetsiz ve tonla eksikle çıktığımız başakşehir ve trabzon maçlarında bile oyun olarak kötü performans vermedik. en azından trabzon maçında 10 kişi kalana kadar.
ikinci yarı her şeye rağmen umut veren bir gidişat, tamamen mutsuz etmeyen bir oyun var ama ilk yarıdaki hataları telafi etmek için bu haftalarda her şeyin yolunda gitmesi gerekiyordu. iki sezondur son haftalardaki deparımızla ligi alıyor ve son haftalarda kaza yaşamadığımız için şükrediyorduk. bu seride pandemi oldu, sakatlıklar oldu, hakem hataları sıcak hava derken ilk yarıda cömertçe dağıttığımız puanları arar olduk.
sorunun esas ilk yarıda olduğunu görmek, aslında geleceğe dair de bir miktar umutlanma sebebi. dilerim hem kondisyon hem de form olarak yeni sezona, ikinci yarılara başladığımı gibi başlarız ve nisan-mayıs aylarında yaşayabileceğimiz her türlü sürprize karşı önlemimizi çoktan almış oluruz. her şeye rağmen hocanın olduğu yerde insan geleceğe umutla bakıyor. hep bir yerde işlerin rayına girmesine ve art arda galibiyetlerle ilerlemeye alıştırdı bizi çünkü.