25339
* nda kaç tane futbolcusunun eksik, stoperde lemina - taylan oynayacak kadar eksik, 3 aylık aranın inanılmaz bozduğu bir takımı vardı.
adam korona olmuş, başkan yardımcısı korona olmuş, başkanı ciddi ameliyatlar geçirmiş. duygu diye bir şey var, robot değil bu insanlar.
ilgili maçta tek anlam veremediğim işi ömer bayram yerine neden selcuk alındı meselesidir. 17 -18 yaşında bir sürü futbolcuyu çat diye oynatmış adam emin bayram'ı henüz yeterli görmüyor demek ki. tecrübeye saygı duyun, hocaların hocası adam, kaç yıl olmuş.
bir yazar da okan niye oynuyor yazmış, çok acayip. okan yerine berk oynasa ve hata yapsa kesin bu sefer de okan neden oynamıyor derler. işin zor hocam zor.
karantinadan önce ikinci yarıda takım takır takır giderken inlerine çekilenler yine fırsat kollar olmuş. bunlar şampiyonluk yaşasak deli gibi sevinir, iki ay sonra yine fatih terim istifa şenliklerine başlarlardı. hep aynı adamlar.
şimdi gelelim asıl meseleye,
son yıllarda ben hiç böyle bir şey görmedim, hele maçın biteceği anda. aynı dakikalarda defalarca görmedik mi ? kaleci oyunu ağırdan alır, degajı yapar ve maç biter. hatta tam tersi, degajı atsa da bitse şu maç, başımıza iş açmasak diye düşünürler bence hakemler. eliyle de oyna işareti yaparlar. degajı atar ve maç biter.
normalde aynı şey olacaktı. degajı atacak ve maç bitecekti. bırakın kaç saniye tuttuğunu. iyi niyetli olsa, oyna derdi, uyarırdı, attırırdı.
diğer golü de veriyordu. var olmasa yedirecekti. iptal etmek zorunda kaldı bir şekilde. o zaman kağıt üzerinde olan ama hiç uygulanmayan, hele hele son saniyelerde hiç ama hiç uygulanmayan ve son saniyelerde zaman geçirilmesi normal görülürken hem de, kural aklına geldi.
en hafif tabirle iyi niyetli olduğunu kim söyleyebilir ? her şey üst üste gelince fırsatı kaçırmadılar, ipi de biz çekelim ki, en ufak bir şampiyonluk şansları kalmasın, işi şansa bırakmayalım, galatasaray finallerin takımı, risk almayalım dediler.
hoca sezon başından beri tek konuşuyor. ağzını açsa ceza veriyorlar. artık yeter. yöneticiler de elini taşın altına soksun. mustafa başkan, çok geçmiş olsun, biliyorum hastasın. ama toparlandığında o hakeme düdüğünü astır, daha sert ol. öyle sevgili rakiplerimiz demekle olmuyor. bu serengeti'de en çok sesi çıkan kazanıyor. hocayı tek başına savaştırmayın artık..
adam korona olmuş, başkan yardımcısı korona olmuş, başkanı ciddi ameliyatlar geçirmiş. duygu diye bir şey var, robot değil bu insanlar.
ilgili maçta tek anlam veremediğim işi ömer bayram yerine neden selcuk alındı meselesidir. 17 -18 yaşında bir sürü futbolcuyu çat diye oynatmış adam emin bayram'ı henüz yeterli görmüyor demek ki. tecrübeye saygı duyun, hocaların hocası adam, kaç yıl olmuş.
bir yazar da okan niye oynuyor yazmış, çok acayip. okan yerine berk oynasa ve hata yapsa kesin bu sefer de okan neden oynamıyor derler. işin zor hocam zor.
karantinadan önce ikinci yarıda takım takır takır giderken inlerine çekilenler yine fırsat kollar olmuş. bunlar şampiyonluk yaşasak deli gibi sevinir, iki ay sonra yine fatih terim istifa şenliklerine başlarlardı. hep aynı adamlar.
şimdi gelelim asıl meseleye,
son yıllarda ben hiç böyle bir şey görmedim, hele maçın biteceği anda. aynı dakikalarda defalarca görmedik mi ? kaleci oyunu ağırdan alır, degajı yapar ve maç biter. hatta tam tersi, degajı atsa da bitse şu maç, başımıza iş açmasak diye düşünürler bence hakemler. eliyle de oyna işareti yaparlar. degajı atar ve maç biter.
normalde aynı şey olacaktı. degajı atacak ve maç bitecekti. bırakın kaç saniye tuttuğunu. iyi niyetli olsa, oyna derdi, uyarırdı, attırırdı.
diğer golü de veriyordu. var olmasa yedirecekti. iptal etmek zorunda kaldı bir şekilde. o zaman kağıt üzerinde olan ama hiç uygulanmayan, hele hele son saniyelerde hiç ama hiç uygulanmayan ve son saniyelerde zaman geçirilmesi normal görülürken hem de, kural aklına geldi.
en hafif tabirle iyi niyetli olduğunu kim söyleyebilir ? her şey üst üste gelince fırsatı kaçırmadılar, ipi de biz çekelim ki, en ufak bir şampiyonluk şansları kalmasın, işi şansa bırakmayalım, galatasaray finallerin takımı, risk almayalım dediler.
hoca sezon başından beri tek konuşuyor. ağzını açsa ceza veriyorlar. artık yeter. yöneticiler de elini taşın altına soksun. mustafa başkan, çok geçmiş olsun, biliyorum hastasın. ama toparlandığında o hakeme düdüğünü astır, daha sert ol. öyle sevgili rakiplerimiz demekle olmuyor. bu serengeti'de en çok sesi çıkan kazanıyor. hocayı tek başına savaştırmayın artık..
