• 113
    geçmiş başarılı dönemler hep yaldızlı taraflarıyla, öne çıkan başarı hikayeleriyle anılıyor. ama 2011'de başlayıp 2013'te biten bu dönemin bende kalan izleri hep futbol adına kağıt üstünde, bilinen kavramlarla açıklanması zor yöntemlerle yapılan büyük işler şeklinde oldu.

    2011-12'ye fatih hoca'nın motoru ısıtana kadar adeti olduğu üzere bize tuhaf gelen denemeleriyle başlamıştık. evet, eboue'nin sol açık oynadığı bir 4-1-4-1'i yerden yere vurmak, ne kadar saçma olduğunu anlatmak hakikaten çok kolay ve konforlu bir iş. fakat o başarısız deneme ne kadar tuhaf idiyse; sol açığı emre çolak, sağ açığı engin baytar olan, forvetleri 12 golün üzerinde atmayan ama orta saha tandeminin 25'i bulduğu bir takımın o dominant oyunu oynayabilmesi de o kadar tuhaftı. evet, 2012-13'teki drogba-burak-sneijder üçlüsü epey afili bir üçlüydü. arkasına konuşlandırdığımız melo-selçuk-hamit üçlüsü de oyunlarda hayal ettiğimiz cinsten bir kalitedeydi. ama semih kaya-dany tandeminden, konsantrasyonunu kaybetmeye başlamış ve kaybettikçe garip garip hatalar yapan sağ bek eboue'den ve 30'undan sonra bek olan devşirme riera'dan müteşekkil bir dörtlü savunmayla avrupa şampiyonlar ligi'nde nisan'a kadar hedef kovalayan, real madrid'e göğüs kabartan bir finalle elendikten sonra da lige dönüp "evet beyler, az biraz işimiz vardı dışarıda. onu hallettik, şimdi gelelim buraya" edasında takır takır top oynayıp şampiyon olmayı bildiğimiz ezberlerle açıklayabilmek hakikaten zor.

    sanırım fatih hoca'yla ilgili; uğur meleke'yi "fatih terim şansı" diye saçma sapan yazıları, hem de iki farklı dönemde iki defa ısıtıp sunarak, yazmaya iten şey, bir kısım çok bilmiş spor medyası mensubunu ve dahi galatasaray taraftarını her seferinde yanılmalarına rağmen aleyhte iddialı iddialı şeyler yazmaya iten şey tam da bu. hoca; çok bilinen futbol ezberleriyle, avrupa futbolunu televizyondan sıkı takip ederek öğrenilen 'doğrular'la, 8-10 kişiden müteşekkil blogger taifesinin kullanmalarıyla şöhret kazanmış futbol terimleriyle, football manager tecrübeleriyle açıklanamayacak işler yaptı, yapıyor. evet, 2011-12'deki gibi bir 4-4-2 saçma sapan bir işti, "nerede abi bu takımın left forwardı?" diye veya "atanla tutanın iyi olacak? gaassaray'ın atanı yok" diye çok rahat bir şekilde eleştirilebilir, onlarca retivit alınıp haftanın en beğenilenlerine girilebilirdi. ama o takım hala sitayişle andığımız bir futbolu oynayarak tarihin en unutulmaz şampiyonluklarından birisini kazandı. semih kaya'nın positioningi, riera'nın markingi, eboue'nin concentrationu, dany'nin her şeyi eksikti ama o takım türk futbol tarihinde bir elin parmakları kadar ancak başarılabilmiş bir işi başardı.

    üçüncüsünün bu 'tuhaf' tarafları henüz hatırımızdayken dördüncüsünde de bunların devamına şahitlik ediyoruz. neredeyse 2010-11 takımı kadar mıymıy, ne yaptığı belirsiz bir takım performansı gösterilen 2019-20 ilk devresinden sonra, 1 ayda 2 kiralık takviyeyle, kağıt üstünde en az 2-3 sene birlikte oynayarak ulaşılabilecek bir oyun kalitesine ulaşabilmek hakikaten tuhaf. yani hoca'ya garezi olup az biraz da futboldan anladığını düşünen arkadaşları bu açıdan anlıyorum. kağıt üstündeki her şey senin savunduğun fikrin lehine, hedef tahtasına oturttuğun adamın ise aleyhine görünüyor. yazıyor çiziyorsun. sonra mayıs'ta yine cemiyette rerere rarara.
App Store'dan indirin Google Play'den alın