24492
aslında bu kadar başarılı olduğu için kendi kendine zarar veren teknik direktörümüz.
şimdi bi düşünelim. bi avrupa takımı, ne bileyim napoli falan. napoli dersek italya ligi falan diyecekler olacaktır, isterseniz sporting lisbon falan deyin. diyelim ki 3 yıldır takımın başında olan bir teknik adamı var.
-15 kişilik, ve sözleşmeleri çok pahalı oyunculardan oluşan bir takıma geliyorsunuz. sözleşmelerin önemi şu, o oyuncular gitmek istemiyor, haliyle satış olmadığı için futbolcu almak da imkansız oluyor.
-takımda taraftarın bazı futbolculara karşı bakışı inanılmaz olumsuz, donk gibi.
-puan olarak sıkıntılı bir durumdasınız, şampiyonluğa aday bile gösterilmiyorsunuz, geliyorsunuz, o sene şampiyon oluyorsunuz. eski teknik adamın kadro kalitesi falan deniyor.
-takımınızda bir önceki sezon 72 golün 27'sini tek başına atan bir forvet var, 33 yaşında. satılıyor. yerine forvet alınmıyor, bu sizin planlamanız değil, sürekli sakat, yahut zaten kalitesiz olan tek bir forvetle, şampiyonlar ligi gruplarını 3. bitiriyorsunuz. tarihin en kolay grubu deniyor.
-bu arada, 18 yaşında bir stoperi şampiyonlar ligi arenasında korkusuzca oynatıyorsunuz, o devre arası çat diye satılıyor bu stoper. sürekli sakatlanan ve kalitesi yerlerde olan bir diğer stoperinizi zaten daha önceki bir kararınızla kadro dışı bırakmış olmanıza rağmen. bu gelişmeden sonra istediğiniz kaliteye yakın iki genç stoper kazandırıyorsunuz takıma.
-hakemler tarafından doğranıyorsunuz, itiraz edince tarihin gördüğü en yüksek sınırdan cezalar yiyorsunuz, başkaları hakaretler ediyor ceza almıyor, ama size maganda, sicili bozuk deniyor.
-aylardır bilinen forvet sorununa karşın, transferin son günü bir forvet alınıyor, forvet sorunlu çıkıyor, verim alamıyorsunuz. ve yine şampiyon oluyorsunuz.
-yazın transfer döneminde tarihin en iyi transferleri yapılıyor, fakat yine omurga değiştirmek zorundasınız, futbolcularınız kiralık, takımınızın ilk 11 oyuncuları olan lemina, seri, nzonzi, falcao, andone takıma transfer döneminin son 5 günü içinde katılıyor, 2 hafta sonra ilk şampiyonlar ligi karşılaşmasına çıkacaksınız, ama 4 as oyuncunuz kamp geçirmemiş, diğer bir as oyuncunuz feghouli afrika kupası'nda finale kadar oynamış, yorgun ve kamp geçirmemiş. takımın yarısıyla kamp döneminde çalışmamışsınız yani.
-sisteminizin en önemli parçalarından sağ bekiniz 33 yaşında, diğer sağ bekiniz ilk yarı boyunca sakatlanıyor, bir de üstüne bu 33 yaşındaki bekin formsuzluğu ekleniyor, alternatifsiz kalıyorsunuz.
-aldığınız oyunculardan lemina ve falcao ilk yarı boyunca sakatlıktan 2 maç üst üste oynayamıyor.
-bir diğer aldığınız oyuncu andone, 4 aylık bir sakatlığa mahkum oluyor.
-en önemli stoperiniz 7 aylık bir sakatlıkla sezonu kapatıyor.
-taraftarınızdan bazı fırsat düşkünü arkadaşlar sanki sizi tanımıyormuş gibi istifa falan diyor, hakarete varan ifadeler kullanıyor.
ve şu an, yine şampiyonluğun en güçlü adayı durumuna geliyorsunuz.
iddia ediyorum, dünyanın herhangi bir kulübünde, herhangi bir teknik adam yukarıdakilere 3., 4. adımda falan pes ederdi. pes etmese başarısız olurdu.
biz ise, hala oturmuş fatih terim tartışıyoruz.
şimdi bi düşünelim. bi avrupa takımı, ne bileyim napoli falan. napoli dersek italya ligi falan diyecekler olacaktır, isterseniz sporting lisbon falan deyin. diyelim ki 3 yıldır takımın başında olan bir teknik adamı var.
-15 kişilik, ve sözleşmeleri çok pahalı oyunculardan oluşan bir takıma geliyorsunuz. sözleşmelerin önemi şu, o oyuncular gitmek istemiyor, haliyle satış olmadığı için futbolcu almak da imkansız oluyor.
-takımda taraftarın bazı futbolculara karşı bakışı inanılmaz olumsuz, donk gibi.
-puan olarak sıkıntılı bir durumdasınız, şampiyonluğa aday bile gösterilmiyorsunuz, geliyorsunuz, o sene şampiyon oluyorsunuz. eski teknik adamın kadro kalitesi falan deniyor.
-takımınızda bir önceki sezon 72 golün 27'sini tek başına atan bir forvet var, 33 yaşında. satılıyor. yerine forvet alınmıyor, bu sizin planlamanız değil, sürekli sakat, yahut zaten kalitesiz olan tek bir forvetle, şampiyonlar ligi gruplarını 3. bitiriyorsunuz. tarihin en kolay grubu deniyor.
-bu arada, 18 yaşında bir stoperi şampiyonlar ligi arenasında korkusuzca oynatıyorsunuz, o devre arası çat diye satılıyor bu stoper. sürekli sakatlanan ve kalitesi yerlerde olan bir diğer stoperinizi zaten daha önceki bir kararınızla kadro dışı bırakmış olmanıza rağmen. bu gelişmeden sonra istediğiniz kaliteye yakın iki genç stoper kazandırıyorsunuz takıma.
-hakemler tarafından doğranıyorsunuz, itiraz edince tarihin gördüğü en yüksek sınırdan cezalar yiyorsunuz, başkaları hakaretler ediyor ceza almıyor, ama size maganda, sicili bozuk deniyor.
-aylardır bilinen forvet sorununa karşın, transferin son günü bir forvet alınıyor, forvet sorunlu çıkıyor, verim alamıyorsunuz. ve yine şampiyon oluyorsunuz.
-yazın transfer döneminde tarihin en iyi transferleri yapılıyor, fakat yine omurga değiştirmek zorundasınız, futbolcularınız kiralık, takımınızın ilk 11 oyuncuları olan lemina, seri, nzonzi, falcao, andone takıma transfer döneminin son 5 günü içinde katılıyor, 2 hafta sonra ilk şampiyonlar ligi karşılaşmasına çıkacaksınız, ama 4 as oyuncunuz kamp geçirmemiş, diğer bir as oyuncunuz feghouli afrika kupası'nda finale kadar oynamış, yorgun ve kamp geçirmemiş. takımın yarısıyla kamp döneminde çalışmamışsınız yani.
-sisteminizin en önemli parçalarından sağ bekiniz 33 yaşında, diğer sağ bekiniz ilk yarı boyunca sakatlanıyor, bir de üstüne bu 33 yaşındaki bekin formsuzluğu ekleniyor, alternatifsiz kalıyorsunuz.
-aldığınız oyunculardan lemina ve falcao ilk yarı boyunca sakatlıktan 2 maç üst üste oynayamıyor.
-bir diğer aldığınız oyuncu andone, 4 aylık bir sakatlığa mahkum oluyor.
-en önemli stoperiniz 7 aylık bir sakatlıkla sezonu kapatıyor.
-taraftarınızdan bazı fırsat düşkünü arkadaşlar sanki sizi tanımıyormuş gibi istifa falan diyor, hakarete varan ifadeler kullanıyor.
ve şu an, yine şampiyonluğun en güçlü adayı durumuna geliyorsunuz.
iddia ediyorum, dünyanın herhangi bir kulübünde, herhangi bir teknik adam yukarıdakilere 3., 4. adımda falan pes ederdi. pes etmese başarısız olurdu.
biz ise, hala oturmuş fatih terim tartışıyoruz.