51
gazetesiyle tv kanallarıyla üzerine yapıştırılan betimlemeyi sonuna kadar hak eden medya.
birkaç örnek verelim:
gece yarısı galatasaray'ın neill transferi mesajla haber alınmıştır ama internet yoktur, gazete alınabilecek yer de uzak olduğundan başka bir arkadaşa rica edilir ve arkadaş elinde fotomaç, fanatik türevleri ile gelir: hayıırrrr
gazetelerden birini (hangisi olduğu o derece önemsiz) şöyle bir alıyorum:
"fener kralını alıyor" manşeti. allah allah, kimi transfer ediyorlar ki derken gökhan ünal resmi beni kendime getiriyor. kafamda kelime tekrar anlamlansın diye kasıyorum: kral. ne kralı? gol kralı mı? asist mi? en çok süre alan oyuncu mu? takımını tek başına mı taşımış? geçen seneki performansı neydi? bir oyuncuya kral denilebilmesi için geçmişinden örnek verilmesi gerekir. he fener'de çok başarılı olabilir o ayrı ama tarafsız (!) bir gazete başarısı ispatlanmamış bir adam için bunu nasıl yazar? eh yazar tabii, adı üstünde tarafsız.
gazeteleri iğreti iğreti tutarak biraz daha tutuyorum elimde, gözüme "başka bir arzunuz" lafı çarpıyor, yine çubuklu formaları görüyorum. hatırlamaya çalışıyorum, he evet tokatspor ile maçları vardı, hatta zar zor yendiler, süper goller yediler filan. tek can sıkıcı tarafı guiza'nın performansı iyiydi. ama hayır sanırsınız ki her şey mükemmel gitmiş, karşıdaki takım zorlu bir rakipti ama rahat geçildi, "başka bir arzunuz" diye soruluyor. yahu ayıptır, günahtır, hadi galatasaray düşmanısınız ama memleketimizin küçük bir takımı fener'e kafa tutmuş, ne diye bundan bahsedilmez de fenerbahçe yüceltilir, zahmet oldu, zaten güle oynaya kazanmaları gereken bir maçı ecel teri dökerek aldılar ki alamasalar da normaldir, futbol bu. sorun şu ki bu maçtan sonra "başka bir arzunuz" yazarlarsa ben o gazeteyi o sayfadan yırtmaya başlarım.
sakin sakin devam edeyim diyorum "her yerde lider" başlığını da görünce artık cinler tepeme çıkıyor. neymiş efendim turkcell super lig lideri, türkiye kupası gruplarında lider, uefa grubunda lider. bakıyorum galatasaray'ın tek farkı süper ligde enselerinde olmak. ama şu yazıyı görene kadar aman da türkiye kupası grubunda lideriz diye aklımın ucundan bile geçmemiş, yeniyoruz, yolumuza devam ediyoruz deyip geçmişim konuyu. ama tarafsız basınımız hem de anadolu takımlarının iyi kötü boy gösterebildiği arena olan türkiye kupası maçlarından sonra en son reklama ihtiyacı olan takımlardan (galatasaray da bunlara dahil) birini pohpohluyor.
gazeteyi eviriyorum, çeviriyorum ama bizim neill haberi anca bir köşede dedikodu şeklinde duruyor, yani kesinleşmemiş diye. e gece saat 2 gibi resmi site yayınlamış, türkiye'ye premier lig'den defans oyuncusu transfer edilmiş, zahmet edip haber olarak eklememişler.
bu arada antalyaspor fenerbahçe'yi türkiye kupasında gollerle devirince, "birinci olmak ya da ikinci olmak fark etmiyor avantaj açısından" diyor bizim televizyon.
diyecek başka sözüm yok hakim bey!
edit: transfer haberimiz gece 01:00'de açıklanmış resmi sitede, haber bana 02:00'de gelmişti, o yüzden öyle yazmıştım. s3th'e teşekkürlerimi sunarım.
birkaç örnek verelim:
gece yarısı galatasaray'ın neill transferi mesajla haber alınmıştır ama internet yoktur, gazete alınabilecek yer de uzak olduğundan başka bir arkadaşa rica edilir ve arkadaş elinde fotomaç, fanatik türevleri ile gelir: hayıırrrr
gazetelerden birini (hangisi olduğu o derece önemsiz) şöyle bir alıyorum:
"fener kralını alıyor" manşeti. allah allah, kimi transfer ediyorlar ki derken gökhan ünal resmi beni kendime getiriyor. kafamda kelime tekrar anlamlansın diye kasıyorum: kral. ne kralı? gol kralı mı? asist mi? en çok süre alan oyuncu mu? takımını tek başına mı taşımış? geçen seneki performansı neydi? bir oyuncuya kral denilebilmesi için geçmişinden örnek verilmesi gerekir. he fener'de çok başarılı olabilir o ayrı ama tarafsız (!) bir gazete başarısı ispatlanmamış bir adam için bunu nasıl yazar? eh yazar tabii, adı üstünde tarafsız.
gazeteleri iğreti iğreti tutarak biraz daha tutuyorum elimde, gözüme "başka bir arzunuz" lafı çarpıyor, yine çubuklu formaları görüyorum. hatırlamaya çalışıyorum, he evet tokatspor ile maçları vardı, hatta zar zor yendiler, süper goller yediler filan. tek can sıkıcı tarafı guiza'nın performansı iyiydi. ama hayır sanırsınız ki her şey mükemmel gitmiş, karşıdaki takım zorlu bir rakipti ama rahat geçildi, "başka bir arzunuz" diye soruluyor. yahu ayıptır, günahtır, hadi galatasaray düşmanısınız ama memleketimizin küçük bir takımı fener'e kafa tutmuş, ne diye bundan bahsedilmez de fenerbahçe yüceltilir, zahmet oldu, zaten güle oynaya kazanmaları gereken bir maçı ecel teri dökerek aldılar ki alamasalar da normaldir, futbol bu. sorun şu ki bu maçtan sonra "başka bir arzunuz" yazarlarsa ben o gazeteyi o sayfadan yırtmaya başlarım.
sakin sakin devam edeyim diyorum "her yerde lider" başlığını da görünce artık cinler tepeme çıkıyor. neymiş efendim turkcell super lig lideri, türkiye kupası gruplarında lider, uefa grubunda lider. bakıyorum galatasaray'ın tek farkı süper ligde enselerinde olmak. ama şu yazıyı görene kadar aman da türkiye kupası grubunda lideriz diye aklımın ucundan bile geçmemiş, yeniyoruz, yolumuza devam ediyoruz deyip geçmişim konuyu. ama tarafsız basınımız hem de anadolu takımlarının iyi kötü boy gösterebildiği arena olan türkiye kupası maçlarından sonra en son reklama ihtiyacı olan takımlardan (galatasaray da bunlara dahil) birini pohpohluyor.
gazeteyi eviriyorum, çeviriyorum ama bizim neill haberi anca bir köşede dedikodu şeklinde duruyor, yani kesinleşmemiş diye. e gece saat 2 gibi resmi site yayınlamış, türkiye'ye premier lig'den defans oyuncusu transfer edilmiş, zahmet edip haber olarak eklememişler.
bu arada antalyaspor fenerbahçe'yi türkiye kupasında gollerle devirince, "birinci olmak ya da ikinci olmak fark etmiyor avantaj açısından" diyor bizim televizyon.
diyecek başka sözüm yok hakim bey!
edit: transfer haberimiz gece 01:00'de açıklanmış resmi sitede, haber bana 02:00'de gelmişti, o yüzden öyle yazmıştım. s3th'e teşekkürlerimi sunarım.