meşhur bir fıkra vardır: eski yunan'daki sofistler misali ücret karşılığında köy köy gezip hikayeler anlatan, hitabeti son derece güçlü ama malumatfuruş yani bilmediği konularda da biliyormuş gibi atıp tutan bir adamın yolu bir köye düşmüş. ahali toplanmış, adam da yaklaşan kurban bayramının nasıl ortaya çıktığıyla alakalı konuşmaya başlamış:
"çocuğu olmayan hazreti davut, allah’a dua etmiş ve ’ya rabbim bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim’ demiş... dua tutmuş; davut, kızının adını ayşe koymuş. aradan yıllar geçmiş, bir gün allah rüyasında çocuğunun kurban edileceği zaman geldiğini söylemiş. davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken azrail gökten bir keçiyle çıkagelmiş ve ’kızı bırak, al bu keçiyi kurban et’ demiş. işte ilk kurban ritüeli böyle ortaya çıkmış" demiş ve susmuş. dinleyenler arasında köylünün hürmet ettiği, gerçekten alim biri de bulunuyormuş. ahali, bilge adama "düzelteceğiniz ya da ekleyeceğiniz bir yer var mı" diye sorunca alim: "bunun neresini düzelteyim? hz. davut değil hz. ibrahim, kız değil erkek, ayşe değil ismail, azrail değil cebrail, kurban edilen de keçi değil koçtu" demiş.
fenerbahçe medyası fıkradaki malumatfuruş adam gibi davranmakta hiçbir sorun görmüyor.
2 temmuz avusturya türkiye maçı sonrası spesifik olarak nereden ve kimin tarafından çıkarıldığı belli olmayan ama mutlaka fenerbahçeliler aracılığıyla medyaya servis edilen
ferdi kadıoğlu rekorlarları her yerde "doğru"ymuş gibi paylaşılıyor. hemen her yerde hatta bu sözlükte bile ferdi kadıoğlu başlığında ilgili maçta 12.2 kilometre koşarak turnuva rekoru kırdığı yazılmış. külliyen yalan! insan biraz manıkla yaklaşır, basitçe düşünür ve der ki: "turnuvada iki maç uzatmaya gitti, bir maçın 1/3'ü kadar daha oynandı, mutlaka biri çok daha fazla koşmuştur", yetmedi minik bir araştırma yapar. tüm dünyanın önünde gerçekleşen ve kaynak konusunda hiçbir sıkıntının olmadığı bir organizasyon için bunca yalan niye? peki bu yalanlara inananlara ne demeli? bu mevzuyu ferdi kadıoğlu başlığına yazmamamın nedeni de medyanın şu zamanda bile insanları nasıl manipüle ettiğini göstermek. ve ne yazık ki fenerbahçe medyası bu işi çok iyi yapıyor.
galatasaray'a gönül vermiş biri olarak "futbol" üst başlığında genelde fenerbahçe futbolcularıyla, özelde ferdi kadıoğlu ile sorunum yok. hatta çekya maçında kendisni övdüğüm entryde girdim ama turnuvada ferdi ile alakalı uydurulan, milyon takipçi hesapların "rekor" diye paylaştığı bilgilerin hepsi asparagas. uefa resmi sitesinde bütün oyuncuların istatistikleri yer alıyor:
https://www.uefa.com/...vered&order=desclinke tıkladığınızda üstteki seçeneklerden istediğinizi seçip o alanda en iyiden en kötüye kadar listeleme geliyor. mesela koşu mesafesinde ingiltere ile yaptıkları maçta maçın oyuncusu seçilen slovenyalı
adam gnezda čerin liste başı. 51.2 kilometre koşmuş, tabii bir maçları uzatmaya gittiği için. ve bu sayıyı 4'e böldüğümüzde yaklaşık 13 kilometreye geliyor ve bu da şu demek: üç maçta ortalama 12 kilometre koşmuş olsa, uzatmaya giden maçta 15.2 kilometre koşmuş. ferdi'nin 12.2 rekoru ne oldu? en çok koşanlar listesinde türkiye adına ferdi 34. sırada, 600 metre farkla ve iki sıra arkasında da barış var. sadece koşu ile de yetmemiş rekorları. 7 faul ile en fazla faul yapılan oyuncuymuş. aynı linkten kontrol ediyoruz en fazla faul (11) gürcistan oyuncusu kochorashvili'ye yapılmış. hatta 8 faul yapılan barış bile ferdi'nin önünde.
https://www.sporx.com/...irdi-SXHBQ1075609SXQburada başka verilerin rekor olduğu haberi de var. mesela avusturya maçında 71 defa topla buluşmuş ve bu en yüksek sayıymış. tabii ki yalan. maç verilerine göre maçta en çok topla buluşan oyuncu (95 defa) avusturya'da kevin danso. türkiye'de ise en fazla topla buluşan oyuncu
abdülkerim bardakçı(51 defa) ferdi ise 41 defa topa dokunmuş. 10 defa ikili mücadeleyi kazanmış, tabii ki yalan.
işim yokmuş gibi oturup tek tek inceledim, uefa'nın resmi sitesindeki bütün verilerde oyuncularımız çok çok geride. bırak rekoru, herhangi bir alanda ilk 20'de falan oyuncu yok. sadece bir veride lider bir oyuncu var, o da
okay yokuşlu. pas yüzdesi %100. tabii sayı az olunca yüzde de çok çıkıyor. 19 pas vermiş, 19'u da isabetli. mesela bu alanda
toni kroosgerçeği var: 435 pasın 416'sı isabetli. yani adamlar anlamlı olsun olmasın her şeyin istatistiğini tutup şeffaf bir şekilde yayınlıyorlar ama fenerbahçe medyası, tüik verileri gibi keyfekeder veri paylaşıp oyuncusunu yücelttiriyor. sonra da "milli takım, takımcılık yapılacak yer değil" teranesi.
tanım da yapalım bari: manipülatif haber yaparak içlerindeki kötülüğü dışarı yansıtan yayın grubu...