24059
terim'e inancı rte'ye biatla karıştıranlara,
taraftar olmak bir taraf tutmak, o taraf için maddi manevi fedakarlık yapmak ve de manevi haz dışında bir karşılık beklememektir. bizler galatasaray taraftarı olarak galatasaray için vakit ve para harcarken sadece başarılı olmasını istiyoruz. ama taraftarlığın organik olarak içeriğinde yenilgilerde dahi tarafını terk etmemek yatar. yani bizim yaptığımız -her sene başarılı olamayacağımızı bildiğimizi varsayarak – biraz da bile bile bu ruhun parçası olmaktır. nitekim şarkılarımız da tezahüratlarımız da bunu öğütler. “bir günde kral olmadın”, “yenilsek de yensek de...”, “boşuna çekilmedi bunca acı...” vs derken hep samimiyizdir. bu çerçevede bize iyilik yapanı da kötülük yapanı da unutmayız. en sevdiğimiz gün gelir el olur (emre b.), en inandığımız bizi arkadan vurur (arda), en yapmaz dediğimiz kuyumuzu kazar ali menfaatleri için (gs lisesi). ama eğer gerçek taraftardan ben küstüm oynamıyorum diyemezsin.
devlet ise bizzat bireydir. her ne kadar tüzel bir kişilik olsa da bireyler oluşturur devleti. bu bireyleri de vatandaş seçer. vatandaş taraftardan farklıdır. vergi verir. tıpkı taraftar gibi vaktini ve emeğini koyar işin içine. ama vatandaş her ne olursa olsun devlet haklıdır diyemez. derse biat eder. deprem vergilerinin nerede olduğunu, niye şehir içi yolculuğun kilometrede bir ücretlendirildiğini, üstü kapatılan ahlaksızlık ve haksızlıkları sorgulamak zorundadır. vatandaş aynı vatanı paylaşan bireydir. bile isteye dahil olduğu bir statüye sahip değildir. doğuşundan itibaren bu hayali cemaatin mensubudur.
galatasaray için acı çekmek veya başarısızlığında acıyı da sineye çekmek oyunu takım tutar gibi veren vatandaşla aynı değildir. bunu yapan vatandaş bundan beklentisi olan, menfaati olan kişidir. taraftarlık bu yüzden efsaneye saygı ve inancı kaldırır. fakat, vatandaş evine giren kuruşun hesabını yapıp refahını korumakla mükelleftir.
bu çerçevede terim’e olan inanç ile rte'ye olan bağlılık benzer değildir. biri tarafgirliğe dayanır diğeri menfaate. rte'ye biat edenlerin kendilerini meşrulaştırma şekilleri bizim terim'e olan inancımıza şeklen benzese de yapısal ve içerik olarak ayrı şeylerdir. bunu görebilmek için az bir sosyolojik tahlil sana yardımcı olacaktır. daha da açık olması için şunu düşünmelisin. rte'ye biat edenler menfaatlerinin 2 katını onlara verecek birine rte'yi satar. taraftar ise maneviyata inanır. klopp da gelse mourinho da gelse gs dokusuyla terim gibi bir uyum söz konusu olamaz dememizin sebebi de budur.
taraftar olmak bir taraf tutmak, o taraf için maddi manevi fedakarlık yapmak ve de manevi haz dışında bir karşılık beklememektir. bizler galatasaray taraftarı olarak galatasaray için vakit ve para harcarken sadece başarılı olmasını istiyoruz. ama taraftarlığın organik olarak içeriğinde yenilgilerde dahi tarafını terk etmemek yatar. yani bizim yaptığımız -her sene başarılı olamayacağımızı bildiğimizi varsayarak – biraz da bile bile bu ruhun parçası olmaktır. nitekim şarkılarımız da tezahüratlarımız da bunu öğütler. “bir günde kral olmadın”, “yenilsek de yensek de...”, “boşuna çekilmedi bunca acı...” vs derken hep samimiyizdir. bu çerçevede bize iyilik yapanı da kötülük yapanı da unutmayız. en sevdiğimiz gün gelir el olur (emre b.), en inandığımız bizi arkadan vurur (arda), en yapmaz dediğimiz kuyumuzu kazar ali menfaatleri için (gs lisesi). ama eğer gerçek taraftardan ben küstüm oynamıyorum diyemezsin.
devlet ise bizzat bireydir. her ne kadar tüzel bir kişilik olsa da bireyler oluşturur devleti. bu bireyleri de vatandaş seçer. vatandaş taraftardan farklıdır. vergi verir. tıpkı taraftar gibi vaktini ve emeğini koyar işin içine. ama vatandaş her ne olursa olsun devlet haklıdır diyemez. derse biat eder. deprem vergilerinin nerede olduğunu, niye şehir içi yolculuğun kilometrede bir ücretlendirildiğini, üstü kapatılan ahlaksızlık ve haksızlıkları sorgulamak zorundadır. vatandaş aynı vatanı paylaşan bireydir. bile isteye dahil olduğu bir statüye sahip değildir. doğuşundan itibaren bu hayali cemaatin mensubudur.
galatasaray için acı çekmek veya başarısızlığında acıyı da sineye çekmek oyunu takım tutar gibi veren vatandaşla aynı değildir. bunu yapan vatandaş bundan beklentisi olan, menfaati olan kişidir. taraftarlık bu yüzden efsaneye saygı ve inancı kaldırır. fakat, vatandaş evine giren kuruşun hesabını yapıp refahını korumakla mükelleftir.
bu çerçevede terim’e olan inanç ile rte'ye olan bağlılık benzer değildir. biri tarafgirliğe dayanır diğeri menfaate. rte'ye biat edenlerin kendilerini meşrulaştırma şekilleri bizim terim'e olan inancımıza şeklen benzese de yapısal ve içerik olarak ayrı şeylerdir. bunu görebilmek için az bir sosyolojik tahlil sana yardımcı olacaktır. daha da açık olması için şunu düşünmelisin. rte'ye biat edenler menfaatlerinin 2 katını onlara verecek birine rte'yi satar. taraftar ise maneviyata inanır. klopp da gelse mourinho da gelse gs dokusuyla terim gibi bir uyum söz konusu olamaz dememizin sebebi de budur.
