23520
yedi düvele karşı savaşan don kişot'umuz, pardon teknik direktörümüz.*
fatih hoca, dördüncü döneminde fazlasıyla sıkıntıya rağmen başarılı oldu ama başarıya giden yolda hem kendini hem de takımı motive edebilmek için hep bir düşman ve kaos yaratmayı ihmal etmedi. her ne kadar rakipleri gerçekten organize ama amatör ve profesyonel bir kötülük çabasına da girişse başarılı ve motive olmak için bir düşmana ihtiyaç duyuyorsanız bir yerlerde eksiğiniz var demektir.
iki sezondur oynanan kötü futbolun üstünü hoca sezon içinde kaos ve tff, federasyon, kulüpler birliği ile, sezon sonunda da başarılarıyla bir güzel örtmeyi başardı. fazlasıyla mevcut olan özgüven ve kredisi de başarıları ile daha da arttığı için hiç eleştirilemez ve sorgulanamaz, her kararına güvenilir bir otorite haline gelmiş oldu ki, bana kalırsa bu durum hocanın fazlasıyla hakkıdır.
ancak, her zaman zirvede kalamıyorsunuz ve bazen dibi görebiliyorsunuz. nitekim, iki sezondur başarı gelmesine rağmen oynanan kötü futbol, eleştirilmeyen ve sorgulanmayan koşulların etkisiyle iyice hızlanarak dibi gördü. dibi gördükten
sonra da haliyle eleştiriler başladı ve bu eleştirilerden herkes nasibini alsa da neyse ki asıl odak nokta "kötü futbol" oldu.
fatih terim 2019-2020 sezonunda da saha dışı megaleler edindi ama sezon başında ali koç ile girdiği polemik*, bir önceki sezonki kadar etki yaratmadı, hatta olumsuz etkiledi. oyuna yönelik eleştirilerin iyice yükselmesiyle de fatih hoca dördüncü döneminde ilk kez oyuna odaklandı ve 28 aralık 2019 galatasaray antalyaspor maçı ile bu konuda bir adım attı. ayrıca, atmış olduğu zorlu twitiyle istediği motivasyon ortamını da oluşturdu.
baktığımız zaman, bana kalırsa eleştirilemez ve sorgulanamaz olmak hemen hemen her insana olabilecek gibi fatih hoca'ya da iyi gelmedi. çünkü, zirvede bile olsanız, bu sizin mükemmel olduğunuzu göstermiyor ve geliştirmeniz veya düzeltmeniz gereken şeyler oluyor. mesela, fatih terim'in en çok eleştirildiği sezonlardan biri efsanevi 1999-2000 sezonudur.
bu yüzden, yıkıcı değil ama yapıcı ve doğru eleştiriye ve bu eleştiriyi en başarılı olduğu zamanda bile yapacak gerçek arkadaş, yoldaş ve taraftarlara her teknik direktör gibi imparator fatih terim de ihtiyaç duyuyor.
fatih hoca, dördüncü döneminde fazlasıyla sıkıntıya rağmen başarılı oldu ama başarıya giden yolda hem kendini hem de takımı motive edebilmek için hep bir düşman ve kaos yaratmayı ihmal etmedi. her ne kadar rakipleri gerçekten organize ama amatör ve profesyonel bir kötülük çabasına da girişse başarılı ve motive olmak için bir düşmana ihtiyaç duyuyorsanız bir yerlerde eksiğiniz var demektir.
iki sezondur oynanan kötü futbolun üstünü hoca sezon içinde kaos ve tff, federasyon, kulüpler birliği ile, sezon sonunda da başarılarıyla bir güzel örtmeyi başardı. fazlasıyla mevcut olan özgüven ve kredisi de başarıları ile daha da arttığı için hiç eleştirilemez ve sorgulanamaz, her kararına güvenilir bir otorite haline gelmiş oldu ki, bana kalırsa bu durum hocanın fazlasıyla hakkıdır.
ancak, her zaman zirvede kalamıyorsunuz ve bazen dibi görebiliyorsunuz. nitekim, iki sezondur başarı gelmesine rağmen oynanan kötü futbol, eleştirilmeyen ve sorgulanmayan koşulların etkisiyle iyice hızlanarak dibi gördü. dibi gördükten
sonra da haliyle eleştiriler başladı ve bu eleştirilerden herkes nasibini alsa da neyse ki asıl odak nokta "kötü futbol" oldu.
fatih terim 2019-2020 sezonunda da saha dışı megaleler edindi ama sezon başında ali koç ile girdiği polemik*, bir önceki sezonki kadar etki yaratmadı, hatta olumsuz etkiledi. oyuna yönelik eleştirilerin iyice yükselmesiyle de fatih hoca dördüncü döneminde ilk kez oyuna odaklandı ve 28 aralık 2019 galatasaray antalyaspor maçı ile bu konuda bir adım attı. ayrıca, atmış olduğu zorlu twitiyle istediği motivasyon ortamını da oluşturdu.
baktığımız zaman, bana kalırsa eleştirilemez ve sorgulanamaz olmak hemen hemen her insana olabilecek gibi fatih hoca'ya da iyi gelmedi. çünkü, zirvede bile olsanız, bu sizin mükemmel olduğunuzu göstermiyor ve geliştirmeniz veya düzeltmeniz gereken şeyler oluyor. mesela, fatih terim'in en çok eleştirildiği sezonlardan biri efsanevi 1999-2000 sezonudur.
bu yüzden, yıkıcı değil ama yapıcı ve doğru eleştiriye ve bu eleştiriyi en başarılı olduğu zamanda bile yapacak gerçek arkadaş, yoldaş ve taraftarlara her teknik direktör gibi imparator fatih terim de ihtiyaç duyuyor.