23439
dünya futbolunun tanınır simalarından, türk futbolunun 1 numarası, yaşayan efsanesi. ne yazık ki kendisinden sonra yeni bir fatih terim gelmeyecek. 25 seneye yakın bir dönem içerisinde parça parça çalıştık kendisiyle. hiç uzun soluklu bir dönemi olmadı(bunun tek sebebi yönetimlerin kötü olması değil aynı zamanda kendisidir.isteseydi wenger gibi ferguson gibi aralıksız senelerce hizmet edebilirdi. ama hoca hep sıkıldı, farklı şeyler aradı. hala arıyor. bu sefer galatasaray dışında değil tabi). en uzun dönemi bile 4 sene. bu kadar kısa sürelerle çalışıp efsane olmak kolay değil. kimi zaman macera aradı fiorentina, milan.kimi zaman şapkayı önüne aldı başarısızlığı dolayısıyla istifa etti ikinci fatih terim dönemi.kimi zaman kovuldu(kendisi adına en tatsız biten dönemdir 3. dönemi).şimdi ne olacak? 4. dönemi nasıl sonlanacak?
4. dönemi kendisinin son dönemi olacak gibi gözüküyor uzun bir dönem mi olacak yoksa 1-2 seneye sonlanıp yine tadı damağımızda mı kalacak bilemem, ama bildiğim bir şey varsa o da bu sefer hem taraftarı hem kendisini tatmin edecek bir son. şampiyonluklarla dolu, avrupada yeniden başarıya ulaşmış bir galatasaray ve fatih terim. yeni bir macera, kovulma, gibi krizler olmaksızın zaferlerle tepede biten bir kariyer. çünkü hem galatasaraylı fatih, hem galatasaraylı taraftar bunu hakediyor. şu gelinen noktayla bu sezon ve önümüzdeki sezon şampiyon olamasa bile kötü bir 4. dönemden bahsedemeyiz diye düşünüyorum ama tabiki isteğimiz zaferle donatılmış bir bitiş hikayesi ve inanıyorum, her zaman olduğu gibi, fatih terim yapar/yapacaktır. hocayla ilgili bahsetmek istediğim en önemli konu karakteri. sadece futbol takımları bazında değil, ülke genelinde insanları harekete geçirebilen,etkileyebilen bir auraya,yapıya(adına ne derseniz) sahip. bunu hoca hep çok iyi kullandı. bunun olması kolay değil tabiki, hocanın bu etkiyi kaybetmemesi için ortalıklarda çok sık gözükmemesi dakika başı tweet atmaması, siyasilerle göz önünde bulunmaması(taraftarın bölünmemesi için önem gösterdiği 1 numaralı kural) en dikkat ettiklerinden. sert bir mizaca sahip, bu hem kendisinin çok güçlü olmasını sağlıyor hem de rayda ufak bozulmalar varsa trenin yoldan çıkabilmesine olanak sağlıyor. fatih terim'i böyle sevmek gerekiyor. yanlışları da var doğruları da. inatçı mesela. öyle olmak zorunda. gerekirse 25-30 milyon taraftarla uğraşacak o futbolcuyu sahaya sürecek, hatta sözleşme de uzatacak. güçlü adam çünkü bazen kendi taraftarının bile karşısında duracak, öyle seviyor. kendisini heyecanlandırıyor bu tarz hareketler. hocanın özelliği de bu. bunu sevin ya da sevmeyin hocanın karakterini ortaya koyuyor, kazanma hırsını ve açlığını tepede tutuyor. adeta hınçla, zevkle; bakın şampiyon olduk hem de benim yolumla diyor. hep böyleydi, şu an da böyle gelecekte de böyle olacak. kendine bile meydan okuyor, bundan zevk alıyor. sık sık söylenenlere karşı kendini hep geliştiriyor çünkü karakterinde var. daha fazlasını yapmak, meydan okumayı kazanmak istiyorsa, gerekeni yapacak. bugün kötü bir futbol var ortada,2. sezonunu geride bırakmak üzere 3. yılına girecek ve ortada bir avrupa başarısı yok ama başaracağına inanıyorum. yolunu bulacaktır. 9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçı, 17 mayıs 2000 galatasaray arsenal maçı. hocanın çıktığı en büyük 2 maçın şampiyonlar liginde real'i devirdiğimiz çeyrek final mücadelesi ve uefa avrupa ligi kupasını aldığımız arsenal maçı. bu iki maç hocanın istediğinde neler yapabildiğinin kanıtı.
sözün özü galatasaraylı fatih iyi ya da kötü mücadeleye devam edecek. dönem dönem hakkında istifa etmeli, kovulmalı gibi düşünceler ortaya atılabiliyor ya da kendisi takımın başındayken henüz tırnağı edecek kadar bile başarıya ulaşmamış ve halen kanıtlayacak çok şeyi olan okan buruk ve türevleri gibi hocalara sulanılabiliyor ama bu durum oldukça komik. her zaman olduğu gibi cevabı sahada verecek,galatasaraylı fatih gereğini yapacaktır.
4. dönemi kendisinin son dönemi olacak gibi gözüküyor uzun bir dönem mi olacak yoksa 1-2 seneye sonlanıp yine tadı damağımızda mı kalacak bilemem, ama bildiğim bir şey varsa o da bu sefer hem taraftarı hem kendisini tatmin edecek bir son. şampiyonluklarla dolu, avrupada yeniden başarıya ulaşmış bir galatasaray ve fatih terim. yeni bir macera, kovulma, gibi krizler olmaksızın zaferlerle tepede biten bir kariyer. çünkü hem galatasaraylı fatih, hem galatasaraylı taraftar bunu hakediyor. şu gelinen noktayla bu sezon ve önümüzdeki sezon şampiyon olamasa bile kötü bir 4. dönemden bahsedemeyiz diye düşünüyorum ama tabiki isteğimiz zaferle donatılmış bir bitiş hikayesi ve inanıyorum, her zaman olduğu gibi, fatih terim yapar/yapacaktır. hocayla ilgili bahsetmek istediğim en önemli konu karakteri. sadece futbol takımları bazında değil, ülke genelinde insanları harekete geçirebilen,etkileyebilen bir auraya,yapıya(adına ne derseniz) sahip. bunu hoca hep çok iyi kullandı. bunun olması kolay değil tabiki, hocanın bu etkiyi kaybetmemesi için ortalıklarda çok sık gözükmemesi dakika başı tweet atmaması, siyasilerle göz önünde bulunmaması(taraftarın bölünmemesi için önem gösterdiği 1 numaralı kural) en dikkat ettiklerinden. sert bir mizaca sahip, bu hem kendisinin çok güçlü olmasını sağlıyor hem de rayda ufak bozulmalar varsa trenin yoldan çıkabilmesine olanak sağlıyor. fatih terim'i böyle sevmek gerekiyor. yanlışları da var doğruları da. inatçı mesela. öyle olmak zorunda. gerekirse 25-30 milyon taraftarla uğraşacak o futbolcuyu sahaya sürecek, hatta sözleşme de uzatacak. güçlü adam çünkü bazen kendi taraftarının bile karşısında duracak, öyle seviyor. kendisini heyecanlandırıyor bu tarz hareketler. hocanın özelliği de bu. bunu sevin ya da sevmeyin hocanın karakterini ortaya koyuyor, kazanma hırsını ve açlığını tepede tutuyor. adeta hınçla, zevkle; bakın şampiyon olduk hem de benim yolumla diyor. hep böyleydi, şu an da böyle gelecekte de böyle olacak. kendine bile meydan okuyor, bundan zevk alıyor. sık sık söylenenlere karşı kendini hep geliştiriyor çünkü karakterinde var. daha fazlasını yapmak, meydan okumayı kazanmak istiyorsa, gerekeni yapacak. bugün kötü bir futbol var ortada,2. sezonunu geride bırakmak üzere 3. yılına girecek ve ortada bir avrupa başarısı yok ama başaracağına inanıyorum. yolunu bulacaktır. 9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçı, 17 mayıs 2000 galatasaray arsenal maçı. hocanın çıktığı en büyük 2 maçın şampiyonlar liginde real'i devirdiğimiz çeyrek final mücadelesi ve uefa avrupa ligi kupasını aldığımız arsenal maçı. bu iki maç hocanın istediğinde neler yapabildiğinin kanıtı.
sözün özü galatasaraylı fatih iyi ya da kötü mücadeleye devam edecek. dönem dönem hakkında istifa etmeli, kovulmalı gibi düşünceler ortaya atılabiliyor ya da kendisi takımın başındayken henüz tırnağı edecek kadar bile başarıya ulaşmamış ve halen kanıtlayacak çok şeyi olan okan buruk ve türevleri gibi hocalara sulanılabiliyor ama bu durum oldukça komik. her zaman olduğu gibi cevabı sahada verecek,galatasaraylı fatih gereğini yapacaktır.
