23405
2 senedir ekmeğini yediği tudor kadrosunu her kayıpta ''eldekiler bu'' diye eleştiren, fakat ardından oluşturduğu kadrosuna karşı işi daha da abartıp, sanki kendisi kurmamış, sanki yaşananlar hep hayal ürünüymüş, bu güne kadar bu oyunculardan zaten hiç haberi yokmuş gibi ''bunlarla bu kadar'' diyebilecek seviyeye gelmiş, hayretle, şaşkınlıkla izlediğim teknik direktörümüz.
kadro planı adı altında, ligde sadece ve sadece ''makası açmak'' için transferini ettiği sayısız oyuncuyla oluşturamadığı sisteme, başarısızlığa rağmen, avrupa daki her maç ardından ''makas çok açıldı'' diyebilmiş bir tuhaf teknik diretkörümüz.
ne istediğini bilmiyor oluşu. istediği hiç bir oyuncunun, bir diğerinin muadili olmadığı. sadece kaliteli oyuncularla oynamak isteme arzusuyla bizi getirdiği şu vahim durumu üzüntüyle izliyorum.
tuhaf olan, sene başında sadece forvet tercihleri üzerinden bile okunabiliyodu tüm karmaşa.
vedat muriqi: ilk istediği oyuncu. kendisi tam anlamıyla bir pivot santrafor. üstelik normal pivotlara nazaran daha yardımcı rolde bir oyun stili var.
samatta: istedi. hızı ve dribling yeteneğiyle tam anlamıyla bir forvet oyuncusu. ilk istediği oyuncudaki pivot özelliği kesinlikle yok.
falcao: aldı. nokta santrafor!? yukarıdaki iki oyuncu tiplemesine dair hiç bir özellik barındırayan bir golcü.
hani hiç biri birbirinin muadili olmadığı gibi, ortak özellikleri dahi yok. yani transfer yaparken bu takımın neye ihtiyacı olduğu, ne oynayabileceği, fairplay için ne gerektiği, hocanın ne istediği gibi parametrelerin hepsi komple keşmekeş.
kendisini çok çok seviyorum. fakat üzülüyorum. zira sene içerisindeki oyuncu tercihleri, taktiksel tutarsızlıklar, selçuk inadı ve ucuz bahaneleriyle ciddi derecede lucesku sendromuna yakalanmış gibi duruyor.
edit: duzeltme.
kadro planı adı altında, ligde sadece ve sadece ''makası açmak'' için transferini ettiği sayısız oyuncuyla oluşturamadığı sisteme, başarısızlığa rağmen, avrupa daki her maç ardından ''makas çok açıldı'' diyebilmiş bir tuhaf teknik diretkörümüz.
ne istediğini bilmiyor oluşu. istediği hiç bir oyuncunun, bir diğerinin muadili olmadığı. sadece kaliteli oyuncularla oynamak isteme arzusuyla bizi getirdiği şu vahim durumu üzüntüyle izliyorum.
tuhaf olan, sene başında sadece forvet tercihleri üzerinden bile okunabiliyodu tüm karmaşa.
vedat muriqi: ilk istediği oyuncu. kendisi tam anlamıyla bir pivot santrafor. üstelik normal pivotlara nazaran daha yardımcı rolde bir oyun stili var.
samatta: istedi. hızı ve dribling yeteneğiyle tam anlamıyla bir forvet oyuncusu. ilk istediği oyuncudaki pivot özelliği kesinlikle yok.
falcao: aldı. nokta santrafor!? yukarıdaki iki oyuncu tiplemesine dair hiç bir özellik barındırayan bir golcü.
hani hiç biri birbirinin muadili olmadığı gibi, ortak özellikleri dahi yok. yani transfer yaparken bu takımın neye ihtiyacı olduğu, ne oynayabileceği, fairplay için ne gerektiği, hocanın ne istediği gibi parametrelerin hepsi komple keşmekeş.
kendisini çok çok seviyorum. fakat üzülüyorum. zira sene içerisindeki oyuncu tercihleri, taktiksel tutarsızlıklar, selçuk inadı ve ucuz bahaneleriyle ciddi derecede lucesku sendromuna yakalanmış gibi duruyor.
edit: duzeltme.
