• 1017
    gün geçmiyor ki türk futbolunun içinde bulunduğu bataklığı gösteren bir olay daha olmasın. 17 aralık 2019 tuzlaspor galatasaray maçında yaşanan olaylar bile aslında türk futbolunda nerelere geldiğimizin bir göstergesi değil mi? avrupa’da ve kendi ligimizdeki kalitenin bu denli dip yapmasının ana nedeni aslında bu tür olaylara çok fazla mesai harcamamız. cazip geliyor bu tarz polemikler hakkında yorumlar yapmak. ama asıl resmi gören, hatta görmek isteyen bile yok. çünkü asıl resim bir lağım çukuru şuan.

    “millet aya gidiyor biz yaya kalıyoruz” gibi beylik lafları söylemek de istemiyorum ama bizim kadar imkana sahip olmayan ülkeler, bu alanda çığır açmaya, üretmeye devam ederken biz avrupa’daki türk futbolcularımızla gurur duyuyoruz. çünkü elimizde gurur duyulacak bir şey yok.

    yayıncı kuruluşun formasının eksik olması, eyyam dolu bir tff-mhk, yönetimler bilgisiz, futbolcuların çoğu da önce parasının derdinde. herkes birbirini acıtmaktan keyif alıyor artık. galibiyet demek, dalga geçmek olmuş. mağlubiyette ise çamur atmak bir hobi. tebrik eden, takdir eden yok. çünkü bunun medyada olumlu bir karşılığı yok.

    hal böyle olunca derdimiz yusuf yazıcı'nın kaç dakika süre aldığı, gökhan çıra'nın karısı, ali koç'un koyunları oluyor.

    yeni futbolcular çıkarsak, yeni bir sistem ile futbol oynasak, yeni başarılar elde etsek, yeni ekonomik veriler ile düzlüğe çıksak, sürekli kavga yerine kendi içimizde birlik olsak sizce de kazanan biz olmaz mıyız?
App Store'dan indirin Google Play'den alın