23072
galatasaray'a adanmış bir hayat. takim kaptanligindan takimin hocaligina ve nice kupalara uzanan bir hikaye. imparator deniyorsa galatasaray dünyasında bir krallık kuracak kadar savastan galip ayrılmasından dolayı zaten. kendisine uluslararasi hedefler koydu, milli takim ve italya'da calistiginda da yine hirsi ve hedefleriyle basarili oldu. genclere çok sans verip, yildizlari yönetmeyi bilen yapısıyla dinamik ve gözen hoş gelen bir oyun tarzı oluşturdu yillar içerisinde. butun bunlar kariyerinin parladigi basarilarin da geldigi yillar oldu. ne yazık ki hoca zaman zaman kontrol edebildiğinde karizmatik duran egosunun kendini kontrol altına almasına izin verdi, iste o zaman korkmaya başladı. o genclerle yola çıkabilen adam gidiyor ve yerine forma adaletinin olmadıgı, yalnızca kariyerinden dolayı forma verilen isimlerle dolu bitik takımlar ortaya cikiyor. nitekim 2. gelişinde abdullah ercan, hakan unsal, almaguer, frank de boer gibi artık futbolun kendilerini biraktigi isimleri toplayıp kendine ihanet etmesi bunun ilk ornegiydi. son gelişinde de elinde hazır bir takim buldu. bu takim da iyi futbolculardan kurulu dinamik bir takimdi. gecen 2 yıl icinde hoca hem bu futbolcuları yok yere elinden cikarirdi, hem avrupa'da berbat sonuclar aldi. ligin berbat ulusundan da faydalanarak dusen oyun kalitesi galatasaray'in şampiyon olmasina mani olmamisti. bu sene ligin kalitesi daha da düşmüş olsa da görülen o ki hocanın sene basında -eğer varsa- planları hiç tutmadı. oyuncu tercihleri ve oynatmak istediği oyun tam bir fiyasko. isin daha aciklisi fatih terim ffp'nin de transferleri kiralıklar disinda imkansız hale getirmesinin de sonucu olarak cesur bir cikis yapabilirdi. diyebilirdi ki "benim galatasaray'da basardiklarim ortada. simdi transfer yasaginin da olması sebebiyle istediğimiz futbolcuları alamıyoruz. ancak diler takımların elden cikardigi kiralık oyuncular alabiliriz ki bu da büyük risk. bana bu sene izin verin yine şampiyonluğa oynayalim ama genclerle oynayalim." boyle bir konuşma yapsaydı kim diyebilirdi ki "yok hoca sen yanlış yapıyorsun. senin boyle bir kredin yok!" ne güzel bir yapılandırmaya giderdik. kupalari falan kafamıza takmadan bir sene söyle bir takimin yeniden doğuşuna tanık olarak geçirirdik. senelik astronomik paralar alan belhanda, seri, nzonzi, feghouli, falcao gibi isimlerin yerine gelecek 10 yilimizda bize hizmet edecek genclerle oynasaydik gelecegimiz çok daha parlak olacakti. artık hoca da bunu görmüş olacak ki futbolcuların kariyerine degil gelecegine yatırım yapma kararı aldigini söylüyor bu sene. onun tecrübesi bunu daha once düşündürtmeliydi ama hatasıni görüp bundan donmesi de onemli bir şey.
